Danıştay Kararı 6. Daire 2021/573 E. 2022/12175 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/573 E.  ,  2022/12175 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/573
Karar No : 2022/12175

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Mersin ili, Silifke ilçesi, … Köyü, …, …, …, … ve … sayılı parsellerde yer alan taşınmazların tapu kayıtlarına “1. Derece Doğal Sit Alanı” şerhi düşülmek suretiyle mülkiyet haklarının kısıtlandığından bahisle taşınmaz bedeline karşılık, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir parsel için 100.000,00-TL olmak üzere toplam 500.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, “Dava konusu taşınmazların, Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamında ‘1. Derece Sit Alanı’nda kalmaları nedeniyle, başka bir hazine parseliyle trampa edilmesi veya kamulaştırılması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun, taşınmazların kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığı ve tapu kayıtlarında başka kısıtlamaların da bulunduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, Anayasa, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve yerleşik yargı içtihatları uyarınca kıyıların Devlete ait olduğu ve hiçbir zaman özel mülkiyet konusu edilemeyecekleri, kıyı ile ilgili tapuların iptal edilmesiyle, aslında kanuna aykırı bir durumun düzeltildiği; zira böylesi alanlardaki tapuların Türk Medeni Kanunu’nun 1025. maddesi gereğince ‘yolsuz tescil’ niteliğinde olduğu, zaten devlete ait olan mülkün kamulaştırılmasının mümkün olmadığı, gerek AİHM, gerek Yargıtay kararları doğrultusunda, kıyıda kalmaları nedeniyle tapuları iptal edilen taşınmazların maliklerine belirli bir tazminat ödenmesi gerektiği belirtilerek; dava konusu taşınmazların bulunduğu alanın, Mersin Valiliği’nin … tarih ve … sayılı oluru ile kurulan Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonu’nun 24/11/2011 tarihli raporu ile kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığının tespit edildiği ve kıyı kenar çizgisinin bu haliyle kesinleştiğinin anlaşıldığı, davalı idarece öncelikli olarak adli yargı yerlerinde genel hükümler doğrultusunda uyuşmazlık konusu yerin kıyı kenar çizgisi içinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunun belirlenmesiyle tapu kayıtlarının iptali ve uygun bir tazminat verilmesi halinde, davacıların mağduriyetinin giderilebileceği göz önüne alındığında; davacının taşınmazı üzerindeki kısıtlılık durumunun “kamulaştırmasız el konulmasından” veya “taşınmaza idari tasarruflarla el atılmasından” kaynaklanmayıp, Anayasa ve Kıyı Kanunundan kaynaklandığı” gerekçesiyle davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 27/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.