Danıştay Kararı 6. Daire 2021/1658 E. 2022/12404 K. 30.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/1658 E.  ,  2022/12404 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1658
Karar No : 2022/12404

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI): … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: … Beton Elemanları San. Üret. Tic. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası … Şubesi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 30/11/2020 tarih ve E:2016/12693, K:2020/11711 sayılı kararının iptaline ilişkin kısmı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, … ada, … sayılı parsel ile, … ve … sayılı adaların bulunduğu alanda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli nazım imar plan değişikliğinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava konusu … tarih ve … sayılı sayılı karar ile E=0,30, Hmax=8.50m yapılaşma koşullu merkez alanı pozisyonunda iken bölge parkı ile trampa edilen ancak anılan karara yapılan itirazlar sonucu … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararı ile trampadan önceki yerine alınan … ada … sayılı parselin 13.03.2015 tarihli belediye meclisi kararı ile E=0,30, Hmax=8.50 m. yapılaşma koşulunun E=2.00 H=Serbest olarak düzenlenmesi nedeniyle yeni bir davaya konu olabileceğinden, aynı belediye meclisi kararı ile … ada … sayılı parselin bitişiğinde bulunan bölge parkının trampadan önceki alana alınması, akaryakıt-LPG istasyonu alanının iptal edilmesi ve yapılaşma koşullarının değiştirilmesi nedeniyle bu kısımlar yönünden dava hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı, diğer taraftan, dava konusu … tarih ve … sayılı sayılı belediye meclisi kararı ile şehircilik ilkelerine aykırı olarak, yeterli sosyal donatı alanı ayrılmadan ve yaşayacak nüfusun 5 kat artmasına neden olacak şekilde inşaat emsali E=0,30’dan E=1,40’a çıkarılan ve … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararında da herhangi bir değişiklik yapılmadan inşaat emsali korunan …ve … sayılı adalar yönünden ise işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli nazım imar plan değişikleri ile … ada, … sayılı parsel ve bu parselin bitişiğinde yer alan bölge parkı ve akaryakıt – LPG istasyonu alanına ilişkin kısımları yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, … ve … sayılı adalar yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, kararın iptaline dair kısmının bozulması istemiyle davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI: Davalı tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçildi. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 30/11/2020 tarih ve E:2016/12693, K:2020/11711 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, … ada, … sayılı parsel ile, … ve … sayılı adaların bulunduğu alanda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli nazım imar plan değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5.maddesinde nazım imar planı “varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan planı,” olarak tanımlanmıştır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4.maddesinin (i) bendinde “Nazım imar planı: Mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı halihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan plan,” olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Günümüzde plansız ve aşırı kentleşme olgusu sağlıklı kentleşmenin önündeki en ciddi engel olduğundan kentsel gelişmenin yönlendirilmesinde imar planlaması ile yön, şekil ve büyüklükle ilgili belirlemeler yapılması zorunludur. Kentsel planlama sürecinde zorlayıcı, kısıtlayıcı ve yönlendirici kararların tümü birden rol oynar. Çağdaş bir kentin oluşturulması ve yaşatılması için aşırı yapılaşmanın etkisinden korunmuş kent estetiği ve kentleşme kalitesini yükseltici alanların oluşturulması zorunludur.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
İmar planları, durağan, değişmeyen, statik belgeler değillerdir. İmar planlarının hazırlanmasında planlama alanına dair öngörülen nüfus, toplumsal, iktisadi ve kültürel değişimin, öngörülenden daha hızlı bir biçimde değişmesi mevcut imar planlarının bu değişime koşut olarak yeniden değerlendirilmesi ve değişimin büyüklüğü nispetinde üst ölçekli planlara da bu değişimin yansıtılması gerekmektedir. Bu değişimin imar planlarına yansıtılması bakımından mevzuatta “revizyon imar planı”, “ilave imar planı”, “imar planı değişikliği” gibi araçlar geliştirilmiştir. Başka bir ifadeyle, bu düzenlemeler, imar planlarının ihtiyaçları karşılayamadığı ve uygulamasının sorun teşkil ettiği durumlarda başvurulacak yollar olarak gösterilmiştir. Sonuç olarak, üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkeleri, stratejileri ve kararlarına aykırı olmamak, onlarla uyum içinde kalmak koşulu ile, alt ölçekli planlarda değişen koşul ve gereksinimlere yanıt verecek değişikliklere gidilebileceği, planlama sürecinin dinamik yapısının kaçınılmaz bir sonucudur.
Öte yandan, kentleşmenin hızlı bir biçimde gerçekleştiği ve kentsel alandaki yapılaşma baskılarının ciddi oranda arttığı ülkemizde imar planlarının öngörüsünün üzerinde yeni koşulların oluşması halinde belli öngörülere göre hazırlanmış yürürlükteki imar planlarının, üst ölçekten en alt ölçeğe kadar yenilenmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir. Yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılır. Bu irdelemeden sonra, sadece plan kapsamına alınan belirli bir yerin plan içindeki durumu incelenerek sonuca varılamayacağı, planlanan alanın özel niteliklerinin yanı sıra planın bütünlüğü içinde planlanan yörenin koşulları, taşınmazın bulunduğu bölgenin genel özellikleri, çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği açıktır.
İmar planlarında değişiklik yapılırken kentsel planlamanın en temel unsurlarından birisi, imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine göre alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine ve kararlarına uyumunun gözetilmesidir.
3194 sayılı İmar Kanununda da belirtildiği gibi nazım imar planı gibi üst ölçekli imar planları, alt ölçekli imar planlarına göre daha genel, soyut ve kapsamlı olduğu, temel ilkelerin, stratejilerin ve bunların belirlediği ana planlama kararlarının tespit edildiği belgelerdir. Bu sebeple, üst ölçekli imar planlarında belirlenen parsel fonksiyonlarının konum ve büyüklüklerinin alt ölçeğe aynen aktarılması yerine ölçeğinin gerektirdiği ayrıntıların yer alması tabiidir. Başka bir ifadeyle, planlama alanına yönelik olarak, alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen kullanımlardan daha fazla detay içerebileceği planlamanın temel unsurlarından birisi olsa da bu farklılaşmanın ne ölçüde olması gerektiği önem arz etmektedir. Bu çerçevede, üst ölçekli planda belirlenen temel kullanım belirlemesinin alt ölçekli plana aktarılması ve alt ölçekte yer alan kullanımın bu temel kullanım ile çelişmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Üst ölçekli planda belirlenen temel kullanım ile çelişmeyen ancak alt ölçekli planda bu kullanımın gerektirdiği belli diğer kullanımlar da yer alabilecektir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgenin geniş kapsamlı olarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı ile planlandığı, sözü edilen planın Plan Açıklama Raporunun 9 sayılı Planlama Bölgelerinin İrdelenmesi kısmının, 9.1. sayılı Planlama Bölgeleri Tespiti ve Bölgecikler bölümünün 3. sayılı Güneybatı Planlama Bölgesi kısmında, “kentin 1980’li yılların sonundan itibaren en fazla speküle edilen ve en önemli kentsel gelişmelerin yaşandığı alanı tanımlamaktadır. Eskişehir Yolunun temel omurga olduğu, Çankaya, Yenimahalle ve Gölbaşı ilçelerinin bir bölümünün kaldığı bölge, daha önce otoyol içi ve dışı olmak üzere ele alınmış, bölgeyi Temelli ile birleştiren farklı ölçeklerde plan onamaları gerçekleştirilmiştir. Kentin en yoğun speküle edilen bu koridorunun mevcut planların da gözden geçirilmesi ve gereğinde revizyonu suretiyle “Güneybatı Ankara Koridoru” olarak havza bazında ele alınması öngörülmektedir.” ifadesine yer verilmiştir.
Yine aynı açıklama raporunun Güneybatı Planlama Bölgesi başlığı altında Belediyelerin Onaylı Planlarının İrdelenmesi kısmının KY4-İNCEK-KIZILCAŞAR altkısmında, “İncek (55) üst bölgeciğinin oluşturduğu kentsel yerleşik doku ile bu alanla bütünleşen ve süreç içerisinde planlama çalışmaları tamamlanarak yapılaşmaların başladığı İncek – Kızılcaşar –Taşpınar konut gelişme bölgelerini tanımlamaktadır. Bu bölgeyi oluşturan bölgelerde 2000 yılı nüfus sayımına göre 7.987 kişinin yaşadığı bilinmekle birlikte bu nüfusun yaklaşık tamamının onaylı planlarına göre yapılaşması tamamlanmış alanlarda, geriye kalan çok az miktarının ise dönüşüm sürecinde bulunan kırsal yerleşim dokusunda yaşadığı hesap edilmiştir. Günümüzde üst /orta gelir grubunun yer şeçtiği ve yoğun bir yapılaşma eğiliminin bulunduğu İncek –Kızılcaşar bölgesi aksındaki bu eğilimi kontrol altına alarak kentsel gelişme eğilimini yönlendirmek üzere büyükşehir belediyesince sürdürülen planlama çalışmaları ile 65.000 kişilik bir nüfus ataması yapılmıştır. Günümüze kadar yapılan planlama çalışmalarında bölge için belirlenen 65.000 kişilik plan nüfusu kapasitesinin hayata geçirilmesi öngörülmüştür.” tespiti bulunmaktadır.
Plan açıklama raporunun anılan kısmın Kentsel Gelişme Alanları (KG) KG3-BEYTEPE- ALACAATLI-DODURGA bölümünde ise, “Ankara kentsel yerleşik alanının güneybatı kesiminde Çevre otoyolunun iç kısmında Çayyolu-Ümitköy bölgesi ile İncek- Kızılcaşar bölgesi arasında kalan ve daha önce gerek bakanlıkça onaylı 1/50000 ölçekli plan revizyonu gerekse bu plana dayalı alt ölçekli planlama çalışmaları tamamlanarak inşaat uygulamalarına başlanan alanları kapsamaktadır. Bu alanlar 2023 planlama çalışmaları kapsamında “Onaylı Planlarla Belirlenmiş Gelişme Konut Alanları” olarak ele alınmıştır. Bu alanlar için yapılan planlama çalışmaları ile bölgede 270.000 kişinin yaşamasına yönelik plan
kararları üretilmiştir.” ifadesi yer almış, “Kentsel gelişme bölgesinin yerleşik alanlara uzak bir konumda olması nedeniyle altyapı maliyetinin yüksek olacağı gözönüne alınarak ferdi inşaat uygulaması yerine örgütlenmeye ve etaplamaya dayalı konut üretimi politikasının hayata geçirilmesi sağlanacaktır.” ifadesiyle bölgeye ilişkin strateji benimsenmiştir.
Yine KG5-TULUNTAŞ-KOPARAN kısmında da, “Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca üst ölçekli plan onaması ile buna dayalı alt ölçekli planlama çalışmaları ile kentsel gelişme alanı olarak tespit edilen Tuluntaş, Koparan, Hallaçlı, Velihimmetli bölgesi 2023 planlama çalışmasında yeniden etüd edilmiş bölgenin özellikle tarımsal arazi yapısı ve Özel Çevre Koruma Bölgesi aküferi olarak ön plana çıkan vadi tabanları ve su kaynakları dikkate alınarak kentsel gelişmenin güneyde Koparan bölgesinde sonlandırılarak; tarım alanlarını ve Özel Çevre Koruma bölgesini baskı altına alabilecek nitelikteki Velihimmetli ve Hallaçlı civarında öngörülen konut gelişme alanlarının 2023 planı döneminde yerleşime açılmaması
yaklaşımı benimsenmiştir.
Bakanlıkça onaylanan üst ölçekli plan ile Güneybatı aksına ataması yapılan 900.000 kişilik nüfusun yaklaşık 120.000 kişilik kısmı bu kesimi oluşturmaktadır. Bölgeye ilişkin Bakanlıkça onaylanan 1/50000 ölçekli üst ölçekli planlama çalışması ile belirlenen yoğunluk kararları kabul edilmiş, Bakanlıkça bölge için öngörülen 120000 kişilik nüfus ataması, Hallaçlı ve Velihimmetli kısımların iptal edilmesi ile 90.000 kişiye çekilmiştir.” tespiti bulunmaktadır.
Bölgeye ilişkin yapılaşma taleplerini belirleyen ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı açıklama raporunda İncek Bölgesinde yoğun yapılaşma eğilimi bulunduğu tespit edilmiş, bu nedenle bu bölge için 65.000 kişilik nüfus öngörülmüştür. Planda Tuluntaş Bölgesi ise kentsel gelişme alanı olarak tanımlanmış ve 90.000 kişilik nüfus öngörülmüştür. Buna göre, bölgede altyapı maliyetinin yüksek olacağı dikkate alındığında ferdi inşaat uygulaması yerine kooperatif gibi örgütlenmeye ve etaplamaya dayalı konut üretimi politikasının hayata geçirilmesinin sağlanması amaçlanmıştır. Nitekim bu bölgede yerleşim taleplerinin tamamına yakınını parsel bazında konut üretimi yerine ada ölçeğinde ve kentsel tasarıma dayalı planlama yaklaşımı ile orta yoğunluklu gelişme anlayışıyla plan değişiklikleri yapılmıştır.
1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planına yönelik yapılan bir çok değişiklik ve bu doğrultuda alt ölçekli planlarda da gerçekleştirilen değişiklikler sonucunda alanın kullanım kararının genel olarak konut olarak belirlenmesi nedeniyle her ne kadar yargı kararıyla iptaline karar verilmiş olsa da Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve …sayılı kararı ile onaylanan 2038 Ankara 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile uyuşmazlığa konu alan, hakim kullanım kararı doğrultusunda mevcut konut alanı olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişiklikleri plan raporunda, “son yıllarda hızlanan kamu yatırımları (yol ve altyapı ağı), bölge genelinde hızla gelişen ve kentsel cazibeyi arttıran yatırımlar (TOKİ, SİNPAŞ, İNCEKLOFT, Üniversiteler, özel okullar vb..) ile İncek, Ankara’nın en önemli kentsel gelişme alanı olarak gündeme geldiği, güneye ve batıya yayılma eğilimindeki Ankara Metropolitan alan kentsel nüfus tercihlerinin de daha sağlıklı ve standartı yüksek kentsel yaşam alanları sunan bu bölgelere kaydırıldığı, Çayyolu-Beytepe-İncek aksının bağlanması ile birlikte bu güzergahın, yani Ankara’nın güney-batı bölgesinin cazibesini maksimum düzeyde arttırdığı, 2023 Başkent Ankara, 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı öngörüleri içerisinde bu yönde ağırlık kazanan bir senaryo bulunmadığı, bu nazım planın, Ankara kentinde yaşayan nüfusun tercihlerini ve çok ciddi çekim noktaları oluşturan Ankara kenti dışında, bölgesel ve ülke bazında çekim etkisi yaratan kamu ve özel girişim yatırımlarını yönlendirme gücüne sahip olamadığı, bugün Gölbaşı’nın, Türkiye ve bölge ülkeleri genelinde hizmet veren ve verecek sayıları 5’i bulan üniversite kampüs yapılanması ile sayıları 10’u geçen Ankara’da öncelikli tercih konusu olmuş özel okulları ve kampüsleri ile bir okullar bölgesi haline geldiği, bu durumun, yeni yürürlüğe konulan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı çerçevesinde dikkate alındığı ve tedbiren Belediyece “Çevre Düzeni Planı Eşgüdüm Komisyonu” gibi yeni bir süreç tanımlaması yapılmak zorunda kalındığı, bu komisyonun beşer yıllık, periyotlar halinde hazırlayacağı raporun, büyükşehir belediye meclisince görüşüleceği ve bu planın hedef, ilke, strateji ve kararlarında revizyon ve/veya ilaveler gerekiyorsa karara bağlayacağı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planının bu eksikliğinin ortadan kaldırıldığı, aynı zamanda, hatalı yorumlamalar nedeniyle, plan iptallerine yol açan 1/25.000 ölçekli nazım imar planının bazı hükümlerinin 1/100.000 ölçekli planın onayıyla etkisiz konuma geldiği, Büyükşehir Belediyesinin üst ölçekli plan kapsamında da alt ölçekli planların revizyonuna hızla yöneleceği, Çayyolu-İncek aksının bağlanması ile birlikte batı koridorunda yer alan ODTÜ, BİLKENT, HACETTEPE (Beytepe) ve ÇANKAYA üniversite kampüs alanlarının da bu sisteme entegre olduğu, yüksek standartlarda kentsel yaşam alanları sunan Çayyolu kentsel alanı ile Beytepe, İncek ve Taşpınar güney batı yayının süreklilik ve maksimum erişebilirlik kazanmasının bu alanın, yani Ankara Metropolitan alanı Güney-Batı yayının kentsel alandaki en önemli yerleşim bölgesi olmasını sağlayacağı, Güneykent kapsamında yapılan planların uzun süre İncek mevcut imarının benzer şekilde(düşük yoğunluklu) devam etmesine karşın şu anda gelinen nokta itibariyle İncek mahallesinden daha ileride bulunan Tulumtaş çanağının tamamının yapılan revizyonlarla yüksek katlı yapılaşmaya dönmesinin de, daha güçlü bir çekim merkezi olan İncek mahallesinin de bu şekilde dönüşümünü kaçınılmaz kıldığı, davalar neticesinde plansız kalan alanın öneri 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli Nazım imar planları, 1/100.000 ölçekli planın öngörüleri ile birlikte yeniden ve ağırlıklı olarak tescile konu olmuş parselasyon planları dikkate alınarak yeniden hazırlandığı” ifade edilmiştir.
Bu bağlamda, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının nüfus ve yapı yoğunluğu yönünden 2023 yılı hedef ve öngörüsü ile hazırlandığının da gözden kaçırılmaması gerekmektedir.
1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı Açıklama Raporu 9.2.3. sayılı Güneybatı Planlama Bölgesi kısmının Plan Müdahale Biçimi alt kısmında, “yapılacak plan revizyonu ile ulaşım sistemi yeniden kurgulanarak kademelenme yapılması” öngörülmüştür. Bu çerçevede, bölgede öngörülen nüfusa hizmet veren 1, 2 ve 3.derece yol/ulaşım kademelenmesi yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede, Karayolu Projelerine ilişkin 1/50.000 ölçekli Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Bilkent Şehir Hastanesi İncek-Pozantı Otoyolu Bağlantısı kavşak düzenlemesi ve çevresine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararı ile 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi uyarınca onaylanıp Tabiat Varlıklarını Koruma Şube Müdürlüğü ilan panosunda 02.03.2020 tarihinden itibaren 1 (bir) ay süreyle askıya çıkarılmıştır.
Yine, Bilkent Şehir Hastanesi İncek-Pozantı Otoyolu Bağlantısına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama revizyon imar planı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanmıştır. Kararda, Ankara ili çevre düzeni planı ana karar ve öngörüleri doğrultusunda, birbirine entegre edilmek suretiyle Eskişehir Yolu’ndan başlayıp çevre yoluna ve Pozantı Otoyoluna bağlantı sağlanmasının amaçlandığı, Ankara’nın kuzey ve güney bağlantılarını sağlayan yeni bir ana aks olma potansiyeline sahip öneri yol projesinin, Pozantı Otoyolu’nun kent ulaşım sistemine entegre edilmesine imkan sunarak bağlantı yolları ile birlikte kent ölçeğinde acil çözüm bekleyen Haymana Yolu’nun rahatlatılmasına imkan sunacağı, halihazırdaki yolların sürekliliğinin ve devamlılığının sağlanıp taşıt trafiği yükünün azaltılarak trafiğin güvenli hale getirilebileceği, Sağlık Bakanlığınca il, bölge ve ülke ölçeğinde hizmet vermek üzere faaliyete geçen Bilkent Şehir Hastanesinin ulaşılabilirliğinin arttırılmasının ekonomiyi olumlu etkileyeceği, var olan ve artması öngörülen taşıt trafiği yüküne çözüm getirebileceği, aksi halde Ankara’ya, çevre şehirlere ve tüm ülkeye hizmet etmesi öngörülen Bilkent Şehir Hastanesine erişim kabiliyetinin yetersiz olması (seyahat süresinin uzun olması, kat edilecek mesafenin fazla olması gibi) yüzünden emisyonların ve atıkların artacağı ye bu durumun otobüs, dolmuş vb karayolu ile yapılan toplu ulaşımı da olumsuz etkileyeceği bu suretle söz konusu ulaşım aksının elzem olduğu, sorunsuz akan, işleyen ve erişim mesafesini kısaltan yolların varlığıyla taşıt ile yolda geçen zamanın, çevre kirliliğinin, kaynak israfının ve toplum psikolojisi üzerindeki olumsuz baskının azalacağı hususları öngörülmektedir.
Uyuşmazlık konusu taşınmazları da kapsayan bölgede yapılan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan dava dosyalarının incelenmesinden ise, Ankara kentinin güneybatı ile güney akslarına doğru büyümekte olduğu İncek ve Tuluntaş bölgelerinin kentin temel gelişim akslarından biri olarak görüldüğü yoğun bir yapılaşma talebi bulunduğu, ayrıca birçok parsele yönelik yüksek yapı yoğunluğu verilen bölgede yine yüksek yapı yoğunluğuna sahip üniversite, hastane, özel okul, kamu kurum ve kuruluşunun yer aldığı gözetildiğinde imar mevzuatı ve şehircilik ilkeleri ile planlama esasları bağlamında Ankara’nın nüfus ve yapı yoğunluğu yönünden 2023 yılı hedef ve öngörüsüyle hazırlanan ve 16.02.2007 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planından başlamak suretiyle bir revizyona tabi tutulması gerektiği kuşkusuz ise de, süreç içerisinde bu yöntem uygulanmadığı için uyuşmazlık konusu alandaki yoğun yapılaşma baskısının, bazı parsellerin iki katlı villa tipi yapılaşmadan çok katlı sosyal ve teknik altyapı ihtiyacını parsel/ada içerisinde karşılayabilecek bir yapılaşma için artık revizyon değil, bir imar planı değişikliği ihtiyacı doğduğu da anlaşılmaktadır.
Ayrıca, bölgede benzer yapılaşma koşullarını haiz imar planı değişikliğine ilişkin davalara yönelik dosyaların incelenmesinden,
-Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Ankara ili, Çankaya ilçesi, Beytepe Akçalı Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, Danıştay Altıncı Dairesinin 25/01/2022 tarih ve E:2019/19906 K:2022/548 sayılı kararı ile onandığı,
-Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … sayılı parsellere yönelik 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliği, 1/5000 ölçekli Mahallesi, … sayılı kadastral parsele yönelik 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararın iptali istemiyle açılan davanın reddine dair … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı Danıştay Altıncı Dairesinin 25.01.2022 tarih ve E:2019/11924 K:2022/571 sayılı kararı ile onandığı,
-Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, …Mevkii, …ada … sayılı, … ada … sayılı, … ada … sayılı, … ada … sayılı ve … ada …sayılı parsellere yönelik 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin onaylanmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davanın reddine dair … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı Danıştay Altıncı Dairesinin 25.01.2022 tarih ve E: 2019/15001 K:2022/577 sayılı kararı ile onandığı,
-belirlenmiştir.
Davalı belediyece Dairemizin 09.06.2021 tarih ve E:2019/19906 sayılı dosyasında ara kararına verilen cevabi yazısı içeriğinden bölgedeki yapılaşma talebinin yukarıda aktarılan şekilde karşılanmış olduğunun belirtildiği, Ankara’nın güney batı kesiminde mevcut konut alanlarında iki katlı villa tipi yapılaşmadan site veya korunaklı site biçiminde yapılaşmaya dönük bir değişim talebinin bulunduğu bu tip bir yapılaşma anlayışı ile konut maliyetini artıran imar parseli maliyetinin düşmesine bağlı olarak konut maliyetinin azalmasına ve konut sahipliğinin artmasına neden olunacağı ve bu şekilde kamu yararının artması sağlanabileceği gerekçesiyle imar planı değişikliklerinin yapıldığı ifade edilmiştir.
Burada vurgulanması gereken husus, alanda/bölgede oluşan konut (kooperatif ya da site tipi yapılaşma) hakim kullanım kararı doğrultusunda gerek dava konusu edilmeyerek kesinleşen gerekse yargı kararları sonucunda hukuka uygun bulunan imar planlarına bağlı olarak alanda yapılaşmasını tamamlamak ve yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni almak suretiyle kullanımını sürdüren sitelerin bulunduğu, hakim kullanım kararının bu doğrultuda dönüştüğü hususudur.
Ayrıca çağımızda gelişen ferdi inşaat uygulaması yerine kooperatif/site gibi örgütlenmeye ve etaplamaya dayalı konut üretimine dayalı kentleşme anlayışı içinde site şeklindeki yerleşkelere ağırlık verilmektedir. Planlama alanının içerisinde yol, yeşil alan, spor, rekreasyon gibi sosyal teknik altyapı alanlarının düzenlenmesi, site şeklinde yerleşmelerin doğal bir sonucu olarak görülmelidir.
Bölgede imar planı değişikliklerinin ise; küçük yüz ölçümlü, etki ve yerleşme alanı az olan parsellere yönelik olmayan büyük yüzölçümlü, nüfus öngörüsü fazla, kendi içinde sosyal donatı alanlarını ayıran ayrıca kamuya hizmet edecek sosyal ve teknik altyapı kullanımlarını getiren hatta taşınmaz maliklerinin başka alanda bulunan taşınmazlarını kamuya terk etmek suretiyle yapılaştıkları alanları kapsadığı görülmektedir.
Benzer uyuşmazlıklarda mahkemelerce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında, uyuşmazlık konusu bölgede çok sayıda ilköğretim, sağlık, lise, park, yeşil alan, cami, belediye hizmet alanı, spor alanı gibi sosyal ve teknik alt yapı alanlarının bulunduğu, dolayısıyla öngörülen nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının karşılandığı tespitleri yer almaktadır.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler sonucunda, yüksek katlı yoğun konut alanları ile ulaşım maliyetlerinin düşmesi, elektrik iletim hatları, kanalizasyon, ulaşım, doğalgaz, içme suyu hatları gibi altyapı maliyetlerinin azaltılması ve bu şekilde korunması gereken alanlara -tarım, orman, sit alanları vb.- yapılaşma baskısının önlenmesinin sağlanmasının amaçlandığı belirlenmiştir.
Bu itibarla, sağlıklı bir yaşam alanı oluşturulmasının konutun sadece fiziksel özellikleri ve konfor koşullarıyla sınırlı olmadığı, konutun güneş alması ve aydınlık olması ile otopark sorunlarının çözümüne ilişkin karar getirilmesinin önemli olduğu, dolayısıyla toplu yapıların özendirilmesi, yapıların mimarisinin kısıtlanmaması, yapıların rüzgar alması, güneşlenmesi ve havalandırması ile parsel içinde otopark sorunlarının çözümlenmesi ile oluşacak geniş açık alanlarda peyzaj düzenlemesi yapılmasının yanında daha kullanışlı ve ekonomik konut elde edilerek kentsel yaşam kalitesi yükseltilmesine katkı sağlamak amacı ile büyük parsellerin oluşturulmasına ilişkin plan notlarının modern planlama anlayışına uygun olduğu, toplu yapılaşmayı özendirmek ile farklı konut arzı yaratmak, diğer kentsel sorunlara katkı yapmak amacı ile planlama alanında yaşayacak nüfusa konut çeşitliliği sunumuna yönelik yaklaşımın şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Sonuç olarak, uyuşmazlığa konu ada ve parsellerin etrafındaki mevcut yapı dokusu ile birlikte ele alındığında sosyal ve teknik alt yapı alanlarının birlikte kullanılması bakımından İncek, Alacaatlı, Beytepe ve civar mahallelerin yapı yoğunluğu ile sosyal ve teknik donatılarının bütünsel olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu alanlarda 0,50 emsal ve 2 katlı konut yapıları bulunduğu gibi 2,0 emsal yüksek katlı konut yapılarının da bulunduğu anılan bölgede çok sayıda ada/parselin site tarzında konut alanı olarak sosyal ve teknik altyapı alanlarını ada/parsel içinde ya da civarda yaptığı terklerden karşılanmak üzere planlandığı, yukarıda ayrıntısına yer verilen açıklamalar doğrultusunda dinamik bir sürecin sonucunda oluşturulan imar planlarını değişmeyen statik belgeler olarak kabul etmenin ekonomik, toplumsal ve teknolojik bakımdan hızlı bir değişim içinde bulunan kentlerin yerleşim alanlarının gerçek yapısı ile bağdaşmayacağı gözönünde bulundurulduğunda bölgenin dönüşümüne yönelik olarak gerçekleştirilen imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Uyuşmazlık özelinde inceleme yapıldığında ise; dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde, yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Bu itibarla, davanın reddi gerekirken dava konusu işlemlerin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen iptal kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyiz edilen iptale ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 30/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X): Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.