Danıştay Kararı 6. Daire 2022/4364 E. 2023/1096 K. 25.01.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/4364 E.  ,  2023/1096 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/4364
Karar No : 2023/1096

TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR) : 1-…2-…, …, 94-…
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Manisa İli, Akhisar İlçesi, … mevkii, … pafta, …-… parseller üzerinde davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan “Manyetik Seperasyon Yöntemi ile Cevher Zenginleştirme ve MMD Sizer ve Besleme Ekipmanları Eklenmesi (Kapasite: 1.300.000 ton/yıl kuru cevher MMD Sizer Kapasitesi: 50 ton/saat)” projesi ile ilgili olarak Manisa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen … tarih ve … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının iptali istemiyle açılan davanın davacılardan …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … yönünden ehliyet yönünden reddi, diğer davacılar yönünden ise esastan reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davalı idare ile davalı yanında müdahil tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmının oybirliğiyle, esastan reddine ilişkin kısmının ise oyçokluğuyla ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 25/01/2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY (X) :
25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 4. maddesinde; ”Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin 6. maddesinde ise; “(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. … (3) (Değişik:RG-26/5/2017-30077) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmez. …” kuralına, 7. maddesinde; “(1) Bu Yönetmeliğin; a) Ek-1 listesinde yer alan projelere, b) “ÇED Gereklidir” kararı verilen projelere, c) Kapsam dışı değerlendirilen projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışları toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesi ek-1 listesinde belirtilen eşik değer veya üzerinde olan projelere, ÇED Raporu hazırlanması zorunludur.” kuralına, “Olağanüstü durumlar ve özel hükümler” başlıklı 24. maddesinde; ” … d) Teknoloji değişikliği uygulamak suretiyle, verim artırımına, doğal kaynak kullanımını azaltmaya ve/veya çevre kirliliğini azaltmaya yönelik yapılmak istenilen değişiklikler veya prototip üretim yapan projeler, …” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Manisa İli, Akhisar İlçesi, … mevkii, … pafta, …-… parseller üzerinde yapılması planlanan “Gördes Nikel Kobalt” projesi ile ilgili ilk olarak Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünce … tarih ve … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının verildiği, bu karar kapsamında faaliyet gösterilirken, elde edilen cevherin manyetik seperasyon ile ön zenginleştirmesi ve cevher öğütme sisteminin iyileştirilmesi amacıyla MMD sizer ve besleme ekipmanları ilavesi yapılmasının planlanması nedeniyle davalı yanında müdahil tarafından, bu değişikliğin ÇED Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığından talep edildiği, Bakanlıkça yapılan değerlendirmede, projenin fiziksel zenginleştirme işlemi içerdiği gerekçesiyle ÇED Yönetmeliğinin Ek-2 listesinin 49. maddesinde yer alan “… e) Cevher zenginleştirme tesisleri ve/veya bu zenginleştirme tesislerine ilişkin atık tesisleri, (Ek-1 listesinde yer almayanlar)” kapsamında kaldığının belirtilmesi üzerine, davalı yanında müdahil tarafından proje tanıtım dosyası hazırlanarak davalı idareye sunulduğu ve dava konusu projeyle ilgili ÇED Gerekli Değildir kararının verildiği anlaşılmıştır.
Olayda; her ne kadar dava konusu proje, ÇED Yönetmeliğinin 24. maddesi gereği proje teknoloji değişikliği uygulamak suretiyle, verim artırımına, doğal kaynak kullanımını azaltmaya ve/veya çevre kirliliğini azaltmaya yönelik yapılmak istenilen değişiklikler kapsamında değerlendirilebilir ise de, söz konusu projeyle ilgili ilk olarak ÇED Olumlu kararının verildiği dikkate alındığında, bu proje kapsamında yapılması planlanan her değişiklik için ÇED raporu hazırlanması ve ÇED Yönetmeliğinin Ek-1 listesinde yer alan projelere özgü sürecin işletilmesi suretiyle Bakanlıkça yeni bir ÇED Olumlu kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, bu usul işletilmeksizin, ÇED Olumlu kararı bulunan bir projenin “ÇED Gerekli Değildir” seviyesine düşürülmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, dava açma ehliyeti olan davacılar yönünden davanın esastan reddi yolundaki Mahkeme kararının bozularak, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği oyu ile çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.