Danıştay Kararı 6. Daire 2021/7622 E. 2022/1431 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/7622 E.  ,  2022/1431 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7622
Karar No : 2022/1431

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnş Özel Eğitim San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Diyarbakır İli, Kayapınar İlçesi, … Mahallesi, …ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının ruhsatsız olduğundan bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 593.487,08 TL para cezası verilmesine ilişkin Kayapınar Belediye Encümeninin … günlü, …sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; para cezasının temel ceza miktarı ve 3194 sayılı kanunun 42/2. maddesinin (c) bendinin 5., 8. ve 12. alt bentleri uyarınca uygulanan artırımlara ilişkin kısmı yönünden (437.033,47-TL) davanın reddi, (c) bendinin 4. alt bendi uyarınca uygulanan artırıma ilişkin kısmı (136.572,96-TL) ile aynı Kanunun 42/3. maddesi uyarınca verilen para cezasına ilişkin kısmının (19.980,65-TL) iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 22/10/2019 tarih ve E:2019/5965, K:2019/9760 sayılı kararıyla temyiz edilen redde ilişkin kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan 97,70 TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20.maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeyi kendiliğinden yaparlar.” hükmü getirilmek suretiyle resen araştırma ilkesi kabul edilmiştir.
Aynı Kanunun 31. maddesi ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 325. maddesinde ise, “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından re’sen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu çerçevede, idari yargı mercileri, idari işlemlerin hukuka uygunluğunu denetlerken tarafların iddia ve savunmalarına bağlı kalmaksızın her türlü araştırma ve incelemeleri kendiliğinden (re’sen) yapacaklardır. Bundan dolayı tarafların talebi olmasa bile idari yargı mercileri re’sen keşif yapabilirler, bilirkişi incelemesi yaptırabilirler. Bu sebeplerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 325. maddesi hükmü, iptal davalarında idari yargı mercilerinin resen başvurduğu deliller için gereken avanslar hakkında da uygulanma imkanı bulacaktır. Dolayısıyla, idari yargı merciinin veya hakimin resen başvurduğu deliller için gereken avansın taraflarca yatırılmaması halinde, daha sonra haksız çıkan tarafa yükletilmek üzere bu avansın Hazineden karşılanarak o delile başvurulması, bunun neticesine göre de karara varılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince, Dairemizin 22.10.2019 tarih ve E:2019/5965, K:2019/9760 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, uyuşmazlığın çözümü amacıyla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek keşif ve bilirkişi incelemesi için bir haftalık kesin süre içerisinde davacıdan keşif gideri ve keşif harcının yatırılmasının istendiği, aksi takdirde dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre karar verileceğinin davacıya ihtar edildiği, davacı tarafından verilen 29.01.2021 tarihli dilekçeyle, “… İmar Barışı kapsamında, başvuruda bulunularak kayıt bedeli ödendiği ve 03.01.2019 tarihinde Yapı Kayıt Belgesi alındığı, Yapı Kayıt Belgesi’nin alınması sebebiyle, davanın konusuz kaldığı, davayı sürdürmekte hukuki yarar bulunmadığından keşif ve bilirkişi incelemesi taleplerinden vazgeçtikleri, 19.01.2021 tarihli ara kararından dönülerek dosyada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin” talep edildiği, bunun üzerine İdare Mahkemesince, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından keşif ve bilirkişi inceleme ücreti yatırılmadığı gerekçesiyle dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre karar verilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi tarafından öncelikle, uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılmasına karar verilen keşif ve bilirkişi incelemesi için gerekli avansın davacı tarafından yatırılmaması üzerine davalı idareden istenmesi; davalı idarece de karşılanmazsa daha sonra haksız çıkan tarafa yükletilmek üzere Hazineden karşılanması ve keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verilmesinde isabet bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluğun kararına katılmıyoruz.