Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/8146 E. , 2023/3717 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8146
Karar No : 2023/3717
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda parselasyon yapılmasına yönelik Beylikdüzü Belediye Encümeni’nin … tarihli, … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun doğrudan mülkiyet hakkına yönelik sübjektif nitelikte bir idari işlem olan parselasyon işlemine karşı komşu parsel maliki, belde sakini, yatırımcı kuruluş ve sair sıfatlarla dava açılmasının mümkün olmadığı, ancak parsel maliklerince dava açılabileceği, uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasında yer alan tapu kayıtlarının incelenmesinden dava konusu … ada, … parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin Maliye Hazinesi ve özel kişilere ait olduğu, henüz Milli Eğitim Bakanlığına yapılan bir tahsisin de söz konusu olmadığı, adına herhangi bir tahsis yapılmadığı gibi parsel maliki de olmayan davacı tarafından, parselasyon işlemine karşı açılan davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken,davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 12/04/2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY :2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, 4577 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar “iptal davası” olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda yer verilen Kanun maddesinde yer alan ve iptal davasının sübjektif ehliyet koşulu olan “menfaat ihlali” doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları, iptal davasına konu idari işlemin niteliğine ve dava açanın hukuken korunması gereken haklarına göre idari yargı yerince belirlenmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın parselasyon işleminin dayanağı 9.06.2011 onay tarihli 1/1000 ölçekli … Uygulama İmar Planında ilköğretim tesis alanı ve yol alanında kaldığı, dava konusu parselasyon işlemi sonucunda kamu ortaklık payından oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından parselasyon işleminin tesis tarihi olan 2010 yılı itibariyle düzenleme ortaklık payından (DOP) kamu adına bedelsiz olarak tescil edilmesi gereken ilkokul alanının kamu ortaklık payı (KOP) olarak Maliye Hazinesi ve özel şahıslar adına tescil edilmesinin 3194 sayılı İmar Kanunu 18. maddeye aykırı olduğu ileri sürülerek bakılan dava açılmıştır.
İmar planında okul alanında olan taşınmazlarda yatırımcı kuruluşun Milli Eğitim Bakanlığı olması, parselasyon işlemi sonucu kamu ortaklık payı (KOP) olarak tescil edilmesi nedeniyle taşınmazın davacı kurum tarafından kamulaştırılacak olması, parselasyonun davacının ileri sürdüğü nedenle iptaline karar verilmesi durumunda ise davacı kurumun taşınmazı kamulaştırmadan bedelsiz olarak adına tescil edebilecek olması dikkate alındığında davacının dava konusu işlemle meşru ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunduğu bu nedenle davacı Bakanlığın dava açma ehliyeti olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına katılmıyoruz.