Danıştay Kararı 6. Daire 2021/9875 E. 2022/11803 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/9875 E.  ,  2022/11803 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/9875
Karar No : 2022/11803

TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVACI) … Valiliği (… İl Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF: 1- (DAVALI) …Belediye Başkanlığı
2- (DAVACI) … Valiliği (… İl Müdürlüğü)

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Altıncı Dairesinin 13/07/2017 tarihli, E:2016/318, K:2017/5777 sayılı bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden, davacı tarafından esas yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Bursa İli, Nilüfer İlçesi, … Mahallesi … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda Nilüfer Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan parselasyon işleminin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi üzerine yargı kararının gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan dava üzerine …İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hesaplanan tazminat tutarının talebini aşan kısmına yönelik olan 5.745.080,00-TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; asıl tazminat istemine ilişkin açılan davanın Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddine karar verildiği, bu davanın Mahkemenin E:… sayılı dosyasında görülen davaya ek dava niteliğinde olduğu, anılan davada da davacı idarenin zararının bulunmadığı tespit edildiğinden, görülen davada davacının tazmini gereken bir zararının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı tarafından, temyize konu İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ: Davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu mahkeme kararının esasının onanması, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli, 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı kararnamenin 99. Madddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, davacı Bursa Defterdarlığı yerine Bursa Valiliğinin (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) davacı olarak alınması suretiyle işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde, avukatlık ücretinin yargılama giderlerine dahil olduğu; 326. maddesinde ise, avukatlık ücretinin de aralarında bulunduğu yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330.maddesinde ise vekille takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin taraf lehine hükmedileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı düzenlenmiştir.
Temyize konu karar tarihinde yürürlükte bulunan 24/11/2020 tarih ve 31314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13.maddesinin 4.fıkrasında, “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, asıl tazminat isteminin kabulü yolunda …İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 16/09/2015 tarih ve E:2015/59, K:2015/5306 sayılı kararıyla onandığı, ancak anılan kararın düzeltilmesi isteminin de aynı Dairenin 13/07/2017 tarih ve E:2015/11511, K:2017/5776 sayılı kararıyla kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulduğu, bunun üzerine bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay Altıncı Dairesinin 22/12/2022 tarih ve E:2020/6711, K:2022/11801 sayılı kararıyla onandığı görülmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesi üzerine davalı idareden savunma alınmaksızın İdare Mahkemesince davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 3/07/2017 tarihli, E:2016/318, K:2017/5777 sayılı kararıyla bozulduğu ve anılan kararın düzeltilmesi isteminin aynı Dairenin 01/06/2020 tarih ve E:2017/7622, K:2020/4461 sayılı kararıyla reddedildiği, bunun üzerine İdare Mahkemesince anılan bozma kararına uyularak dava dilekçesinin davalı idareye tebliğe çıkartıldığı, dava dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildikten sonra yasal süresi içinde 15.10.2020 tarihinde davalı idare adına vekil aracılığıyla cevap dilekçesinin verildiği, dosyanın tekemmül etmesinden sonra davanın reddine karar verildiği, başka bir deyişle bakılan davada davalı idare haklı bulunduğu halde davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtildiği üzere esastan sonuçlanan davalardaki haklılık durumuna göre vekil ile temsil edilen taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yasal bir zorunluluktur.
Bu durumda, Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmesine rağmen, avukat ile temsil edilen davalı idare lehine anılan karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşıldığından, temyize konu Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, davacının temyiz isteminin ise reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının esasa ilişkin kısmının ONANMASINA, vekalet ücretine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 22/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.