Danıştay Kararı 6. Daire 2020/9114 E. 2020/10360 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/9114 E.  ,  2020/10360 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/9114
Karar No : 2020/10360

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı – ANKARA

İSTEMİN ÖZETİ : Davacıya ait taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin … Bakanlığınca alınan 03/07/2019 tarih ve 270385 sayılı kararın iptali istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi ..’ın açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca dava dilekçesi ve ekleri incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari davaların açılması” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, 2. fıkrasında; dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, davanın konu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin, vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, 3. fıkrasında; dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine ekleneceği ve dilekçeker ve bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olacağı belirtilmiş, aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği, 15. maddenin 1. fıkrasının (d) bendinde ise dilekçelerde 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği, 5. fıkrasında; 1. fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak, Cumhurbaşkanı kararlarına, bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerden ve birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlerden doğan idari davaları karara bağlayacağı, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında; idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki iptal ve tam yargı davaları ile idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 27. maddesi uyarınca alınan ve 07/03/2019 tarihli, 30707 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Danıştay Başkanlık Kurulunun 07/03/2019 tarihli, K:2019/25 sayılı kararıyla; İmar Kanunu ile diğer kanunlar ve ilgili mevzuata göre her tür ve ölçekteki planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arsa ve arazi düzenlenmesi, ifraz ve tevhit işleri, imar durumu, ruhsat ve kamulaştırma işlemlerine karşı plan ile birlikte veya müstakilen tesis edilen işlemlerden, çevre (proje süreci dâhil), boğaziçi, eski eser, gecekondu, kıyı ve turizm, mevzuatının uygulanmasından, İmar Kanunu ile diğer kanunlar ve ilgili mevzuat uyarınca tesis edilen, mühürleme, durdurma, yıkım kararları ile bunlara ilişkin olarak verilen para cezaları ve bu cezaların tahsili amacıyla tesis edilen işlemlerden, afet işlerine ilişkin mevzuattan, imar mevzuatının uygulanmasından doğan hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk esaslarına dayanan deprem, heyelan ve diğer tabii afetler sonucu ortaya çıkan zararların tazmini isteminden, kaynaklanan davaları ve temyiz başvurularının Danıştay Altıncı Dairesince çözümleneceği belirtilmiştir.
Taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin uyuşmazlığın ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 34. maddesine göre taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Yargılama usulü ilkeleri uyarınca, idari yargı merciilerinin taleple bağlı olarak hukuka uygunluk denetimi yapmaları nedeniyle ilgililerce dava dilekçelerinde davanın konusunun hiçbir tereddüde mahal bırakmaksızın açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir. Bununla birlikte yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç olup, her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerine bırakılmıştır.
Dava dilekçesinde, davaya konu taşınmaz bilgilerinin yer almadığı, tapu örneğinin sunulmadığı, dava konusu işleme ilişkin yeterli bilgiye yer verilmediği, işlem örneğinin dilekçe ekinde sunulmadığı görülmüş olup bu kapsamda yukarıda yer verilen kanun hükümleri doğrultusunda Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalardan olup olmadığı hususlarında tereddüte düşülmüştür.
Uyuşmazlıkta, şayet taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmekte ise taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde uyuşmazlığın çözüleceği hususları dikkate alınarak dava konusu işlem ile bu işlemin davacıya varsa yazılı bildirim yoksa öğrenme tarihine ilişkin bilgi ve belgeler eklenmek, eksik baro pulu tamamlanmak ve belirtilen diğer eksiklikler giderilmek suretiyle düzenlenen bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin sonuç kısmında … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı bedel tespit ve tescil davasının yürütmesinin durdurulması talep edilmekle birlikte Danıştayda ve idare mahkemelerinde açılan iptal davalarında dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması istenilebilmekte olup verilecek yeni dilekçede bu hususun da dikkate alınması gerekmektedir.
2577 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmüne uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanun’un 15. maddesinin 1/d bendi gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde dava açılmak üzere reddine, yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacılara duyurulmasına, dava dilekçesinin belirtilen eksikliğin giderilmesiden sonra yenilenmesi halinde 2577 sayılı Yasanın 15.maddesinin 3.fıkrası uyarınca ayrıca harç alınmamasına, dilekçenin yenilenmemesi halinde yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin davacıların göstereceği hesap numarasına iadesine, dava dilekçesi ve eklerinin bir örneğinin davacılara gönderilmesine,04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.