Danıştay Kararı 6. Daire 2020/5633 E. 2020/10572 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/5633 E.  ,  2020/10572 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/5633
Karar No : 2020/10572

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı -…
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, 1/50.000 ölçekli Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planının onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:…, sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu çevre düzeni planının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce hazırlanan 2015 yılı onay tarihli Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planındaki koruma hassasiyetleri dahilinde ele alınmadığı ve çevre düzeni planı kararlarının, yönetim planının ekolojik hassasiyetleri ile örtüşmediği, planın içeriğinde, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesinin ekolojik birimleri ile tür ve popülasyonunu koruma ve yönetim politikaları ortaya konmaması nedeniyle planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı bulunduğu, planın ekolojik hassasiyetlerin gözetilmeden planlanmış olmasının kamu yararı açısından “sürdürülebilir ortak geleceğimiz” hedefi ile uyumlu olmadığı, ülke olarak taraf olduğumuz anlaşmalar gereği koruma statüsü tanınmış bir alanın ekolojik temelli planlama anlayışı ile ele alınmamış olması, gelecek nesillerin tehlike altına alınması ve telafisi mümkün olmayan ekolojik türlerin kaybolmasına neden olması sebebi ile üstün kamu yararına aykırı bir durum olarak kabul edildiği, plan açıklama raporunda, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde bulunan Mogan ve Eymir göllerinin 4,5 milyonluk bir metropolün içerisinde kalan, ülkemizdeki tek sulak alan ekosistemi olduğu, bu bölgenin Mogan ve Eymir gölleri ile bunları çevreleyen sazlıklar, bataklıklar, ıslak çayırlar ve step alanları ile tarım ve orman alanları gibi farklı alanlarını kapsadığı, bu alanların yaban hayatı yönünden çok değerli habitatları içerdiği, Mogan Gölünün uluslararası kriterlere göre uluslararası öneme sahip sulak alan ekosistemi ve ülkemizdeki 184 önemli kuş alanından biri olduğu, bölgede 494 bitki taksonunun tespit edildiği, bunlardan 52 tanesinin endemik olduğu, bölgenin olta balıkçılığı, kuş gözlemciliği, doğa yürüyüşleri için uygun ortamlarıyla rekreatif kullanımlar ve bilimsel çalışmalar bakımından ülkemizdeki en değerli alanların başında geldiği, ifadelerine yer verildiği, ancak planın Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planında, bölgenin “Nadirlik, Doğallık, Tipiklik, Büyüklük, Çeşitlilik” parametreleri ile açıklanan özel çevre koruma bölgesinin özeliklerini yansıtmamış olması nedeniyle kamu yararına aykırı olduğu, dava konusu imar planında şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; davacı Çankaya Belediye Başkanlığınca dava konusu edilen planın sadece Çankaya ilçe sınırlarını kapsayan alana yönelik açılmış olması karşısında, İdare Mahkemesince davacı istemini aşacak şekilde planın tümünün iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmediği, Mahkemenin davanın esası yönünden vermiş olduğu kararın, bu aşamada istinaf incelemesi yapılmadan, usul ekonomisi ve adil yargılama hakkı açısından yargısal güvencelerin korunmasına dönük olarak kesin olarak kaldırılması ve İdare Mahkemesi’nce planın tümünün iptaline yönelik Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi tarafından açılan davada verilecek hüküm de dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın sadece Çankaya ilçe sınırlarını kapsayan alana yönelik açılmadığı, dava dilekçesinin hem konu kısmında, hem de sonuç ve istem konusunda dava konusu işlemin tamamına karşı dava açıldığı, dava konusu imar planının bir bütün olduğu ilçe sınırı olarak ayrı ayrı değerlendirilemeyeceği, bilirkişilerce söz konusu imar planının tamamının değerlendirilerek rapor hazırlandığı, davanın temyize açık olduğu, kesin olarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Ankara ili, 1/50.000 ölçekli Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı davalı Bakanlığın … tarih ve … sayılı oluru ile onaylanmış, davacı tarafından bu imar planının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrasında, “Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.” hükmüne, 5. fıkrasında ise, “Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.” hükmüne,
Aynı Kanunun 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
… f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar… ” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki halinde, çevre düzeni planı, ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanun yolu yönünden yapılan incelmede,
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesine kesin olarak karar verilmiş ise de, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş olup söz konusu kararın 2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen türden bir karar olmadığı, dava konusu işlemin de 2577 sayılı Kanununun 46. maddesi uyarınca temyiz yolu açık işlemlerden olduğu anlaşıldığından kesin olarak hüküm kurulmasında mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın esasının incelenmesinden,
Uyuşmazlıkta, Çankaya ve Gölbaşı ilçe sınırlarını kapsayan dava konusu çevre düzeni planının Mogan ve Eymir gölleri özelinde, bu göllerin çevreleriyle (sazlıklar, bataklıklar, ıslak çayırlar ve step alanları ile tarım ve orman alanları) oluşturduğu ekosistemi ve doğal yapısını bir bütün olarak korumak amacıyla hazırlandığı anlaşıldığından, planlama esasları ve plan bütünlüğü açısından, dava konusu çevre düzeni planının bir bütün olarak incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Nitekim, bilirkişi raporu ve Mahkeme kararında planın tümü değerlendirilerek sonuca varılmıştır. Ayrıca, dava dilekçesinde, dava konusu işlemin tamamının dava konusu edildiği görülmüş olup, bu husus temyiz dilekçesinde de tekrar edilmiştir.
Bu itibarla, dava konusu çevre düzeni planının tümüne karşı açılan davada, uyuşmazlığın esası incelenmek suretiyle dava hakkında karar verilmesi gerekirken dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/11/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.