Danıştay Kararı 6. Daire 2021/7731 E. 2023/4924 K. 22.05.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/7731 E.  ,  2023/4924 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7731
Karar No : 2023/4924

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Isparta ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … sayılı adada imar planında bulunan tek cephe işaretinin kaldırılmasına yönelik Isparta Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davanın, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yönünden ehliyet yönünden reddi, 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği yönünden ise incelenmeksizin reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmı yönünden oyçokluğuyla, 1/5000 ölçekli nazım imar planına ilişkin kısmı yönünden oybirliğiyle 22/05/2023 tarihinde kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Isparta ili, Merkez ilçesi, … Mahallesinde ikamet eden davacı tarafından, Isparta ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … sayılı adada imar planında bulunan tek cephe işaretinin kaldırılmasına yönelik Isparta Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
İdari bir karar münhasıran davacıyı etkileyebileceği gibi uyuşmazlığın niteliğine göre vatandaş veya belde sakini sıfatıyla da iptal davası açılabilmesinin hukuken olanaklı olduğu açıktır.
Bakılan olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu ilçede yaşayan davacının, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile yapı kat sayısının artırıldığı, yeşil alan miktarının azaltıldığı, bölgede çevre kirliliği ile trafik yoğunluğunun artmasına neden olunacağı iddialarıyla açtığı davada iptali istenilen işlemle arasında meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının davanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yönünden ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu kararın bu kısmının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Dairemiz kararının bu kısmına katılmıyorum.