Danıştay Kararı 6. Daire 2021/7754 E. 2023/3084 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/7754 E.  ,  2023/3084 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7754
Karar No : 2023/3084

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Çevre Yönetimi Sanayi ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Davacı şirkete, … Atık Kabul Tesisinin faaliyetlerinden kaynaklanan atıkların geri kazanım amacıyla çevre lisansı olmayan tesise gönderilerek 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. maddesine aykırı davranıldığından bahisle, aynı Kanunun 20/v maddesi uyarınca 581.316,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün …tarih ve …sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
…Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 23/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X):
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11’inci maddesinde “ Üretim, tüketim ve hizmet faaliyetleri sonucunda oluşan atıklarını alıcı ortamlara doğrudan veya dolaylı vermeleri uygun görülmeyen tesis ve işletmeler ile yerleşim birimleri atıklarını yönetmeliklerde belirlenen standart ve yöntemlere uygun olarak arıtmak ve bertaraf etmekle veya ettirmekle ve öngörülen izinleri almakla yükümlüdürler. Atıkların üretiminin ve zararlarının önlenmesi veya azaltılması ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı toplanması esastır. Atık yönetim plânlarının hazırlanmasına ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Geri kazanım imkânı olmayan atıklar, yönetmeliklerle belirlenen uygun yöntemlerle bertaraf edilir… Tehlikeli atık üreticileri, yönetmelikle belirlenecek esaslara göre atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler…” hükmüne; 20/v maddesinde “Bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara 100.000 Türk Lirasından 1.000.000 Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir… Bu maddenin (ı) bendinin (1), (2), (3) ve (4) numaralı alt bentleri ile (k), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
26/12/2004 tarih ve 25682 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesinde atık alım yükümlülerinin, sahip oldukları atık kabul tesislerinde toplanan atıkları 2872 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine göre bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlü oldukları kurala bağlandıktan sonra, 19’uncu maddesinde “Gemilerin ürettiği atıkların ve yük artıklarının işlenme, geri kazanım veya bertarafı işlemleri; 14/3/2005 tarihli ve 25755 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 30/7/2008 tarihli ve 26952 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, 31/12/2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 14/3/1991 tarihli ve 20814 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 5/7/2008 tarihli ve 26927 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuata göre yapılmak zorundadır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan, para cezasına konu fiil / denetim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/07/2008 tarih ve 26952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinde atık yağ üreticilerinin atık yağların lisans almış taşıyıcılar vasıtasıyla lisanslı işleme ve bertaraf tesislerine gönderilmesini sağlamakla yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
02/04/2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Atık Yönetimi Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinin (g) bendinde, atık üreticilerinin atıklarını bu Yönetmelik hükümleri ve Bakanlıkça belirlenen esaslara uygun olarak izin/çevre lisansı almış atık işleme tesislerine göndermekle yükümlü olduğu; 10’uncu maddesinin (a) bendinde de atık işleme tesislerinin “Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği kapsamında geçici faaliyet belgesi/çevre izin ve lisansı belgesi almakla, belirlenen şartlara uymakla yükümlü” olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket tarafından işletilmekte olan … Atık Kabul Tesisinin, İstanbul il sınırında bulunan denizlerdeki gemilerden slop, slaç, sintine, balast, atık yap ve atık su alınarak arıtım ve susuzlaştırma işlemi yapıldıktan sonra, arıtılan atık suyun İSKİ kanalına, oluşan atığın bertaraf/geri kazanıma gönderilmesi faaliyeti ile iştigal ettiği, tesiste oluşan atıkların lisanslı araçlar vasıtasıyla bertaraf/geri kazanım için … Enerji San. Ve Tic. A.Ş. Çorlu Şubesine gönderildiği, anılan tesiste 13/11/2015 tarihinde gerçekleştirilen denetim sonucu düzenlenen aynı tarihli ve … sayılı denetim tutanağında “… Enerji San. ve Tic. A.Ş. Çorlu Şubesinin “atıksu deşarjı, hava emisyon” konulu …tarih ve …belge no’lu çevre izin belgesinin bulunduğu tespitine yer verildiği, denetim sonucunda hazırlanan 04/01/2016 tarihli “Çevre Denetimine İlişkin Rapor”unda … Atık Kabul Tesisinin tehlikeli ve tehlikesiz atıklarının bulunduğu, 26,100 kg atığın 12/11/2015 tarihinde … Enerji San. ve Tic. A.Ş.’ye gönderdiği, … Enerji San. ve Tic. A.Ş. Çorlu Şubesinin “atıksu deşarjı, hava emisyon” konulu …tarih ve …belge no’lu çevre izin belgesinin bulunduğu ancak çevre lisansının bulunmadığının belirtildiği, bu tespite istinaden davacı şirkete 2872 sayılı Yasa’nın 20/v maddesi uyarınca …tarih ve …sayılı işlemle 581.316,00 TL idari para cezası uygulandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, atık yağ üreticilerinin atık yağlarını lisans almış taşıyıcılar vasıtasıyla lisanslı işleme ve bertaraf tesislerine gönderilmesini sağlamakla yükümlü oldukları, Çevre Kanununda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara anılan yasanın 20. maddesinin (v) bendinde belirtilen miktar tutarında idari para cezası verilebileceği sonucuna varılmıştır.
Anayasanın 38. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” denilerek “suç ve cezanın kanuniliği” ilkesine yer verilmiştir.
Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinde, “(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.” hükmü yer almaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nun 2′ nci maddesinde ifadesini bulan “suç ve cezaların kanuniliği ilkesine göre, kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı ceza vermek mümkün olmadığı gibi, hangi fiillerin idarî yaptırım gerektirdiğinin kanunda açıkça tanımlanması, bunun doğal sonucu olarak bir eyleme yaptırım uygulanabilmesi için yaptırım uygulanacak eylemin belirli olması gerekmektedir. Kanunda suç olarak düzenlenmemiş fiillerin, kanunda suç olarak düzenlenmiş fiillerle benzerliği dolayısıyla veya fiileri kapsadığı şeklinde yorumla yaptırıma bağlanması kanunilik ilkesinin ihlâlidir. Bu bakımdan, kanunilik ilkesi aynı zamanda suç ve ceza normlarının genişletilemeyeceğini de öngörmektedir.
Bu açıklamalar ışığında, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesi uyarınca atık yağ üreticilerinin, atık yağlarını lisans almış taşıyıcılar vasıtasıyla lisanslı işleme ve bertaraf tesislerine gönderilmesini sağlamakla yükümlü oldukları tartışmasız olmakla birlikte, bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hakkında ne gibi bir ceza uygulanacağına dair 2872 sayılı Çevre Kanunu’ nun 20. maddesinin (v) bendinde, bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. 2872 sayılı Yasanın 20. maddesinin (v) bendi hükmü uyarınca para cezasının ancak Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak “tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden kullanan, taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü dolan tehlikeli atık bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara” verilebileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, her ne kadar davacı şirketin Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesini ihlal ettiği sabit olmakla birlikte, bu fiilin 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20. Maddesinin (v) bendinde sayılan fiillerle örtüşmediği görüldüğünden sözkonusu yasa maddesi uyarınca davacı şirkete verilen dava konusu idari para cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine yönündeki Mahkeme Kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.