Danıştay Kararı 6. Daire 2020/8893 E. 2022/11699 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/8893 E.  ,  2022/11699 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8893
Karar No : 2022/11699

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle, söz konusu yapının 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun 13/a maddesi uyarınca yıkımına yönelik tesis edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve …-… sayılı kararının bildirilmesine ve yapının yıkılmaması durumunda elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin kesilerek yıkım işleminin idarece yapılacağının ve yıkım masraflarının %20 fazlasıyla tahsil edileceğinin ihtar edilmesine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 20/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dosyaların İncelenmesi” başlılklı 10. maddesinin birinci fıkrasında “Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.” hükmüne yer verilmiş; aynı Kanun’un “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller” başlıklı 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde ise, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmü yer almıştır.
İdari yargıda re’sen araştırma ilkesi esas olup, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapmaları gerektiği hükme bağlanarak, hakimin bakmakta olduğu davanın çözümü için gerekli bütün delillere kendiliğinden başvurma yetkisine sahip olduğu açıklanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda, … tarih ve … sayılı İstanbul III Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü yazısı eki şikayet dilekçesi gereği davalı idare elemanlarınca 02/12/2015 tarihinde yerinde yapılan inceleme sonucu 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun 11. maddesine göre düzenlenen 02/12/2015 tarih ve 1309 sıra numaralı yapı tatil tutanağında; ruhsatsız olarak yapılmış 5 katlı betonarme bina bulunduğu, söz konusu ruhsatsız yapı hakkında 20/06/1983 tarihinde imar affı müracaatı yapıldığı, 18/01/1985 tarihli tespit formun ile … tarihli, … sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları İstanbul Bölge Kurulu kararında, söz konusu yapının yıkılarak yerine yeni bina yapıldığı yolunda tespitlere yer verildiği görülmektedir.
Anılan tutanak dayanak alınarak, tespite konu yapının 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun 13/a maddesi uyarınca yıkımına yönelik İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve …-… sayılı kararı tesis edilmiş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile, söz konusu encümen kararı bildirilerek, yapının yıkılmaması durumunda elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin kesileceği ve yıkım işleminin idarece yapılacağı; ayrıca yıkım masraflarının %20 fazlasıyla tahsil edileceğinin ihtar edildiği; bunun üzerine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacı tarafından verilen temyiz dilekçesinde, taşınmazın yaşı, ne zaman yapıldığı, taşınmazın yapıldığı tarihlerde ruhsat alınmasına herhangi bir mani bulunup bulunmadığı hususlarında, yerinde uzman bir bilirkişi ile birlikte keşif yaptırılarak bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiğine yönelik iddia ve itirazlarda bulunulduğu hususu göz önüne alındığında; Kültür ve Turizm Bakanlığı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları İstanbul Bölge Kurulunun … tarihli, … sayılı kararında belirtildiği üzere, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile tescilli korunması gerekli yapının, Kurul görüşü alınmadan yıktırılarak yerinde izinsiz olarak dört katlı betonarme yapı yapılıp yapılmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması amacıyla, yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.