Danıştay Kararı 6. Daire 2020/8142 E. 2020/11492 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/8142 E.  ,  2020/11492 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8142
Karar No : 2020/11492

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Gayrimenkul Geliştirme Yapı ve Yatırım A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: .. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, … caddesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda inşaatı devam eden yapının maliki ve yapı müteahhidi olan davacı tarafından, söz konusu parselin riskli alan olarak kabul edildiği ve bu yüzden 6306 sayılı Yasanın 7/9. maddesine göre inşaata başlarken ruhsat harcı alınmamışken inşaat devam ederken davalı idare tarafından, davacıdan alınan 1.500.000,00 TL avans ruhsat harcının hiç alınmaması gerektiği veya daha sonra tahsil edilen harçlardan mahsup edilmesi gerekirken edilmediği ileri sürülerek 19/08/2014 tarihinde tahsil edilen 1.500.000,00 TL’nin yasal faizi ile iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; davalı idarece herhangi bir yasal dayanağı olmadığı halde avans ruhsat harcı olarak 19/08/2014 yılında tahsil edilen 1.500.000,00-TL tutarındaki bedelin; yapının tadilat projesi onayından sonra Eylül/2016 döneminde ruhsat ücretleri hesaplanıp tahsil edilirken hesaplama dışında tutulduğu, yatırılan diğer tutarlardan mahsup edilmediği anlaşıldığından davacıya iadesi gerektiği sonucuna ulaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; uyuşmazlıkta, avans ruhsat harcının 19/08/2014 tarihinde tahsil edildiği göz önüne alındığında, bu miktar için ödeme tarihinden itibaren altmış gün içinde doğrudan dava açılması ya da 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca ilgili makamlara başvuruda bulunulması ve başvuru sonucuna göre 11. maddede belirtilen süreye ilişkin esaslar göz önünde bulundurularak dava açılması gerekirken, bu süreler geçirildikten çok sonra 302/11/2016 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna varıldığından; istinaf talebinin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından avans olarak alındığı belirtilen 1.500.000,00 TL tutarındaki harcın 02-05-07/09/2016 tarihlerinde ödenilen ruhsat harcından mahsup edilmesi gerekirken edilmediği, 6306 sayılı Yasa kapsamında yapılan inşaattan dolayı hiç harç alınmaması gerektiği, dava açma süresinin ise harcın tamamının ödendiği 02-05-07/09/2016 tarihinden başlamak üzere hesaplanması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, … caddesi, … pafta … ada … parsel sayılı taşınmazda 6306 sayılı Yasa kapsamında yapılan inşaata başlarken ruhsat harcı alınmamışken, inşaatın devamı sırasında davalı idare tarafından, davacıdan 19/08/2014 tarihinde 1.500.000,00-TL tadilat ruhsat harcı tahsil edilmiştir. Davacı tarafından yeni ruhsat almak için yapılan başvuru üzerine davalı idare tarafından 02/09/2016 tarihinde 343.945,00-TL teknik eleman-mimari proje ve statik proje tasdik ücreti, 05/09/2016 tarihinde 2.104.126-TL muayene ücreti, 07/09/2016 tarihinde ise 1.077.965,00-TL yeni yapı tadilat inşaat harcı tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edilmiştir.
Bunun üzerine tahsil edilen ilk ödemenin sonraki ücretlerden mahsup edilmesi gerekirken edilmediği ileri sürülerek 1.500.000,00 TL’nin yasal faizi ile iadesine karar verilmesi istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinde; “1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. 2. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; tarihi izleyen günden başlar.” hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; davalı idarece, 19.08.2014 tarihinde tadilat ruhsat harcı adıyla 1.500.000,00-TL; 02/09/2016 tarihinde teknik eleman, mimari proje tasdik ve statik proje tasdik ücreti adıyla 343.945,00-TL; 05/09/2016 tarihinde muayene ücreti adıyla 2.104.126-TL; yine 07/09/2016 tarihinde ise yeni yapı tadilat inşaat harcı adıyla 1.077.965,00-TL tutarında harç ve ücretin tahakkuk ettirilerek davacıdan tahsil edildiği, davacı tarafından ise dava dilekçesinde; yapılan inşaatın 6306 sayılı Yasa kapsamında kaldığından bahisle her türlü harç ve ücretten muaf olduğu, yeni ruhsat almak için yaptığı başvuru üzerine idarece talep edilen ilk ücretin (19.08.2014 tarihli) avans olarak ödendiği, bu ödemenin de sonraki ödemelerden mahsup edilmesi gerektiği ileri sürülerek son ödeme tarihinden (07.09.2016) itibaren işleyen sürede davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, ödeme tarihleri dikkate alındığında, dava açma süresinin net olarak tespit edilebilmesi için öncelikle yapılan ödemelerin mahiyetleri itibarıyla birbiriyle irtibatlarının bulunup bulunmadığı, başka bir deyişle ilk ödemenin, sonraki ödemeler için avans niteliğinde sayılıp sayılmayacağının dolayısıyla buna göre de davanın süresinde açılıp açılmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu durumda, ödemeler arasında bağlantı bulunduğu, ilk ödemenin de avans niteliğinde olduğunun tespit edilmesi halinde bu husus dikkate alınarak, son ödeme tarihinden itibaren işletilecek sürede açılan davanın süresinde olacağı dolayısıyla işin esasına girilmesi gerekeceği sonucuna varıldığından, ödeme kalemlerinin mahiyeti, hukuki ve fiili bağlantıları, ilk ödemenin ise avans niteliğinde olup olmadığı açıkça ortaya konulmaksızın ilk ödeme tarihinden itibaren dava açma süresinin işletilmesi suretiyle verilen davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın süre yönünden reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.