Danıştay Kararı 6. Daire 2021/5274 E. 2022/898 K. 01.02.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/5274 E.  ,  2022/898 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/5274
Karar No : 2022/898

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana ili, Çukurova ilçesi, …mahallesi, …pafta, …parsel sayılı ve …pafta, …parsel sayılı taşınmazlarda yer alan işyeri olarak kullanılan yapıların, kıyı kenar çizgisinde kaldığı gerekçesiyle davalı idarece 08.09.2007 günü yapılan yıkım işleminin haksız olduğu ileri sürülerek bina bedeli olarak 960.000,00-TL ve işletilip kiralanamaması nedeniyle de 1.000.000 TL maddi tazminat istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K: … sayılı kararda; uyuşmazlıkta, söz konusu işyerlerinin yıkımının 08.09.2007 günü gerçekleştirildiği, davalı idarenin yıkım işlemine karşı davacı tarafından açılan davada verilen iptal kararının ise onanmak suretiyle nihai yargı kararının verildiği ve 14.02.2012 günü kesinleştiği, dolayısıyla davalı idarenin eyleminin idariliğinin iptal kararının kesinleştiği 14.02.2012 günlü kararın öğrenildiği tarih kabul edilerek bu tarihten itibaren 1 yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde davalı idareye başvurularak haklarının yerine getirilmesinin istenmesinin gerektiği, oysa davacı tarafından 1 ve 5 yıllık süreler dahilinde böyle bir başvuruda bulunulmadığı, dolayısıyla eylemin idariliğinin öğrenildiği 2012 yılından itibaren 1 ve 5 yıllık nihai süre geçirildikten çok sonra 12.12.2019 günü davalı idareye yapılan tazminat istemli başvurunun reddi üzerine 16/01/2020 günü açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı, öte yandan, aynı nedene dayanılarak 07.11.2018 günü adli yargıda açılan davada verilen görevsizlik kararının da nihai istinaf istemi reddedilmek suretiyle 01.10.2019 günlü kararla kesinleştiği, 16.01.2020 günü açılan bu davanın, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra 30 günlük sürenin de geçirilmek suretiyle açıldığı, ayrıca adli yargı yerine başvuru tarihi olan 07.11.2018 tarihinin de eylemin idariliğinin öğrenildiği 2012 yılından itibaren 1 ve 5 yıllık nihai sürenin geçirilmesinden çok sonra olduğu, dolayısıyla davada bu yönden de süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yargıtay tarafından kıyı kenar çizgisinde kalan taşınmaz maliklerine tazminat hakkı verildiği, avukat parası olmadığı için dava açamadığı, taşınmazının bulunduğu alandaki komşularının açtığı davalarda tazminat istemlerinin kabul edildiği, bazı komşularının iş yerlerinin ise yıkılmadığı, kendi iş yerinin yıkılmasının haksız olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Adana İli, Çukurova İlçesi, …mahallesi, …pafta, …parsel sayılı ve …pafta, …parsel sayılı taşınmazlarda yer alan iş yerlerinin kıyı kenar çizgisinde kaldığı gerekçesiyle 15 gün içinde kaldırılmasına ilişkin Adana Büyükşehir Belediyesi İmar Dairesi Başkanlığının …gün ve …sayılı işlemi tesis edilmiş, bu işleme karşı …İdare Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması istemli dava açılmış, 26.07.2007 günlü, E:2007/403 sayılı kararla yürütmenin durdurulması isteminin reddi üzerine, işyerleri davalı idarece 08.09.2007 günü yıkılmış, daha sonra …. İdare Mahkemesi’nin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla Belediye encümeni tarafından yıkım kararı alınmadan tesis edilen yıkım işlemi hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiş, iptal kararının itiraz ve temyiz aşamalarından geçerek en son temyiz karar düzeltme isteminin reddine ilişkin Danıştay Ondördüncü Dairesi’nin 14.02.2012 günlü, E:2011/13117, K:2012/852 sayılı kararıyla kesinleşmiş, bunun üzerine davacı tarafından 07.11.2018 günü …Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasında ise …günlü, E:…, K:…sayılı kararla, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, istinaf yoluna başvurulmaması üzerine karar 27.12.2018 günü kesinleşmiş, söz konusu …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:…sayılı dosyasında verilen …günlü istinaf başvurusunun süresinde olmadığından istinaf isteminin reddine ilişkin ek karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, …Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin E……, K:…sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine 01.10.2019 günü kesin olarak karar verilmiştir.
Daha sonra davacı tarafından 14.11.2019 günlü dilekçeyle taşınmazların kamulaştırılması için davalı idareye başvurulmuş, başvurunun reddi üzerine 12.12.2019 günlü dilekçeyle 08.09.2007 tarihinde gerçekleştirilen yıkım nedeniyle tazminat istemiyle davalı idareye tekrar başvurulmuş, tazminat istemli bu başvurunun da reddi üzerine, 16.01.2020 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12. maddesinde: “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükmünün değerlendirilmesinden; ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla tam yargı davası açmaları durumunda 2577 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca seçimlik haklarının olduğu, bu durumda ilgililerin önce iptal davası açıp daha sonra bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliğinden itibaren dava süresi içinde veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta; yıkım işleminin 08.09.2007 tarihinde icra edildiği, buna karşı açılan iptal davasının 14.02.2012 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında, davacının 12. maddede belirtilen seçimlik haklarından önce iptal davası açıp bu davada verilen kararın kesinleşmesinden sonra tam yargı davası açma hakkını kullandığı anlaşıldığından, bu hakkını kararın tebliğinden itibaren dava açma süresi olan altmış gün içinde, başka bir ifadeyle 14.04.2012 gününe kadar kullanması gerektiğinden, bu karardan çok sonra idareye yapılan başvurunun reddi üzerine 16.01.2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Bu itibarla, …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında belirtilen, idarenin eyleminin iptal kararının kesinleştiği 14.02.2012 tarihinde öğrenildiği kabul edilerek bu tarihten itibaren davacı tarafından 1 ve 5 yıllık süre içinde idareye başvurulması gerektiği yönündeki gerekçenin çıkartılarak yukarıda belirtilen gerekçeyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Dolayısıyla davanın, Mahkeme kararında belirtilen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.