Danıştay Kararı 6. Daire 2020/8445 E. 2020/12798 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/8445 E.  ,  2020/12798 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8445
Karar No : 2020/12798

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I.(DAVALILAR) 1-… Bakanlığı -…
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde
2- … Başkanlığı – ..
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde
3- … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …, Av. … – Aynı yerde
II. (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF :1- … Bakanlığı
2- . … Başkanlığı
3- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
4- …

İSTEMİN ÖZETİ : Van İli, Erciş İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsel (… ada … ve … sayılı parsellerin tevhidi ile oluşmuştur) üzerinde yer alan … İş Merkezinde bulunan 6 adet büro ve 4 adet dükkanın 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde yıkılmasında davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olmak üzere işyerlerinin bedeli, mahrum kalınan kira bedeli ve enkaz bedelinden oluşan 390.000,00-TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 08/05/2017 tarih ve E:2017/334, K:2017/3095 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi, manevi tazminat isteminin ise reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 02/04/2019 tarih ve E:2019/2653, K:2019/1944 sayılı kararıyla maddi tazminat istemine ilişkin kısmının onanması, manevi tazminat istemine ilişkin kısmı ile reddedilen maddi tazminat miktarı için davalı idareler lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak manevi tazminat isteminin kabulü, maddi tazminatın reddine yönelik kısmı açısından davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
…. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/12/2020 tarihinde esas yönünden oybirliği, manevi tazminata faiz yürütülmesi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.