Danıştay Kararı 6. Daire 2021/2690 E. 2022/12218 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/2690 E.  ,  2022/12218 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2690
Karar No : 2022/12218

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Altıncı Dairesinin 04/10/2016 tarihli, E:2015/1958, K:2016/5307 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 15/12/2006 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu alan ve çevresine getirilen fonksiyonel dönüşüm kararı üst ölçekli planın ilkeleri, vizyonu ve arazi kullanım kararları ile uyumlu ise de dava konusu alan ve yakın çevresine ilişkin getirilen sanayiden ticaret+hizmet ağırlıklı kullanım alanına dönüşümün, bölgede dönüşümü öngörülen sanayi alanlarının kapasite, üretim çeşitliliği, istihdam yapısı, fiziki ve ekonomik kullanım ömrü, lojistik hareketlilik ve kullanıcı ilişkileri gibi temel özellikler ve nitelik belirleyici göstergeler üzerinden ele alınmadığı, ayrıca söz konusu sanayi alanlarına yönelik mal ve hizmet akışı ile bölgedeki iş gücünün hangi alanlarda ikamet ettiğinin coğrafi yayılımı, bugünkü ekonomik yapısı/durumu hakkında tespitlerin yapılmadığı, bu bakımdan planlama kararlarına esas teşkil edecek analiz ve sentez çalışmalarının eksik olduğundan sanayi alanın ticaret ve hizmet alanlarına dönüşümüne ilişkin yeterli açıklamaya ve gerekçeye yer verilmediği, dava konusu taşınmaz üzerinde 2.639 m² büyüklüğünde kargir fabrika/depo binası bulunduğu, getirilen ticaret+hizmet işlevinin taşınmaz üzerindeki ruhsatlı yapıyı fonksiyonel olarak kullanılamaz hale getirdiği, mevcut imar planına uygun olarak gerçekleştirilmiş yatırımları ortadan kaldırıcı sonuçlar doğurduğu, diğer yandan, kapalı ve açık semt spor alanı fonksiyonu yönünden ise, her ne kadar tüm ada boyunca kesintisiz bir biçimde devam eden bir donatı alanı olduğu ve davacının talebi doğrultusunda yapılacak bir fonksiyon değişikliği ile plan bütünündeki donatı dengesi etkilenecek ise de dava konusu taşınmazda öngörülecek kısmın bu alandaki sanayi faaliyetini etkileyecek düzeyde olduğu, taşınmazın bir kısmının spor alanı olarak uygulanması durumunda mevcut yapı stoğunun bir bütün olarak kullanılmasının engelleneceği, sanayi alanı işlevinden ticaret+hizmet alanı işlevine dönüşümün doğru bir nazım imar planı yaklaşımı ile getirilmesi durumunda kapalı ve açık semt spor alanı işlevinin uygun ve uygulanabilir olabileceği, dava konusu planın davacının taşınmazına ilişkin kısmında şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 15/12/2006 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının iptalinin istenilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan şeklinde, “Çevre düzeni planı; ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan, uygulama imar planı ise, tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun “Planlama kademeleri” başlıklı 6.maddesinde, “Planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları, imar planlarının ise nazım imar planları ve uygulama imar planları olarak hazırlanacağı, 8. maddesinde ise, planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında uyulacak esaslar belirlenerek (b) bendinde, imar planlarının, nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geleceği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlemler tarihinde yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde ise, “Çevre Düzeni Planı: Konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel – kırsal yapı ve gelişme ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesini sağlayan ve arazi kullanım kararlarını belirleyen yönetsel, mekansal ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde, varsa bölge planı kararlarına uygun olarak yapılan, idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen, 1/25.000, 1/50.000, 1/100.000 veya 1/200.000 ölçekte hazırlanan, plan notları ve raporuyla bir bütün olan plandır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yine işlem tarihinde yürürlükte olan Çevre Düzeni Planlarına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinde ise, “Çevre düzeni planı, ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan olarak tanımlanmış, aynı Yönetmeliğin 14. maddesinde de, çevre düzeni planı ilke, esas ve kararlarına aykırı imar planı yapılamayacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Aynı planlama bölgesinde yer alan farklı taşınmaz maliklerince aynı imar planlarının benzer iddialarla iptali istemiyle açılan davalarda düzenlenen bilirkişi raporlarında, “1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında nazım imar planlamasına konu edilen bölgeye meskun alan fonksiyonu verildiği, plan açıklama raporlarında, doğal bir lagün olması itibarıyla ekolojik öneme sahip bir alan olan Küçükçekmece Gölü ve çevresinin “Yerleşmelerin Yaşam Destek Sistemlerine ve Hassas Ekosistemlere Duyarlı Gelişmesini Sağlamak” şeklindeki ana stratejisini hayata geçirmek üzere ekosistem özelliklerini kaybeden içme suyu havzalarına doğal ekosistem özelliklerinin yeniden kazandırılması politikası tanımlamasına göre, sanayi bölgelerinin dönüştürülmesinin planın temel ilkesi olduğu, yörenin sanayi alanı fonksiyonundan, nazım ve uygulama imar planları ile ticaret+hizmet fonksiyonuna dönüşümü yolunda alınan karar uyarınca, çevre düzeni planının Küçükçekmece Gölünün hemen batısında yer alan bu bölgenin, gölün ekolojik koridora geri kazandırılması amacına da yönelik olarak konut ağırlıklı meskun alan hakim fonksiyonuna ayrıldığı, bu fonksiyonda konut ve konut kullanımına hizmet edecek ticaret, sosyal, kültürel ve teknik altyapı tesisleri ile küçük sanayi siteleri vb. kullanımların da yer alabileceği, bu itibarla, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı ilke, esas ve kararlarına aykırılık taşımadığı, uyuşmazlığa konu donatı alanlarının mekansal dağılımının davacıların mülklerine isabet etmesinin, bölgede oluşmuş yoğun konut dokusunun varlığı ve bu dokudaki mülkiyet ve hak sahipliği yapısının karmaşıklığından kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda dava konusu imar planlarının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve tekniklerine uygun olduğu” şeklinde görüşlere yer verildiği ve bu görüşler esas alınarak davanın reddi yolunda verilen kararların Dairemizce de onanmak suretiyle kesinleştiği görülmektedir.
Davacı tarafından plastik ve kauçuk imalatı amaçlı olarak kullanılan fabrika binasının yer aldığı taşınmazın bulunduğu alanda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 15/06/2009 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı çerçevesinde bölgedeki imalat ve sanayi tesislerinin desantralizasyonunun gündeme geldiği ve bu karar doğrultusunda bölgeye ilişkin plan bütünlüğü ve üst ölçekli plan kararları çerçevesinde dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planının kabul edildiği, taşınmazın kısmen ticaret ve hizmet alanı, kısmen spor alanı ve kısmen yol olarak belirlendiği, bölgenin sanayiden ticarete dönüştürülmesinin hedeflendiği, bu doğrultuda davacıya ait taşınmazın bulunduğu bölgenin genelinde sanayi fonksiyonuna yer verilmediği, bölgeye hizmet edecek şekilde gerekli donatı alanlarının oluşturulduğu, donatı alanlarının belirlenmesinde bütüncül hareket edildiği anlaşılmaktadır.
Kaldı ki, dosyada bulunan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı paftalarından, davacıya ait taşınmazı da kısmen kapsayan ve bitişiğindeki komşu parsellerle birlikte servis aldığı 20 m. en kesitindeki yol boyunca uzun bir bant şeklinde spor alanı fonksiyonu getirildiği, 20 m. genişliğindeki taşıt yolunun devamlılığı bulunan ana arterlerden biri olduğu ve temyize konu karara esas alınan bilirkişi raporunda yola ilişkin ulaşım ilkeleri yönünden bir aykırılık tespit edilmediği görülmektedir.
Bu durumda, davacıya ait taşınmazın çevresiyle birlikte üst ölçekli çevre düzeni planı kararlarına uygun olarak sanayi kullanımından çıkarılarak ticaret ve hizmet alanı fonksiyonuna ayrılması ve bir kısmının plan bütünlüğü içindeki konumu ve çevresindeki fonksiyonlar gözetilerek spor alanı ve sürekliliği olan taşıt yolu olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu nazım imar planında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanmak suretiyle yürürlüğe konulan ve dava konusu taşınmazı da kapsayan 1/5000 ölçekli Avcılar İlçesi Tem ve D-100 Karayolları Arası Nazım İmar Planı plan notlarının A.18 sayılı maddesinde, “Plan bütünlüğü çerçevesinde yer alan ve bu plandan önceki planlara göre yapılan mevcut sanayi ve/veya depolama/lojistik tesisleri; insan ve çevre sağlığı açısından risk oluşturmaması ve ilgili kurumların uygun görüşlerinin olması koşulları ile ömürlerini tamamlayıncaya kadar mevcudiyetlerini sürdürebilirler.” şeklindeki düzenlemenin belirsizlik oluşturmadığı, plan notu ile bilakis bölgedeki davacının da aralarında bulunduğu mevcut sanayi veya depolama tesislerine sahip taşınmaz maliklerinin mağduriyetinin önüne geçilmesinin hedeflendiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.