Danıştay Kararı 6. Daire 2020/9670 E. 2020/11090 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/9670 E.  ,  2020/11090 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/9670
Karar No : 2020/11090

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … İnşaat Taahhüt ve İnş. Malz. Ltd. Şti.
2- …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …
2- … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan ve riskli olduğu tespit edilen yapının yıkılarak yerine yapılacak uygulamaya ilişkin kat malikleri toplantısında alınan karara katılmayan davacıların arsa paylarının 6306 sayılı Kanun kapsamında İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce 11.07.2017 tarihli açık artırma usulüyle satışı ve sonrasında Karşıyaka Tapu Müdürlüğü’nün … ve … yevmiye numaralı işlemiyle davacıların arsa paylarının alıcılar adına devir ve tesciline ilişkin işlemin iptali istemiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm hizmetleri Genel Müdürlüğüne 29.03.2019 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacılar tarafından, Karşıyaka Tapu Müdürlüğü’nün … tarih ve … yevmiye numaralı yolsuz tescilin iptaline karar verilmesi istenilmekte ise de, söz konusu talebin doğrudan tapu sicilinde ayni hak değişimine ilişkin isteme yönelik olduğu, bir başka ifade ile, mahkeme kararına gerek kalmaksızın tapu sicilindeki basit nitelikteki yanlışlıkların idari işlemle düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin olmadığı, aksine tescil sonucu doğuracak bir talep olduğu gözetildiğinde, ortada idari yargı yetkisi kapsamına giren bir idari dava bulunmadığı ve uyuşmazlığın çözümlenmesinde, Medeni Kanun hükümlerine göre adli yargı yerlerinin görevli olduğu anlaşıldığından, açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davanın idari işlemlerden kaynaklandığını, idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, Mahkeme ve İstinaf yerince hatalı olarak verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Temyiz isteminin reddi ve Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapı İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 04.09.2014 tarihli işlemiyle riskli yapı olarak tespit edilmiş, davacıların da katıldığı 02.11.2016 tarihli olağanüstü kat malikleri kurulu toplantısında alınan karar uygulanmayarak davacılar dışındaki diğer maliklerce 25.11.2016 tarihinde yeni malikler kurulu toplantısı yapılmış, 09.03.2017 tarihinde bu toplantıda alınan karara katılmayan ve anlaşmaya razı olmayan davacıların 6306 sayılı Kanun kapsamında arsa paylarının satışı talep edilmiş, bu talep üzerine İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yapılan 11.07.2017 tarihli açık artırma usulüyle ihale sonucunda davacıların arsa payları satılmış, bu satış üzerine İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla Karşıyaka Tapu Müdürlüğüne davacıların ayni haklarının payları satın alan 3. kişiler üzerine devir ve tescil edilmesinin gerektiği bildirilmiş, bunun üzerine, Karşıyaka Tapu Müdürlüğü’nün … ve … yevmiye numaralı işlemiyle, davacı …’un ayni hakkının … adına, davacı şirketin ayni hakkının ise … adına devir ve tescili gerçekleştirilmiştir. Tapu kaydındaki bu değişikliği öğrenen davacılar tarafından tescilin iptali istemiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm hizmetleri Genel Müdürlüğüne 29.03.2019 tarihinde yapılan başvuru, ilgili idare tarafından … günlü, … sayılı işlemle reddedilmiştir.
Bunun üzerine, görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
İdari makam veya merciilerin, idare hukukuna özgü usul ve kurallar çerçevesinde tek yanlı olarak tesis ettiği, kesin ve yürütülmesi zorunlu, ilgililerin hukuki durumlarında değişiklikler meydana getiren ya da var olan bir hukuki durumu değiştiren, kaldıran veya yeni bir hukuki durum ortaya koyan idare işlevine ilişkin tasarrufları, idari işlem olarak adlandırılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanununun 1. maddesinde, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümünün, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olduğu belirtilmiş; 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, “iptal davası” olarak tanımlanmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6/9.maddesinde ise; “Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen madde hükmünden anlaşılacağı üzere, idari yargının görev alanı; idare hukuku kuralları içinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümüyle sınırlıdır.
Dosyanın incelenmesinden; Uyuşmazlığın konusunu, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan arsa payı satışı, satış sonrasında tapuya tescil işlemleri ve davacılar tarafından bu işlemlere yapılan itirazların oluşturduğu anlaşılmakta olup, davaya konu işlemlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca idari işlem nitelğinde olduğu ve davanın görüm yerinin idari yargı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu itibarla, uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddi yolundaki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle görev yönünden reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 18/11/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.