Danıştay Kararı 6. Daire 2021/7871 E. 2022/11768 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/7871 E.  ,  2022/11768 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7871
Karar No : 2022/11768

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: Antalya İli, Kaş İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız imalat yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yapıların yıkımına ve aynı Kanun’un 42. maddesi uyarınca davacıya 950.842,43 TL para cezası verilmesine ilişkin … tarihli ve … sayılı Kaş Belediye Encümeni kararı ile söz konusu yapıların anılan Kanun’un 32. maddesi uyarınca mühürlenmesine ilişkin Kaş Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli, … sayılı yapı tatil zaptının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, dava konusu yapı tatil zaptının 31/07/2018 tarihinde yapıya asılmak sureti ile tebliğ edildiği, davanın ise 29/09/2018 gününün hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle en son 01/10/2018 Pazartesi günü açılması gerekirken, 23/10/2018 tarihinde açılan davanın yapı tatil zaptı yönünden süresinde olmadığı, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği, bu itibarla, İdare Mahkemesi kararında yapı tatil zaptı yönünden sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği, dava konusu encümen kararı yönünden ise; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 4/1 inci maddesinde, “(…) ile diğer özel kanunlar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu Kanunun özel kanunlara aykırı olmayan hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmek sureti ile kanun koyucunun İmar Kanunu hükümlerinin uygulanmasına sınır getirdiği, dolayısıyla İmar Kanunu (ve imar mevzuatı uyarında hazırlanan ikincil mevzuat) ile bir özel kanun (ve bu özel kanun uyarınca hazırlanan ikincil mevzuat) kapsamına giren bir hususta, kanun koyucunun önceliği özel kanun (mevzuat) uygulamasına tanıdığı, buradan hareketle, 7269 sayılı Kanun’un bir özel kanun olduğu dikkate alındığında, uygulama bakımından önceliğin 3194 sayılı Kanun’da değil, 7269 sayılı Kanun’da olduğu, bu durumda, dava konusu yapıların, heyelan nedeniyle afete uğrayabilecek bölge ilân edilen sahada kaldıkları, bu alana yapı yapılmasının 7269 sayılı Kanun kapsamında yasaklanmış olduğu, kanun koyucu tarafından İmar Kanunu’nun 4. maddesi ile İmar Kanunu’nun uygulama sahasının, özel kanun alanları bakımından daraltıldığı dikkate alındığında, özel kanun ile yapı yapmanın yasak olduğu alana yapılan yapılara (İmar Kanunu kapsamında) alınan yapı kayıt belgelerinin hukukî bir etkisinin olmayacağı, dava konusu işlemde, bu yönden de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, bu gerekçenin de karara ilâve edilmesi gerektiği, ayrıca duruşmaya davalı vekilinin katılmamasına karşın ilk derece mahkemesi tarafından hüküm fıkrasında davalı lehine Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesindeki “duruşmalı işler için belirlenen” oranda vekâlet ücretine hükmedildiği görüldüğünden, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin kısmının vekâlet ücreti bölümünün kaldırılarak, davalı lehine 2020 yılı Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi’nin “duruşmasız işler için” belirlenen miktarda davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.