Danıştay Kararı 6. Daire 2020/7593 E. 2022/12393 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/7593 E.  ,  2022/12393 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/7593
Karar No : 2022/12393

TEMYİZ EDENLER : I-(DAVACILAR)
1-… 2-…
3-… 4-…
5-… 6-…
7-… 8-…
VEKİLİ : Av. …
II-(DAVALI)
…Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : I-(DAVALILAR)
1-… Büyükşehir Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
II-(DAVACILAR)
1-… 2-…
3-… 4-…
5-… 6-…
7-… 8-…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların hissedarı oldukları İzmir İli, Torbalı İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle davacılardan … tarafından yapılan 17/04/2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin Torbalı Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli … Mahallesi Nazım İmar Planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alana ait … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planının 3194 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca 19/02/2014 ila 21/03/2014 tarihleri arasında askı ilanının yapıldığı, davacıların askı süresi içerisinde itirazda bulunmadığı, askı süresinin bitiminden itibaren altmış (60) gün içerisinde, diğer bir ifade ile en son 20/05/2014 tarihinde açılması gerekirken bu süre geçirildikten çok sonra 13/06/2018 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu, kaldı ki niteliği gereği uygulama imar planlarında düzenlenen hususları içeren ve ancak bu planlar yönünden uygulama işlemi niteliği taşıyan imar durum belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair diğer dava konusu işlemin de 1/5000 nazım İmar planı yönünden dava açma süresini ihya etmesinin mümkün olmadığının aşikar olduğu gerekçesiyle nazım imar planı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine; diğer yandan imar durum belgesinin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile plan notları ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği uyarınca düzenlenen, yapı ruhsatına esas alınan projelerin hazırlanmasına temel oluşturan, taşınmaz için öngörülen arazi kullanım kararı ile yapılaşma koşullarını detaylı şekilde gösteren bir belge olduğu dikkate alındığında, taşınmazı kapsayan alanda 12/09/2012 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının, 16/11/2015 tarihinde onaylanan bir üst dereceli 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planına göre revize edilmesi ve yine alt ölçekli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının da bu kapsamda sırasıyla revize edilmesi gerektiği anlaşıldığından, henüz imar planı revizyonları ve bunlara uygun şekilde imar uygulaması işlemi yapılmamış alanda bulunan taşınmaz için arazi kullanım kararı ile yapılaşma koşullarını göstermek üzere düzenlenen imar durumu belgesinin verilmesinin mümkün olmadığı ve sonuç itibariyle 17/04/2018 tarihinde imar durum belgesi verilmesi istemiyle davacılar tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin Torbalı Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlem yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “konut alanı”, “park alanı” ve “yol alanı”nda kaldığı, buna karşın dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında “tarım alanı”nda kaldığı, taşınmazın bulunduğu alanda yürürlükte bulunan bir 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunduğu, imar durumu belgesinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre verilen bir belge olduğu, bu itibarla yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre taşınmazın mevcut durumunu gösteren imar durum belgesinin düzenlenmesi gerektiği, yürürlükteki uygulama imar planında üst ölçekli nazım imar planına aykırılık bulunduğundan bahisle taşınmazın bulunduğu alanda uygulama imar planı revizyonu yapılıncaya kadar bu alanda imar durum belgesi düzenlenemeyeceği gerekçesiyle başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, bunun söz konusu belgenin düzenlenmesinin belirsiz bir tarihe ertelenmesi ve dolayısıyla mülkiyet hakkının kullanılmasının süresiz olarak sınırlandırılması sonucunu doğuracağı, bu nedenle istinaf başvurusunun bu işlem yönünden kabulü ile mahkeme kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına ve davanın reddine, istinaf başvurusunun dava konusu nazım imar planı yönünden ise reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacılar tarafından; uyuşmazlık konusu taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin dayanağı olması nedeniyle davanın nazım imar planı yönünden de süresinde açıldığının kabulü gerektiği, bu itibarla temyize konu bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararının nazım imar planına ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
…Belediye Başkanlığı tarafından; imar durumu belgesinin Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4. maddesindeki tanımı ve 55. maddesinde ruhsat eki sayılmış olması göz önünde bulundurulduğunda, bu belgenin bir imar uygulama işlemi olduğunun açık olduğu, taşınmazı kapsayan alanda yürürlükte bulunan 1/5000 ölçekli nazım imar planının ilgili uygulama hükmünde nazım imar planının onayından önce uygulama imar planı onaylanmış alanlarda uygulama imar planı nazım imar planı doğrultusunda revize edilmeden uygulamaya geçilemeyeceğinin öngörüldüğü, dolayısıyla taşınmazın bulunduğu alanda uygulama imar planı revize edilmeden anılan taşınmaza imar durumu belgesi verilemeyeceği, Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alt ölçekli planların üst ölçekli planlar doğrultusunda revize edilmesi için öngörülen azami 18 aylık süre geçtikten sonra yapılan başvuru üzerine imar durumu belgesi düzenlenemeyeceği, ayrıca taşınmazın yürürlükte bulunan uygulama ve nazım imar planlarında farklı kullanım kararlarında yer alması, uygulama imar planındaki kullanım kararlarının “konut alanı”ndan ibaret olmaması ve taşınmazın imar parseli niteliği taşımaması nedeniyle de imar durumu belgesi düzenlenemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararının davacı tarafından temyize konu edilen kısmında bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın usul ve kanuna uygun olan bu kısmının onanması gerektiği savunulmaktadır.
… Belediye Başkanlığı tarafından; savunma verilmemiştir.
Davacılar tarafından; bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararının davalı tarafından temyize konu edilen kısmında bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın usul ve kanuna uygun olan bu kısmının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Dosyanın incelenmesinden; taşınmazın yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “konut alanı”, “park alanı” ve “yol alanı”nda kaldığı, bu plandan sonra onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise “tarım alanı”nda kaldığı, taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun 1/5000 ölçekli nazım imar planında “tarım alanı”nda yer alması gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin genel düzenleyici işlem niteliğindeki nazım imar planının uygulama işlemi niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bu iki işlemin birlikte dava konusu edilebileceği sonucuna ulaşıldığından uygulama işlemi yönünden 60 günlük dava açma süresi içerisinde açılan davada nazım imar planı yönünden de süre aşımı bulunmamaktadır.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylandığı tarihten itibaren Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen 18 aylık süre içerisinde yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planının revize edilmediği, bu nedenle yürürlükteki uygulama imar planına istinaden uyuşmazlık konusu taşınmaza imar durumu belgesi verilmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, bölge idare mahkemesi idari dava dairesince dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacılardan … tarafından, hissedarı olduğu İzmir İli, Torbalı İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle yapılan 17/04/2018 tarihli başvurunun Torbalı Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı işlemi ile reddi üzerine bu işlemin ve dayanağı olduğu ileri sürülen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli … Mahallesi Nazım İmar Planının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun dava konusu nazım imar planının onaylandığı tarihte yürürlükte olan şekliyle 5. maddesinin ilk iki fıkrasında, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.
Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” tanımlarına yer verilmiştir.” tanımlarına yer verilmiştir.
Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, “…Alt kademe planların, üst kademe planların kesinleştiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde ilgili idarece üst kademe planlara uygun hale getirilmesi zorunludur. Aksi halde, üst kademe planları onaylayan kurum ve kuruluşlar alt kademe planları en geç altı ay içinde uygun hale getirir ve resen onaylar. Bu süre içinde ruhsat işlemleri, yürürlükte olan uygulama imar planına göre gerçekleştirilir…” hükmüne yer verilmiştir.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. maddesinin 2. fıkrasında, “Alt kademe planların, üst kademe planların kesinleştiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde ilgili idarece üst kademe planlara uygun hale getirilmesi zorunludur. Aksi halde, üst kademe planları onaylayan kurum ve kuruluşlar, alt kademe planları en geç altı ay içinde üst kademe planlara uygun hale getirir ve resen onaylar. Alt kademe planlarla üst kademe planlar arasındaki uyumsuzluğun giderilmesine ilişkin on sekiz aylık süre içindeki yeni yapı ruhsatı başvuruları, yürürlükte olan uygulama imar planına göre sonuçlandırılır. Bu sürenin dolduğu tarihe kadar alt kademe planlar ile üst kademe planlar birbirleriyle uyumlu hale getirilmemişse, planlar birbiriyle uyumlu hale getirilinceye kadar bu alanlarda yeni yapı ruhsatı düzenlenmez. Mahkemelerce yürürlüğü durdurulan planlarda yürürlüğün durdurulduğu süre bu sürelere ilave edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri uyarınca imar planlarının uygulamaya konulması ile birlikte uygulama işlemi ile birlikte imar planına veya doğrudan imar planına karşı yeniden dava açma imkanının bulunduğu ve bu durumda dava açma süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğunda tartışma bulunmamaktadır.
İmar planları, yargısal içtihatlarla ilanı gereken genel düzenleyici işlem olarak kabul edilmiş olup uygulama işlemi olduğu öne sürülerek işlemin dayanağı imar planının iptalinin istenilmesi halinde, davanın süresi içerisinde açılıp açılmadığının plan yönünden de uygulama işlemi esas alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
Gene yukarıda yer verilen tanımlara göre parselasyon, ifraz, tevhit, kamulaştırma ya da yapı ruhsatı gibi uygulama işlemlerinin kural olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planına istinaden ve bu plana uygun olarak yapılması gerekmektedir. Bununla beraber bazı durumlarda, ölçeği ve mahiyeti gereği normal koşullarda az önce anılan uygulama işlemlerine dayanak teşkil etmesine olanak bulunmayan 1/5000 ölçekli nazım imar planına istinaden birtakım uygulama işlemlerinin tesis edilmesi mümkündür. Bu tür özellikli durumlarda, uygulama işlemi ile birlikte bu işleme dayanak alınan nazım imar planının da iptali istemiyle dava açılamayacağının kabulü halinde, kişilerin mülkiyet hakkını ilgilendiren uygulama işlemi üzerinde de etkili bir yargısal denetim yapılmasının mümkün olmayacağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; taşınmazın yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “konut alanı”, “park alanı” ve “yol alanı”nda kaldığı, bu plandan sonra onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise “tarım alanı”nda kaldığı, taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun 1/5000 ölçekli nazım imar planında “tarım alanı”nda kalması gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin genel düzenleyici işlem niteliğindeki nazım imar planının uygulama işlemi niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bu iki işlemin birlikte dava konusu edilebileceği sonucuna ulaşıldığından uygulama işlemi yönünden 60 günlük dava açma süresi içerisinde açılan davada nazım imar planı yönünden de süre aşımı bulunmamaktadır.
Bu durumda, bölge idare mahkemesi idari dava dairesince gerekirse taşınmaz mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava konusu nazım imar planının taşınmaza ilişkin kısmının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olup olmadığının ortaya konulmasından sonra dava hakkında yeniden bir karar verilmesi; nazım imar planı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılması halinde, taşınmaza imar durumu belgesi verilip verilemeyeceği hususunda yapılacak değerlendirmede nazım imar planından sonra yürürlükteki uygulama imar planının revizyona tabi tutulup tutulmadığı, tutulmadıysa nazım imar planının onaylandığı tarih ile imar durumu belgesi verilmesi istemiyle başvuru yapıldığı tarih arasında yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik maddelerinde öngörülen 18 aylık sürenin dolup dolmadığının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacılar ve davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun nazım imar planı yönünden reddi, taşınmaza imar durumu belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlem yönünden ise kabulü ile mahkeme kararının buna ilişkin kısmının kaldırılması ve davanın bu kısmının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.