Danıştay Kararı 6. Daire 2021/8296 E. 2022/1385 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/8296 E.  ,  2022/1385 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/8296
Karar No : 2022/1385

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın Halkalı – Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin belirlenen iş programına ve taahhüt edilen sürelere uygun şekilde tamamlanması ve dış kaynaklı kredi temininde aksama yaşanmaması amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 06/08/2021 tarihli ve 31560 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 05/08/2021 tarih ve 4346 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :Acele kamulaştırma usulünün istisnai ve olağanüstü durumlarda uygulanması gerektiği, acele kamulaştırmanın şartlarının gerçekleşmediği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI : Uyuşmazlığa konu taşınmazın Halkalı-Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin “tünel geçişi” kısmında kaldığı, söz konusu projenin 228 km uzunluğunda olan Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin önemli bir ayağını oluşturduğu, Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin Çin’den Avrupa’ya uzanan “Modern Demir İpek Yolu” güzergahı kapsamında, Marmaray’ın devamı niteliğinde, Halkalı istasyonunu Kapıkule sınırından Trans Avrupa Ulaştırma Ağları demiryolu ağına bağlayacak hızlı tren ve yük trenlerine hizmet edecek şekilde projelendirildiği, söz konusu projenin tek bir entegre demiryolu sistemi olarak mevcut hat kapasitesini dört kat arttıracağı, proje ile yük taşımada yıllık 1.53 milyon tondan 9.6 milyon tona, yolcu taşımada yıllık 600 bin kişiden 3.4 milyon kişiye ulaşılacağı, yük trenlerinin seyahat süresinin 8 saatten 3.5 saate ineceği, yolcu trenlerinin seyahat süresinin 3.5 saatten 1 saat 35 dakikaya düşeceği, projenin tüm fazlarıyla tek bir entegre demiryolu sistemi olarak açılarak eş zamanlı şekilde işletme aşamasına geçmesi gerektiği, aksi taktirde, projenin tamamlanan kısımlarının atıl olarak bekleme riski bulunduğu, bu nedenle projenin taahhüt edilen sürelere ve iş programına uygun şekilde tamamlanmasının önem arz ettiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinin birinci fıkrasında; “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.” hükmü yer almaktadır. Madde gerekçesinde, acele ve istisnai hallerde, kanunun önceki hükümlerine uyulmasının çeşitli sakıncalar yaratabileceği göz önüne alınarak, kamunun büyük zararlara uğramasının önüne geçebilmek amacıyla acele kamulaştırma kurumunun getirildiği belirtilmiştir.
Kamulaştırma Kanununun “Acele kamulaştırma” başlıklı 27. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanına tanınan yetki acele kamulaştırma kararı alma yetkisi değil, kamulaştırma sürecinin olağan yöntemler dışında gerçekleşebilmesine yönelik “acelelik” kararı alma yetkisidir. Zira kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla kamulaştırma işlemini tesis etmesi gereken makam Cumhurbaşkanı değil, kamu hizmetini yerine getirmekle yükümlü olan idaredir. Cumhurbaşkanı yalnızca, kamulaştırma kararının yerine getirilmesinin olağan dışı bir şekilde, acele yöntemlerle yapılmasının gerekliliğini ortaya koyan bir karar almaktadır.
Bu bağlamda, her şeyden önce, her ne kadar 06/08/2021 tarihli ve 31560 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 05/08/2021 tarih ve 4346 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, ilgili taşınmazların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması şeklinde karar alınmış ise de, bu kararın, taşınmazların kamulaştırılmasında acelelik halinin varlığını ortaya koyan bir karar niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Bilindiği üzere, İdarenin, “olağan dışı” birtakım durumlar karşısında, kamulaştırmaya konu taşınmazlara daha acil olarak ihtiyaç duyması, anılan taşınmazları bir an önce kullanmaya başlamaya muhtaç olması, bir başka ifadeyle, kamu yararının daha baskın bir hale gelmesi durumunda, olağan usulden ayrılması söz konusu olabilir. Bu doğrultuda, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde, “olağan dışı” hallerde, belli şartların varlığına bağlı olarak, olağan usuldeki bazı işlemler sonradan tamamlanmak üzere, idarenin kamulaştırmaya konu taşınmaza el koymasına izin verilmiş ve bu istisnai yöntem özel olarak düzenlenmiştir. Acelelik kararının alınması ve ardından kamulaştırma usulü tamamlanmadan idarenin taşınmaza el koyması; taşınmazın çıplak mülkiyetinin malikte kalmak kaydıyla, idareye, taşınmazı kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde birtakım tasarrufta bulunma yetkisi veren, kamu hukuku statüsüne dayalı bir işlemdir. Bu işlem, malikin mülkiyet hakkı üzerinde hakkın kullanımının kısıtlanmasına yönelik somut bir sonuç doğuracağından, malikin mülkiyet hakkının korunabilmesi için malike sağlanan güvenceler ve taşınmaza el koyulmasında amaçlanan kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasındaki dengenin korunması önem arz etmektedir.
Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın Halkalı-Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin “tünel geçişi” kısmında yer aldığı, söz konusu projenin Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin önemli bir ayağı olduğu, Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin yaklaşık 228 km uzunluğunda olduğu , anılan projenin Çin’den Avrupa’ya uzanan Modern Demir İpek Yolu güzergahı kapsamında, Marmaray’ın devamı niteliğinde, Halkalı İstasyonunu Kapıkule sınırından Trans Avrupa Ulaşım Ağları (TEN-T) demiryolu ağına bağlayacak hızlı tren ve yük trenlerine hizmet edecek şekilde projelendirildiği , TSI(Avrupa Birliği Karşılıklı İşletilebilirlik Teknik Şartnamesine) uyumlu olarak yapılacak Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin tek bir entegre demiryolu sistemi olarak mevcut hat kapasitesini dört kat arttıracağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; demiryolu güzergahı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazın projenin büyüklüğü ve önemi ile kamu yararı dikkate alındığında acele olarak kamulaştırılmasında yukarıda yer verilen mevzuat hükmünde belirtilen koşulun gerçekleştiği sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ :
Dava, İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın Halkalı – Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin belirlenen iş programına ve taahhüt edilen sürelere uygun şekilde tamamlanması ve dış kaynaklı kredi temininde aksama yaşanmaması amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 06/08/2021 tarihli ve 31560 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 05/08/2021 tarih ve 4346 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 35. maddesinde: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesinde: “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun “Acele kamulaştırma” başlıklı 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, hükme bağlanmıştır.
Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın Halkalı-Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi dahilinde ,projenin “Tünel Geçiş” kısmında yer aldığı, “Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi”nin yaklaşık 228 km uzunluğunda olduğu , anılan projenin Çin’den Avrupa’ya uzanan “Modern Demir İpek Yolu”güzergahı kapsamında Marmaray’ın devamı niteliğinde, Halkalı İstasyonu, Kapıkule sınırından Trans Avrupa Ulaşım Ağları (TEN-T) demiryolu ağına bağlayacak hızlı tren ve yük trenlerine hizmet edecek şekilde projelendirildiği, TSI (Avrupa Birliği Karşılıklı İşletilebilirlik Teknik Şartnamesine )uyumlu olarak yapılacak “Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi”nin tek bir entegre demiryolu sistemi olarak mevcut hat kapasitesini 4 kat arttıracağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, demiryolu güzergâhı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazların kamulaştırılmasının projenin büyüklüğü ve önemi ile üstün kamu yararı dikkate alındığında acele olarak kamulaştırılmasının istenmesinde yukarıda alıntılanan mevzuat hükmünde belirtilen koşulun gerçekleştiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın … tarihli, … sayılı kararıyla, Halkalı-Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi kapsamında kalması nedeniyle ihtiyaç duyulan taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğuna ilişkin karar alınmıştır.
Dava konusu 05/08/2021 tarih ve 4346 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Halkalı-Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin belirlenen iş programına ve taahhüt edilen sürelere uygun şekilde tamamlanması ve dış kaynaklı kredi temininde aksama yaşanmaması amacıyla proje kapsamında ihtiyaç duyulan ve anılan kararın Ek’inde yer verilen taşınmazların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesinde: “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın bir kısmının acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın Halkalı-Çerkezköy Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin “tünel geçişi” kısmında yer aldığı, söz konusu projenin Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin önemli bir ayağı olduğu, Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin yaklaşık 228 km uzunluğunda olduğu , anılan projenin Çin’den Avrupa’ya uzanan Modern Demir İpek Yolu güzergahı kapsamında, Marmaray’ın devamı niteliğinde, Halkalı İstasyonunu Kapıkule sınırından Trans Avrupa Ulaşım Ağları (TEN-T) demiryolu ağına bağlayacak hızlı tren ve yük trenlerine hizmet edecek şekilde projelendirildiği, TSI (Avrupa Birliği Karşılıklı İşletilebilirlik Teknik Şartnamesine) uyumlu olarak yapılacak Halkalı-Kapıkule Yüksek Standartlı Demiryolu Projesinin tek bir entegre demiryolu sistemi olarak mevcut hat kapasitesini dört kat arttıracağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; demiryolu güzergahı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazın projenin büyüklüğü ve önemi ile kamu yararı dikkate alındığında acele olarak kamulaştırılmasında yukarıda yer verilen mevzuat hükmünde belirtilen koşulun gerçekleştiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda ayrıtısına yer verilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.