Danıştay Kararı 6. Daire 2020/7340 E. 2020/11535 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/7340 E.  ,  2020/11535 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/7340
Karar No : 2020/11535

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I. (DAVALILAR)
1- … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde
2- … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde
II. (DAVACILAR)
1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- … Belediye Başkanlığı
2- … Belediye Başkanlığı
3- …
4- …
5- …

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan binanın 17/08/1999 tarihinde meydana gelen depremde yıkılması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen toplamda 16.000,00-TL maddi, 14.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E: … K: … sayılı kararın, temyiz aşamasında Danıştay Altıncı ve Onbirinci Dairelerinin müşterek heyetince 02/12/2005 tarihli, E:2003/7153, K:2005/5915 sayılı kararıyla bozulması üzerine, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E: …, K: … sayılı kararı ile bozma kararına uyulmayarak ısrar edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/10/2012 tarihli, E:2008/2392 K:2012/1445 sayılı kararıyla, ısrara ilişkin mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar vermek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne maddi tazminat talebinin 15.174,00-TL kısmı ile 14.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle davalı idarelerden kusur oranları doğrultusunda alınarak davacılara ödenmesi, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesi’nin … tarihli ve E: …, K: … sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine Danıştay Ondördüncü Dairesinin 08/05/2017 tarih ve E:2017/433, K:2017/3038 sayılı kararıyla yeniden bozulması ile bozma kararına uyularak maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile toplamda tazmini gereken 9.863,10-TL’lik maddi zararın davalı Küçükçemece Belediye Başkanlığınca (%35) kusur oranına isabet eden; 4.610,90-TL’nin davacı …’a, 350,00-TL’nin davacı …’a, 350,00-TL’nin davacı …’a 11/08/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi, davalı Avcılar Belediyesince (%35) kusur oranına göre; 3.952,20.-TL’nin davacı …’a, 300,00.-TL’nin davacı …’a, 300,00.-TL’nin davacı …’a 14/08/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile toplamda tazmini gereken 10.000,00-TL manevi zararın; davalı Küçükçekmece Belediye Başkanlığınca manevi tazminat olarak; 3.230,40-TL’nin davacı …’a, 1.076,80-TL’nin davacı …’a, 1.076,80-TL’nin davacı …’a 11/08/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi, davalı Avcılar Belediye Başkanlığınca manevi tazminat olarak; 2.769,60.-TL’nin davacı …’a, 923,20.-TL’nin davacı …’a, 923,20.-TL’nin davacı …’a 14/08/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fazlaya ilişkin kısımlarının reddi yolundaki … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

DAVACILARIN SAVUNMALARIN ÖZETİ: Davalıların temyiz istemlerinin reddi ile karardaki lehe hususların onanması gerektiği savunulmaktadır.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasının ikinci bendinde, temyiz incelemesi sonucu Danıştay’ın kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyize konu karara dayanak alınan bilirkişi raporunda, davalı Küçükçekmece Belediye Başkanlığı’nın %35, diğer davalı Avcılar Belediye Başkanlığı’nın ise %30 oranında kusurunun bulunduğunun tespit edildiği, Mahkeme tarafından, söz konusu rapor hükme esas alınarak, belirlenen kusur oranlamaları üzerinden tazmini gereken maddi zararın, %35’i Küçükçekmece Belediye Başkanlığı’ndan, %30’u Avcılar Belediye Başkanlığı’ndan tahsil edilecek şekilde hesaplama yapıldığı, ancak kararın 24., 27. ve 32/b paragraflarında maddi hata ile davalı Avcılar Belediye Başkanlığı’nın kusur oranının %35 olarak yazıldığı anlaşıldığından, bahsi geçen maddi hatanın bozmayı gerektiren bir neden olmaması ve dosyanın geldiği aşama da dikkate alınmak suretiyle, kararın 24.ve 32/b paragraflarında yer alan ” … Davalı Avcılar Belediyesince (%35) … ” şeklindeki ifade,” … Davalı Avcılar Belediyesince (%30)… ” şeklinde düzeltilerek, yine 27. paragrafta geçen ”…Davalı Avcılar Belediyesince %46,16 (100×35/65)…” şeklindeki ifade, ”…Davalı Avcılar Belediyesince %46,16 (100×30/65)…” şeklinde düzeltilerek, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 25/11/2020 tarihinde, esas yönünden oybirliği, manevi tazminata faiz yürütülmesi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.