Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/601 E. , 2023/120 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/601
Karar No : 2023/120
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : … Petrol Otomotiv İnşaat Nakliyat Turizm Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketi
İSTEMİN ÖZETİ : Kars ili, Merkez, … Mahallesi, … ada, … sayılı (eski … ada … sayılı) parselin bir kısmının akaryakıt ve LPG istasyonuna dönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının yeniden onaylanmasına dair … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davalı tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Davalı yanında müdahil tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 12/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)KARŞI OY :
Dava; Kars ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselin bir kısmının akaryakıt ve LPG istasyonuna dönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının yeniden onaylanmasına dair … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
İdari bir karar münhasıran davacıyı etkileyebileceği gibi, uyuşmazlığın niteliğine göre vatandaş veya belde sakini sıfatıyla da iptal davası açılabilmesinin hukuken olanaklı olduğu, ticari kar ve ekonomik menfaat kavramlarının da ehliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Uyuşmazlıkta, davacının, dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan akaryakıt ve LPG istasyonu alanı olarak planlı ve 26/08/2016 tarihinden itibaren yapı ruhsatı var olan … ada, … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu ve dava konusu belediye meclis kararının yasal şekle uygun olarak alınmadığı, plan kararında asgari mesafe şartına uyulmadığı ve imar yollarının akaryakıt istasyonuna dönüştürüldüğü gibi iddialar ile bu davayı açtığı görülüğünden, davaya konu işlemin davacının menfaatini ihlal ettiği ve davacının dava açma ehliyeti bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bölge idare mahkemesince işin esasına girilerek inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açılanan nedenlerle, bölge idare mahkemesi idari dava dairesinin kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.