Danıştay Kararı 6. Daire 2021/10633 E. 2022/11550 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/10633 E.  ,  2022/11550 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/10633
Karar No : 2022/11550

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
Av. …

DAVALILAR : 1- … – ANKARA
2- … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLLERİ : …, Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Bitlis İli, Merkez İlçe, …, …, …, … ve … Mahalleleri sınırları içerisinde dere yatağı üzerinde bulunan ve büyük bir kısmı imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan taşınmazların üzerlerindeki yapılarla birlikte oluşabilecek herhangi bir taşkın, sel ve benzeri afetler durumunda telafisi güç kayıpların yaşanmaması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 04/11/2021 tarih ve 31649 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03/11/2021 tarih ve 4736 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, Bitlis İli, Merkez İlçe, … Mahallesi, … ada, …parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işleme konu taşınmazın bulunduğu alanın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve Ek-1. maddeleri uyarınca 20/04/2020 günlü, 2448 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Riskli Alan ilan edildiği, anlan Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılan davanın derdest olduğu, dava konusu acele kamulaştırma kararı ile Danıştay Altıncı Dairesince Riskli Alan ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı hakkında verilebilecek iptal kararının fiilen uygulanamaz hale getirilmesinin amaçlandığı, dava konusu işlemin tesis edilmesi için zorunlu olan kamu yararının karşılanmasına ve/veya kamu düzenine ilişkin bir gereksinimin bulunmadığı, iptali istenilen işlemde acelelik ile bu hali gerekli kılan durum/veya koşulların açıkça belirtilmediği, mülkiyet hakkının sınırlandırılması ile mülkiyet hakkı arasındaki dengenin neden gösterilmeksizin zedelendiği, dava konusu işlemin yetki devri sonucunu doğurduğu, sağlıklı bir çevrede yaşama ve elverişli bir konuta erişim hakkının ihlal edildiği, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunda yıkımı gerçekleştirilen riskli yapılara ilişkin hüküm dışında acele kamulaştırmaya ilişkin bir hüküm bulunmadığı, dava konusu işlemin üçüncü kişi lehine kamulaştırma sonucunu doğurması nedeniyle de hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davalılar tarafından, davacının maliki olduğu Bitlis İli, Merkez İlçe, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve Ek-1. maddeleri uyarınca 20/04/2020 günlü, 2448 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ilan edilen Riskli Alan sınırları içinde kaldığı, anılan Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Altıncı Dairesinin 02/06/2021 tarih ve E:2020/4616, K:2021/7604 sayılı kararıyla reddine karar verildiği ve bu karara karşı yapılan davacının temyiz isteminin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/11/2021 tarih ve E:2021/2732, K:2021/2280 sayılı kararıyla reddedilerek kararın kesinleştiği, 6306 sayılı Kanun gereğince riskli yapı tespiti yapmak üzere gerçekleştirilen incelemeler neticesinde dava konusu taşınmazdaki yapının riskli yapı olduğunun tespit edildiği, anılan alanda yer alan yapıların %84,18’lik kısmının imar mevzuatına aykırı olarak yapılmış olması, binaların büyük bir kısmının dere yatağı üzerinde konumlu olması nedeniyle olası bir afet anında sağlıksız yapılaşmadan kaynaklı yaşanacak can ve mal kaybına karşı tedbir almak, alandaki risk taşıyan binaların tahliye ve yıkımını gerçekleştirerek mevcut kent dokusuna sıkışmış olan tarihi cami, hamam, türbe gibi yapıların ortaya çıkmasını sağlayarak Bitlis İli’nin tarihi, kültürel kimliğine katkı sağlamak, şehrin ve bölgenin imajını iyileştirmek amacıyla 6306 sayılı Kanun’un 6/A maddesi kapsamında çalışmalara başlanarak taşınmazların tahliye edildikleri ve yıkıldıkları, taşınmazın tahliye edilmesine dair Bitlis Valiliği işlemine karşı açılan davanın derdest olduğu, taşınmazların büyük bir kısmının yürürlükteki imar planında dere, park ve imar yolu olarak planlı olması ve alanın dere yatağında konumlu olması ve taşkın riski taşımasından dolayı kentsel dönüşüm modeli olarak yerinde dönüşüm uygulanamadığı, bahse taşınmazın bulunduğu alanın Millet Bahçesi olarak düzenlenmesinin planlandığı, Riskli Alanda bulunan taşınmazların yaklaşık %77’sinin tapularının rızaen devrinin sağlandığı, %23’lük kısmı ile çeşitli nedenlerle uzlaşma sağlanamadığı, davacı ve benzer mülk sahipleri ile uzlaşma sağlanamaması, mülkiyet problemlerinin çözülememesi ve hak sahiplerince açılan davaları kamulaştırma sürecinin çok uzun sürmesine ve alanda gerçekleştirilecek projelere ivedilikle başlanamamasına neden olduğu, kamu yararına yürütülen Millet Bahçesi projesinin gecikmesinin kamuya ek yük yükleyeceği, ayrıca Bitlis halkı tarafından tarihi ve kültürel yapılarla bütünleşik açık ve yeşil alan olarak kullanılamayacağından Bitlis halkının sosyal ve rekreatif fayda sağlamasının gecikeceği, dava konusu işlemin bu amaçla tesis edildiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Bitlis İli, Merkez İlçe, …, …, …, … ve … Mahalleleri sınırları içerisinde dere yatağı üzerinde bulunan ve büyük bir kısmı imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan taşınmazların üzerlerindeki yapılarla birlikte oluşabilecek herhangi bir taşkın, sel ve benzeri afetler durumunda telafisi güç kayıpların yaşanmaması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 04/11/2021 tarih ve 31649 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03/11/2021 tarih ve 4736 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, Bitlis İli, Merkez İlçe, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk Devletinin öğesi olan idarece tesis edilen işlemlerin hukuka uygunluğu ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 08.06.2000 tarihli, 4577 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinde belirtildiği üzere, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davası olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri olan “dava açma ehliyeti”, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen sübjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
Dosyanın incelenmesinden; davanın 03/11/2021 tarih ve 4736 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının Bitlis İli, Merkez İlçe, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istemiyle 02/12/2021 tarihinde açılan davada, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının eki listede acele kamulaştırmaya konu taşınmazlar arasında 39. sırada yer alan söz konusu taşınmazın kamulaştırma işlemleri neticesinde … tarih ve … yevmiye numaralı işlemle Maliye Hazinesi adına devrinin gerçekleştirilmiş olduğunun dava dışı Bitlis Belediye Başkanlığının 29/12/2021 tarihli ara karar cevabında beyan edildiği, söz konusu yazı ekinde ve davalı idarelerin savunma dilekçelerinin ekinde devre ilişkin tapu kaydı sunulduğu görülmüş, tapu kaydının incelenmesinden Bitlis İli, Merkez İlçe, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı dükkan niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma işlemleri kapsamında düzenlenen uzlaşma tutanağına istinaden … tarih ve … yevmiye numaralı işlemle Maliye Hazinesine devrinin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta; dava konusu taşınmazın 04/10/2021 tarihinde Maliye hazinesi adına devrinin gerçekleşmiş olduğu, davanın açıldığı 02/12/2021 tarihinde davacının söz konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlem nedeniyle menfaati ihlal edilmeyen davacının bakılmakta olan davada subjektif dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Yasanın 20/A maddesi kapsamında kalan davada, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.