Danıştay Kararı 6. Daire 2020/7329 E. 2020/12801 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/7329 E.  ,  2020/12801 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/7329
Karar No : 2020/12801

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I.(DAVALILAR) 1-… Bakanlığı -…
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde
2- … Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde
3- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. … – Aynı yerde
II. (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF :1- … Bakanlığı
2- … Başkanlığı
3- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
4- …

İSTEMİN ÖZETİ : Van İli, Merkez İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsel üzerinde bulunan binadaki 17 adet taşınmazın (1 adet sığınak, 1 adet kazan dairesi, 8 adet mesken, 1 adet depo, 1 adet bekçi odası, 5 adet dükkan) 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde ağır hasar görerek yıktırılması olayında, davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olmak üzere ıslah edilerek belirlenen 746.435,20 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın 09.11.2011 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada, maddi tazminat isteminin 253.787,96 TL’lik kısmı ile manevi tazminat isteminin 20.000,00 TL’lik kısmının kabulü, maddi tazminat isteminin 492.647,24 TL’lik kısmı ile manevi tazminat isteminin 80.000,00 TL’lik kısmının ise reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 15/06/2017 tarih ve E:2017/133, K:2017/4096 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak, maddi ve manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
DAVACININ SAVUNMASININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DAVALI İDARELERDEN… BAŞKANLIĞININ SAVUNMASININ ÖZETİ : Davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DAVALI İDARELERDEN ….
BAKANLIĞI İLE … BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANLIĞININ SAVUNMALARININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen …. tarih ve E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.