Danıştay Kararı 6. Daire 2022/3672 E. 2022/12213 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/3672 E.  ,  2022/12213 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/3672
Karar No : 2022/12213

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının maliki olduğu İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında öngörülen fonksiyonunun değiştirilmesi istemiyle yaptığı başvuruların reddine ilişkin 20.01.2020 tarih ve 82/1767 sayılı … Belediye Başkanlığı Yazı İşleri Müdürlüğü işlemi ile … tarih ve … sayılı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Şehir Planlama Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, bilirkişi raporunda yer alan dava konusu 1/5000 ölçekli … Mahallesi ve Yakın Çevresi Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli … Mahallesi ve Yakın Çevresi 1. Etap Revizyon Uygulama İmar Planında uyuşmazlık konusu taşınmazlara getirilen ibadet alanı kullanımının Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği ekinde belirtilen standartların üstünde olduğu, hizmet etki alanlarının çakıştığı, ibadet alanlarının hizmet etki alanı dışında kalan bölgelerin bulunduğu, ibadet alanı kullanımı ile ilgili yer seçimi kararının dava konusu imar planlarında yeniden değerlendirilmesinin gerektiği, bilirkişi raporunda plan ile imar hakkı transferine yönelik iş ve işlemlerin tariflenemeyeceği tespitleriyle dava konusu planların planlama ilkelerine aykırı olduğu belirtilmiş ise de; belirtilen hususların davalı idareler tarafından yapılan plan değişikliklerinde dikkate alınabileceği, ancak uyuşmazlıkta donatı alanlarının kaldırılması isteminin incelenmesinin gerektiği, dolayısıyla sadece donatı alanlarının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin dar bir çerçevede inceleme yapılacağından bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, dava konusu 94 sayılı parselin büyük kısmının 20 ve 12 metrelik yollarda, bir kısmının büyük bir ibadet alanının kenarında, çok küçük bir kısmının ise park kullanımında kaldığı, … sayılı parselin ise büyük kısmının park alanının kenarında, kalan kısmının ise 20 ve 12 metrelik yol kullanımında kaldığı, davacının taşınmazların konut fonksiyonuna dönüştürülmesi istemiyle bu davayı açtığı, bu başvurunun yapı ve nüfus yoğunluğunu artırıcı nitelikte olduğu, davacının talebinin yerine getirilebilmesi için eş değer alan ayrılması gerektiği ancak eş değer bir alan da ayrılmadığından dava konusu taşınmazların sosyal donatı alanlarından çıkarılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde açıkça plan tadilatı taleplerinin reddi yönünde tesis edilen işlemlerin iptalinin istenilmesine karşın İdare Mahkemesince talep konusunun aşılarak 15.02.2019 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli … Mahallesi ve Yakın Çevresi Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli … Mahallesi ve Çevresi 1. Etap Revizyon Uygulama İmar Planında taşınmazlara özgülenen fonksiyonlar ile plan notları kapsamında keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, sonrasında hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte görülmeyerek davacının başvurularının yapı ve nüfus yoğunluğunu arttırıcı nitelikte olduğu, donatı alanına ilişkin eş değer bir alan da ayrılmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı, bununla birlikte, imar planı, imar planı revizyonu ve imar planı değişlikliklerini onaylama yetkisinin belediye meclisine ait olduğu, belediyelere yapılan imar planı değişikliği tekliflerinin karara bağlanmak üzere belediye meclisine sunulması gerektiği, imar planı değişikliği tekliflerinin belediye meclisine sunulmaksızın doğrudan belediye başkanlığınca reddedilmesi halinde, işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olacağı, bu durumda, davacının plan değişikliği istemiyle yaptığı başvuruların belediye meclislerine sunularak bir karar verilmesi gerekirken, teklifin belediye meclislerine sunulmaksızın yetkisiz makam olan Yazı İşleri Müdürlüğü ve Planlama Müdürlüğünce reddedilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; nazım imar planı çalışmaları sırasında ilgili mevzuat ile şehircilik ilkeleri ve planlama esasları dahilinde bütüncül bir planlama yaklaşımı gözetildiği ve bölgedeki mevcut durum ve ihtiyaçların incelendiği, yetersiz olan donatı alanlarının karşılanması için ulaşım, erişilebilirlik, nüfus, alan büyüklüğü gibi yer seçim kriterleri göz önüne alınarak, arazi kullanım kararları çerçevesinde bölge halkı için gerekli olan donatı alanları ayrıldığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
… Belediye Başkanlığı tarafından; dava konusu taşınmazların 1/5000 ölçekli nazım imar planında kısmen ibadet, kısmen yol, kısmen konut alanında kaldığı, bu doğrultuda 15.02.2019 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının hazırlandığı, davacının planlara itirazına ilişkin 12.04.2019 tarihli dilekçesinin belediye meclisine iletildiği ve itirazın Ataşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla reddedildiği, dolayısıyla yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacının mülkiyetinde bulunan İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında sosyal donatı alanından çıkarılması istemiyle ilk olarak 06.01.2020 tarihli dilekçe ile davalı … Belediye Başkanlığına başvurduğu, bir alanın sosyal donatı alanından çıkarılmasının büyükşehir belediye başkanlığının yetkisinde olduğundan bahisle … Belediye Başkanlığı Yazı İşleri Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle plan tadilatı talebinin reddedildiği, davacının 05.02.2020 tarihli dilekçe ile bu defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına müracaat ederek … ada, … parsel sayılı taşınmazın “ibadet alanı” kullanımından, … parsel sayılı taşınmazın da “2. derece yol” kullanımından çıkartılması talebinde bulunduğu, bu başvurusunun da plana yönelik itirazların değerlendirme aşamasında olduğundan bahisle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Şehir Planlama Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge planlarının mekana ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 6. maddesinde, “Mekansal planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından Mekansal Strateji Planlarına uygun olarak; “Çevre Düzeni Planları” ve “İmar Planları” kademelerinden oluşur. İmar planları ise nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak hazırlanır. Her plan bir üst kademedeki plana uygun olarak hazırlanır.” hükmü yer almıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinde, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazların ve planların belediye meclisince onbeş gün içinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerin de yukarıdaki usullere tâbi olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesi gereği imar planı, imar planı revizyonu ve imar planı değişlikliklerini onaylama yetkisi belediye meclisine ait olduğundan, belediyelere yapılan imar planı değişikliği tekliflerinin karara bağlanmak üzere belediye meclisine sunulması gerekmekte olup, imar planı değişikliği tekliflerinin belediye meclisine sunulmaksızın doğrudan belediye başkanlığınca reddedilmesi halinde, işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olacağı, bu durumda, davacının plan değişikliği istemiyle yaptığı başvuruların belediye meclislerine sunularak bir karar verilmesi gerektiği hususu Dairemizce verilen kararlar gözetildiğinde içtihat niteliği kazanmıştır. Temyize konu bölge idare mahkemesi idari dava dairesince uyuşmazlığa yönelik verilen kararın Dairemizin yukarıda anılan içtihadına uygun olduğu görülse de, uyuşmazlığın adil yargılanma hakkının unsurlarından olan yargılamanın makul sürede bitirilmesi gerekliliği ve usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak çözümlenmesi gerekmektedir.
Anayasa’nın 141. maddesinde; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu belirtilmiş ve bu kural 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 30. maddesinde; hakimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu şeklinde tanımlanan “Usul ekonomisi ilkesi” olarak vücut bulmuştur. Anılan ilke aynı zamanda yargılama hukukunun genel bir ilkesi olup idari yargılama usulünde de uygulanması gerekir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 36533/04 başvuru numaralı Mesutoğlu-Türkiye kararında özetle; mahkemeye erişim hakkının mutlak olmadığı, bazı sınırlamalara tabi olabildiği, bununla birlikte, getirilen kısıtlamaların, hakkın özünü ortadan kaldıracak ölçüde, kişinin mahkemeye erişimini engellememesi gerektiği, mahkemeye erişim hakkına getirilen bu tür sınırlamaların ancak meşru bir amaç güdüldüğü takdirde ve hedeflenen amaç ile başvurulan araçlar arasında makul bir orantı olması halinde Sözleşmenin 6/1. maddesi ile bağdaşabileceği, bu ilkelerden, dava açma hakkının doğal olarak yasayla belirlenen şartları olmakla birlikte, mahkemelerin yargılama usullerini uygularken bir yandan davanın hakkaniyetine halel getirecek kadar abartılı şekilcilikten, öte yandan, kanunla öngörülmüş olan usul şartlarının ortadan kalkmasına neden olacak kadar aşırı bir gevşeklikten kaçınmaları gerektiği vurgulanmıştır.
Uyuşmazlıkta; her ne kadar bölge idare mahkemesi idari dava dairesince davacının plan değişikliği istemiyle yaptığı başvuruların belediye meclislerine sunularak bir karar verilmesi gerekirken, teklifin belediye meclislerine sunulmaksızın yetkisiz makam olan Yazı İşleri Müdürlüğü ve Planlama Müdürlüğünce reddedilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı yönünde hüküm kurulmuş ise de; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Yenisahra Mahallesi ve Çevresi 1. Etap Revizyon Uygulama İmar Planında, dava konusu … sayılı parselin cami, konut ve yolda kaldığı, … sayılı parselin ise konut ve yolda kaldığı, davacı tarafından planın askı süresi içerisinde plana itiraz edildiği, anılan itirazın Ataşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla reddedildiği, diğer taraftan … tarih ve … sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Ataşehir ilçesi, … Mahallesi ve Yakın Çevresi Nazım İmar Planında dava konusu … sayılı taşınmazın ibadet ve konut alanında, … sayılı parselin konut ve 2. derece yolda kaldığı, anılan planın askıya çıkması üzerine davacı tarafından itiraz edildiği ve itirazların değerlendirilmek üzere büyükşehir belediye meclisine sevk edildiği ve yargılamanın bu aşamasına kadar dahi davacının itirazının kabul edildiğine dair bir bilgi ve belge sunulmadığı, İdare Mahkemesince uyuşmazlığın esası incelenerek keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı dikkate alındığında, aslında yetkili makamlarca davacının başvurularının konusunun değerlendirildiği ve kabul edilmediği açık olduğundan Anayasanın 141. maddesinde yer alan davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması gerekiliği karşısında keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler, iddia ve savunmalar ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddi yolundaki Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemlerin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 28/12/2022 tarihinde, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.