Danıştay Kararı 6. Daire 2021/8416 E. 2023/1606 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/8416 E.  ,  2023/1606 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/8416
Karar No : 2023/1606

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada (eski … ada), … parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapılar yapıldığından bahisle, kiracılık sıfatının tespiti ve tahliyenin önlenmesi amacıyla dava dışı … ve işbu davanın davacısı … tarafından, … Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın kabulü yolundaki … Sulh Hukuk Mahkemesi kararının, … Bölge Adliye Mahkemesinin … tarihli ve E…., K:… sayılı kararıyla kesin olarak kaldırılması ve davanın kesin olarak usulden reddine karar verildiği; sonrasında … tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesinin E…. sayılı dosyasında kiracılık sıfatının tespit edilmesi istemiyle açılan derdest bir dava bulunduğu, ancak söz konusu davada henüz herhangi bir tedbir kararı bulunmadığı; bu itibarla yukarıda belirtilen Mahkeme kararlarına istinaden, mülkiyeti idarelerine ait yukarıda belirtilen taşınmaz üzerinde kira sözleşmesi ve hiçbir hukuki bağı bulunmayan … ve … tarafından yapılan ruhsatsız yapıların, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu uyarınca yıkılmasının, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından talep edilmesine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar I. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu yerde yapılan ruhsatsız yapılar hakkında tanzim edilen yapı tatil tutanağı ile tespite konu yapıların yıkımına ait encümen kararının iptali istemiyle açılan davanın reddedildiği; her ne kadar tahliyenin önlenmesine yönelik görülen davada … Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bu karara karşı davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise kabul edilerek davanın usulden reddedildiği ve hali hazırda yargı mercilerince alınmış herhangi bir ihtiyati tedbir kararı da bulunmadığından, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde yapılan izinsiz faaliyetlerin durdurularak ruhsatsız yapıların yıkılması yönünde davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu taşınmazın taraflarınca, spor tesisi, çay bahçesi ve kafe olarak işletilmek amacıyla davalı idareden kiralandığı; dava konusu yer ile ilgili işyeri açma ve çalışma ruhsatının alındığı; tespite konu yapının 14/03/1952 tarihinden önce inşa edildiği; bu bağlamda 2981 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca 17/01/1957 tarihinden önce yapıldığı sabit olan uyuşmazlık konusu yapının, “kullanma izni almış yapı” kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca tesis edilen yıkım işleminin hukuka aykırı olduğu ve davalı idarenin kira konulu yıkıma yönelik yazısının iptali istemiyle açılan işbu davada dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : .Davacı tarafından kiracılığın tespiti istemiyle açılan davada, … Bölge Adliye Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği; davacının izinsiz inşai faaliyetlerinin Boğaziçi İmar Müdürlüğünce, idarelerine bildirildiği, bunun üzerine kira sözleşmesi hükümleri uyarınca taraflarınca gerekli ihtarların kiracıya yapıldığı; ilerleyen süreçte davacının kira sözleşmesinin taraflarınca feshedilmesi üzerine, davacının fuzuli şagil konumuna düştüğü, idareleri tarafından taşınmazın tahliyesine ilişkin davacıya gerekli ihtarın yapıldığı; bu nedenle ruhsatsız yapı yapmaya devam eden davacı hakkında gerekli bildirimin 2960 sayılı Kanun uyarınca işlem tesis etmeye yetkili kılınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına dava konusu işlem ile bildirildiği; öte yandan, imar kolluluğu olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına hitaben yazılan ve görülmekte olan davada iptali talep edilen yazının; mülkiyeti idarelerine ait taşınmazdaki ruhsatsız yapının faaliyetinin durdurulması talebine ilişkin olduğu, bu bağlamda söz konusu yazının kesin ve yürütülebilir bir işlem olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı belirtilerek; davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada (eski … ada), … parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapılar yapıldığından bahisle, kiracılık sıfatının tespiti ve tahliyenin önlenmesi amacıyla dava dışı … ve işbu davanın davacısı … tarafından, Vakıflar Genele Müdürlüğüne karşı açılan davanın kabulü yolundaki … Sulh Hukuk Mahkemesi kararının, … Bölge Adliye Mahkemesinin … tarihli ve E…., K:… sayılı kararıyla kesin olarak kaldırılması ve davanın kesin olarak usulden reddine karar verildiği; sonrasında … tarafından kiracılık sıfatının tespit edilmesi istemiyle açılan ve … Sulh Hukuk Mahkemesinin E…. sayılı dosyasında görülmekte olan davanın derdest olduğu, ancak söz konusu davada ihtiyati tedbir kararı verilmediği; bu itibarla yukarıda belirtilen Mahkeme kararlarına istinaden, mülkiyeti idarelerine ait yukarıda belirtilen taşınmaz üzerinde kira sözleşmesi, vb. hiçbir hukuki bağı bulunmayan … ve … tarafından yapılan ruhsatsız yapıların, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu uyarınca yıkılması hususunun, Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar I. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından talep edildiği görülmektedir.
Bunun üzerine, Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar I. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/a bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmış olup, idare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idarî işlemlere karşı açılacak davalarda, aksi Yasa ile açıkça belirlenmedikçe idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dava dilekçelerinin dava konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de; kesin ve yürütülmesi zorunlu olmayan işleme karşı açılan davalarda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, idari yargıda, dava konusu oluşturma açısından, idari işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bulunması gerekmektedir. Buradaki kesinlik kavramı, işlemin uygulanmaya hazır, tamam, yani nihai bir işlem niteliğinde olduğunu, başka bir makamın onayına tabi olmadan doğrudan uygulanabilirliğini göstermektedir. Yürütülmesinin zorunlu olması yani icrailik vasfı ile de, kamu gücü ve kudretinin üçüncü kişiler üzerinde, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini göstermesi olarak ifade edilmektedir.
İşlemlerin, idari davaya konu edilebilmesi için, idari birimlerce tesis edilmiş olması yeterli olmayıp, aynı zamanda ilgililer yönünden icrai nitelik taşıması, sonuç doğurabilmesi, hak ve menfaatlerini ihlal edici nitelikte olması gerekmektedir.
İdari işlemlerde, idari davaya konu olması bakımından aranılan bu özellikleri taşımayan hazırlık niteliğindeki çalışmaların, idarenin iç yapısı ve işleyişiyle ilgili işlemlerin, tavsiye, mütalaa, teklif, düşünce gibi bilgi verici veya hazırlığa esas işlemlerin ve üçüncü kişilerin henüz hukukunu etkilemeyen yani menfaatlerini ihlal etmeyen işlemlerin, dava konusu olamayacağı açıktır.
Dosyanın ve Dairemizin E:2020/8236 sayılı dosyalarının birlikte incelenmesinden; İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada (eski … ada), … parsel sayılı taşınmazın, davacı ile davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında imzalanan kira sözleşmesi uyarınca kiralandığı, devam eden süreçte söz konusu kira sözleşmesinin Vakıflar Genel Müdürlüğünce feshedilmesi üzerine, kiracılık sıfatının tespiti ve ihtiyati tedbir talebiyle adli yargıda davacı tarafından açılan davanın usulden reddine karar verildiği ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla adli yargıda kiracılık sıfatının tespiti ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle açılan davada da herhangi bir ihtiyati tedbir kararı verilmediği; belirtilen nedenlerle Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar I. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile, mülkiyeti idarelerine ait taşınmaz üzerinde yer alan ruhsatsız yapıların 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu uyarınca yıkılması talebiyle, anılan Kanun hükümleri uyarınca yetkili kılınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına başvuruda bulunulduğu görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul Vakıflar I. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile mülkiyeti kendisine ait taşınmaz üzerinde bulunan yapılara ilişkin işlem yapma konusunda 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu uyarınca yetkili kılınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına başvuruda bulunulduğu; taşınmaz maliki olan her gerçek ve tüzel kişinin taşınmazı üzerinde ruhsatsız ve/veya ruhsata aykırı yapı yapıldığı iddiasıyla, bu konuda işlem tesis etmeye yetkili kılınan idarelere başvuru yapabileceği, uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi, yukarıda belirtilen kapsamda başvuru yapanın “idare” olması durumunda, söz konusu başvurunun, kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idarî işlem olarak değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmadığı açık olup; davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi suretiyle davanın reddine yönelik verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/02/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.