Danıştay Kararı 6. Daire 2021/6307 E. 2023/237 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/6307 E.  ,  2023/237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/6307
Karar No : 2023/237

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Beykoz ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen ve Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 17/10/2017 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Beykoz ilçesi, Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgeleri 1. Etap Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; belediye hizmet alanının ne amaçla kullanılacağının plan uygulama hükümlerinde belirlenmesi gerektiği ancak dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında bu konuda bir açıklama yada hüküm bulunmadığı, sağlık hizmetinin niteliği gereği davacı idarenin dava konusu parsele sağlık hizmetinin sunumu için ihtiyacı varken parselin büyük bir kısmının sağlık tesis alanından çıkarılarak belediye hizmet alanına alınması hususunda kamu yararının açıkça ortaya konulamadığı anlaşıldığından 17/10/2017 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Beykoz ilçesi, Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgeleri 1. Etap Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planını’nın Beykoz ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, dava konusu imar planına ilişkin idareleri tarafından bir işlem tesis edilmediği muhatabın İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğu , dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, donatı alanlarının mevzuatta aranan standartlara azami ölçüde uyularak belirlendiği, belediye hizmet alanında hangi fonksiyonların yapılabileceğinin plan notuyla belirlendiği, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün talebi nedeniyle belediye hizmet alanı fonksiyonunun genişletildiği dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
02/12/2005 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planında büyük bölümünün sağlık tesisi alanında, küçük bölümünün ise belediye hizmet alanı ve 12 metrelik yol fonksiyonunda yer alan Beykoz ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz … ve …-… belediye encümen kararı ile 25 yıllığına Sağlık Bakanlığı ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne tahsis edilmiştir. Akabinde … tarih ve …-… sayılı belediye encümen kararıyla anılan tahsisin iptal edilmiş, 13/10/2017 tarih ve 1619 sayılı belediye meclisi kararı ile de büyük bölümünün belediye hizmet alanı, küçük bölümünün ise sağlık alanı ve park olarak planlanması üzerine bakılmakta olan davanın açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan şeklinde, “nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan, uygulama imar planı ise, tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
14/06/2014 tarihli, 29030 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “Mekânsal kullanım tanımları ve esasları” başlıklı 5. maddesinin (a) bendinde ise; “belediye hizmet alanı: belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alanlar” olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin “Nazım imar planı” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında, nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esas olup, uygulamaya dönük kararların uygulama imar planlarında belirleneceği belirtildikten sonra, “Uygulama imar planı” başlıklı 24. maddesinin 9. fıkrasında, nazım imar planlarında karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların, uygulama imar planlarında ayrıştırılmasının esas olduğu öngörülmüş, Yönetmeliğin “Uygulama imar planı” başlıklı 24. maddesinin 4. fıkrasında ise, uygulama imar planlarında yapılaşma koşullarına ilişkin olarak; ayrık, bitişik, blok yapı nizamı ile Taban Alanı Kat Sayısı (TAKS), Kat Alanları Kat Sayısı (KAKS), emsal, bina yüksekliği, yapı yaklaşma mesafelerinin belirlenmesi gerektiği, 10. fıkrasında ise, uygulama imar planlarının hazırlanması sürecinde, aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edildikten sonra bu veriler kapsamında; a) Nazım imar planı kararlarının analizi, b) Planlama alanının sınırları, c) Mevcut yapı yoğunluğu ve doku analizi, ç) Yapı adalarının ve yapıların konumu ve özellikleri, d) Yapılaşma ve yaklaşma mesafeleri, e) Mevcut nüfus yoğunluğu ve dağılımı, f) Sosyal altyapı tesisleri, g) Teknik altyapı tesisleri, ğ) Mülkiyet yapısı ve kamu mülkiyetindeki alanlar, h) Tescilli eser, anıt vb. tarihi ve kültürel varlıklar, ı) Hizmetlere erişilebilirlik, i) Afet tehlikelerinin dikkate alındığı yerleşime uygunluk durumunu belirlemeye yönelik jeolojik etütler, j) Topografya, eğim vb. Eşikler, k) Göl, baraj, akarsu, taşkın alanı, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları vb. hidrolojik, hidrojelojik yapı, l) Ulaşım sistemi ve kademelenmesi, durak-istasyon noktaları, m) Trafik düzeni ve güvenliği, yollar ve kavşaklar ile ilgili ilkeler, yapı ve tesislerden karayoluna geçiş yolu bağlantısı yapılabilecek kesimler, n) Yaya bölgeleri, yaya ve bisiklet yolları, o) Otopark kapasitesi ve dağılımı, ö) Açık ve kapalı alan kullanımları ve ilişkileri, p) Toplanma alanları, r) Hizmet alanlarının yer seçimi ve büyüklüğü, s) Kentsel tasarım projesi yapılacak alanlar ve ilkeleri, ş) Ulaşım güzergahları, t) Havalimanı, liman ve iskeleler, u) Gar ve istasyon alanları, ü) Lojistik alanlara ilişkin analiz ve araştırmaların yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yerinde yaptırılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda belediye hizmet alanının ne amaçla kullanılacağının plan uygulama hükümlerinde belirlenmesi gerektiği ancak dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında bu konuda bir açıklama yada hüküm bulunmadığından imar planı değişikliğinin mevzuata uygun olmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, mekansal alanlar için öngörülen her kullanım kararının, 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında detaylı olarak düzenlenmesi zorunluluğunun bulunmadığı, ancak gerek uygulama işlemlerine dayanak teşkil etmesi, gerekse ölçeği itibari ile elverişliliği nedeni ile, mekansal alan kullanımının somutlaştırılması ve detaylandırılması görevinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına bırakıldığı sonucuna varılmaktadır.
Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında “belediye hizmet alanı kullanımı” irdelendiğinde; 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında, mekansal kullanımın “belediye hizmet alanı” olarak gösterilmesinin yeterli olduğunun kabulü gerekmekle birlikte, ulaşım yükü, nüfus ve yapı yoğunluğu başta olmak üzere planlama alanına birbirinden çok farklı etkileri bulunan ve yukarıda yer verilen tanımında örnekleme yoluyla sayılan tesisleri, bir bütün olarak kapsayan “belediye hizmet alanı” gösteriminin, uygulama imar planı ölçeğinde yeterli ayrıntıyı barındırmadığı, bu gösterim altında hangi belediye faaliyetinin icra edileceğinin belirtilmesi suretiyle kesin kullanım türünün gerek uygulama işlemlerine dayanak oluşturacak, gerekse hukuki ihtilaf halinde yargısal incelemeye elverecek açıklıkta somut olarak gösterilmesi zorunluluk arz etmektedir.
Bu itibarla, söz konusu alanın içeriğinin 1/5000 ölçekli nazım imar planında doldurulmasının zorunluluk arz etmediği dikkate alındığında bilirkişi raporundaki anılan tespite itibar edilmemiştir.
Öte yandan, bilirkişi raporunda dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planına altlık oluşturan analizleri içeren plan açıklama raporunun dosyada yer alan belgeler arasında yer almadığından plan değişiklik gerekçelerinin anlaşılamadığı yönünde ifadelere yer verildiği ancak Bölge İdare Mahkemesince imar planı değişikliğine ilişkin plan açıklama raporunun bulunup bulunmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmaksızın plan değişikliğinde kamu yararının açıkça ortaya konulamadığı tespitlerine yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesince dava konusu plan değişikliğine ilişki plan açıklama raporunun bulunup bulunmadığının araştırılarak, plan açıklama raporunun bulunması durumunda ise sağlık tesisi alanına ihtiyaç bulunup bulunmadığı, imar planı değişiklik gerekçelerinin şehircilik ilkelerine , planlama esaslarına uygun olup olmadığı, plan değişikliğinde kamu yararı bulunup bulunmadığı yönünde gerekirse ek bilirkişi raporu alınarak bir karar verilmesi gerektiğinden dava konusu işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.