Danıştay Kararı 6. Daire 2021/9884 E. 2023/4394 K. 03.05.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/9884 E.  ,  2023/4394 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/9884
Karar No : 2023/4394

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, ..,…,…,…,…,… ve … parsel sayılı taşınmazlarda bulunan Hasanpaşa Han’da restorasyon tadilat projesine aykırı imalatlar yapıldığından bahisle, davalı idare elemanlarınca düzenlenen 08/11/2016 günlü, 16/00032 cilt/sahife numaralı yapı tatil tutanağı ile tespit edilen tadilat projesine aykırı imalatların kaldırılarak yapının, 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca projesine uygun hale getirilmesine ilişkin Fatih Belediye Encümeninin … günlü, … sayılı kararı ile aynı Kanun’un 42. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taşınmaz malikleri … (Yönetici) ve hissedarlarına 1.143.190,59-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Fatih Belediye Encümeninin … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemlerin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden bir karar verilmek üzerine Mahkemesine gönderilmesine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı üzerine, … tarih ve … numaralı encümen kararı yönünden davanın reddi, … tarih ve … sayılı encümen kararının ise iptali yolundaki …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin kısmına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

… Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 03/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X) :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller” başlıklı 266. maddesi, “(1) Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.” hükmünü; “Bilirkişi sayısının belirlenmesi” başlıklı 267. maddesi, “(1) Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür.” hükmünü; aynı Kanunun “Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor” başlıklı 279. maddesinin 2. fıkrası ise, “(2) Raporda, tarafların ad ve soyadları, bilirkişinin görevlendirildiği hususlar, gözlem ve inceleme konusu yapılan maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçlarla, bilirkişiler arasında görüş ayrılığı varsa, bunun sebebi, düzenlenme tarihi ve bilirkişi ya da bilirkişilerin imzalarının bulunması gerekir. Azınlıkta kalan bilirkişi, oy ve görüşünü ayrı bir rapor hâlinde de mahkemeye sunabilir…” hükmünü içermektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, bilirkişi raporunda eksiklik veya belirsizlik arz edilen hususların varlığı durumunda, Mahkemece bu hususların, bilirkişiye tamamlattırılması ya da belirsiz olan hususların açıklattırılması veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği sonucuna varılmaktadır.
… ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …,…,…,…,…,… ve … parsel sayılı taşınmazlarda bulunan Hasanpaşa Han’da restorasyon tadilat projesine aykırı olarak 2. bodrum katta … parselin merdiven yerinin farklı olduğu, … ile … parsel arasındaki taşıyıcı duvarların kaldırılarak birleştirildiği, merdiven yerlerinin farklı yapıldığı; 1. bodrum katta … ile … parsel arasındaki duvarın kaldırılarak birleştirildiği, merdiven yerinin farklı yapıldığı, … parselin merdiveninin kaldırıldığı, … ve … parsellerin kapı yerlerinin farklı olduğu, … parseldeki dükkanın karşısındaki avluya çıkış merdiveninin kapatıldığı, koridorlarda rampa kısımlarına basamak yapıldığı, …,… ve … parsellerin kapı yerlerinin farklı olduğu, mahzen olarak gözüken bölümden avluya 7,00 x 2,00 metre ebatlarında merdiven yapıldığı, … parselin kapı boyutunun değiştirildiği ve duvar örüldüğü, … parselin kapısının iptal edilerek pencere yapıldığı, … ile … parsel arasındaki duvarın kaldırılarak birleştirildiği, …,… ve … parselin kapı yerlerinin farklı olduğu ve anılan yerde duvar örüldüğü, … ile … parsel arasındaki duvarın kaldırılarak tek bağımsız bölüm haline getirildiği, … parselin arka kısmındaki cephe boyunca çelik malzeme ile yangın merdiveni yapılarak cam kaplama ile 4,16 metre genişlikte cephe yapıldığı; zemin katta, 58 parselin arkasındaki duvarın kaldırılarak yapı yapıldığı, … parselde taşıyıcı duvarın kaldırılarak birleştirildiği, … ile … parsel arasındaki duvarın kaldırılarak sarnıcın … parsele dahil edildiği, 1 parselin kapı yerinin değiştirilerek alt kata inen merdivenin kaldırıldığı, … parsele geçen duvarın kaldırılarak ahşap kapı yapıldığı, avludan bodruma inen merdivenin yerinin farklı yapıldığı, …. parsel önündeki duvarın 1 metre ötelenerek ileri alındığı; 1. katta, … parselde bulunan dükkanların arkasındaki cam cepheli merdivenden duvarın kaldırılarak kapı yapıldığı, … ile … parsel arasındaki kapının kapatılarak duvar örüldüğü, bazı odalardaki ocak kısımların kapatıldığı, rampa kısımlara basamak yapıldığı. …,… ve … parsellerdeki odaların merdivenlerinin yapılmadığı, güney cephesinde eksik pencere olduğu, batı cephesindeki boşluk doluluk oranının farklı olduğu, güneydoğu cephesinde kuranglez olduğu ve cam cephe ilave edildiği hususları, davalı idare elemanlarınca 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca düzenlenen … günlü, …. cilt/sahife numaralı yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği ve anılan tutanak dayanak alınarak 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca tespite konu yapının projesine uygun hale getirilmesine ilişkin Fatih Belediye Encümeninin … günlü,… sayılı kararı ile aynı Kanun’un 42. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taşınmaz malikleri … (Yönetici) ve hissedarlarına 1.143.190,59-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Fatih Belediye Encümeninin … günlü, … sayılı kararının tesis edildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesince yaptırılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, “tutanakta belirlenen aykırılıklar ile 12.10.2020 tarihinde yapılan keşif sırasında elde edilen bilgiler karşılaştırıldığında, genel hatlarıyla tutanağın mahallindeki fiili duruma uygun olduğu değerlendirilmektedir.” ibaresine yer verilmek suretiyle görüş bildirildiği, aykırılıkların bazıları bakımından ayrıntılı değerlendirmelere yer verildiği ve hatta davalı idare tarafından tespit edilmeyen birtakım aykırılıkların da bilirkişi heyetince tespit edildiği görülmekte ise de; yukarıda yer verilen ve dava konusu işlemlerin dayanağı niteliğindeki yapı tatil tutanağında tespit edilen aykırılıkların sıralanmak suretiyle tek tek ve ayrıntılı biçimde değerlendirilmesi gerektiğinden, bilirkişi raporunun bu haliyle hükme esas alınamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu işlemin dayanağı niteliğindeki … günlü, … cilt/sahife numaralı yapı tatil tutanağı ile tespit edilen restorasyon tadilat projesine aykırı yapıldığı tespit edilen her bir imalat bağlamında ayrı ayrı değerlendirme yapılması ve söz konusu imalatların fiili duruma uygun olup olmadığının tereddüte mahal bırakmayacak biçimde belirlenmesi gerekirken, belirtilen kapsam ve açıklıkta bir değerlendirme yapılmayan bilirkişi raporunun, bu haliyle hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı sonucuna varılmakta olup; uyuşmazlığın tereddüte mahal vermeyecek şekilde çözümlenebilmesi amacıyla, (gerekirse aynı bilirkişi heyetiyle yerinde yeniden keşif yaptırılmak suretiyle) ek bilirkişi raporu alınması ve buna göre uyuşmazlığın esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davaya konu Hasanpaşa Han’ının kentsel ve tarihi sit alanında tescilli bir yapı olduğu, Röleve, Restitüsyon ve Restorasyon projelerine göre yapılan tadilat sırasında sözü edilen projelere aykırılık olması durumunda bu konularda öncelikle Koruma Bölge Kurullarının yetkili olduğu, tescilli yapılara müdahale yasağı bulunduğu, aykırı imalatların olması durumunda, bunların ne şekilde tescilli yapının niteliklerine uygun hale getirilmesinde de Koruma Bölge Kurullarının yetkili olduğu, uygulamaların da bu yönde olması gerektiği açıktır.
Bu itibarla, eksik incelemeye dayalı olarak … tarih ve … numaralı encümen kararı yönünden davanın reddi, … tarih ve … sayılı encümen kararının ise iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.