Danıştay Kararı 6. Daire 2022/1404 E. 2023/2767 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/1404 E.  ,  2023/2767 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/1404
Karar No : 2023/2767

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Gayrimenkul Geliştirme Yapı ve Yatırım A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılması planlanan “konut projesi” ile ilgili olarak çevresel etki değerlendirmesi sürecine başlamadan inşai faaliyetlere başlanıldığının tespit edildiğinden bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca proje bedelinin %2’si oranında 4.852.563,98-TL para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve E… sayılı İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü idari yaptırım kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 1. paragrafında; Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecine başlamadan veya bu süreci tamamlamadan inşaata başlayan ya da faaliyete geçenlere yapılan proje bedelinin yüzde ikisi oranında idari para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
Bakılan davada; davacı şirketin, çevresel etki değerlendirmesi sürecine başlamadan inşai faaliyette bulunduğu sabit ise de, 2872 sayılı Kanun uyarınca verilecek olan para cezasının, proje bedelinin tamamına mı yoksa Çevresel etki Değerlendirmesi süreci tamamlanmadan yapılan kısmına mı yönelik olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda anılan Kanunun 20/e maddesinde açıkça “yapılan proje bedelinin” yüzde ikisi oranında idari para cezası verileceği belirtilmiş olduğundan, para cezasının proje bedelinin tamamı üzerinden değil, para cezasına esas tespitin yapıldığı tarih itibarıyla tamamlanmış olan proje bedeli üzerinden belirlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda; dava konusu işleme esas tespitin yapıldığı 24/02/2020 tarihi itibarıyla projenin tamamlanan kısmının maliyet bedelinin yüzde ikisi oranında para cezası verilmesi gerekirken, proje bedelinin tamamı üzerinden verilen para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine ilişkin İdari Dava Dairesi kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.