Danıştay Kararı 6. Daire 2020/5111 E. 2020/10285 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/5111 E.  ,  2020/10285 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/5111
Karar No : 2020/10285

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı

VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri

2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

3- … Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, … İlçesi, … Tesisleri Mevkii, … pafta, … parsel sayılı taşınmazda bulunan 16/100 arsa paylı, … Blok … nolu bağımsız bölümün maliki olan davacı tarafından, 28/06/2005 tarihli, 2005/109 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen Afete Maruz Bölgede yer alan taşınmazda oluşan zararın, davalı idarelerin hizmet kusurundan kaynaklandığından bahisle miktar artırma (ıslah) sonrası 580.623,86-TL maddi, 20.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 600.623,86-TL tazminata, dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesi istemiyle açılan davanın kısmen kabulü ile 576.853,39-TL maddi tazminatın hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalı idarelerce davacıya ödenmesi, maddi tazminatın 3.770,47-TL’ye yönelik kısmının reddi, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihi olan 01/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalı idarelerce davacıya ödenmesi, manevi tazminatın 10.000,00-TL’ye yönelik kısmının ise reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 19/04/2017 tarih ve E:2017/424, K:2017/2535 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak 563.220,00-TL maddi tazminatın; %10’una tekabül eden 56.322,00-TL’sinin, 50.575,50-TL’sine zararın ortaya çıktığı 27/11/2013 tarihinden, 5.746,50-TL’sine ıslah tarihi olan 07/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Avcılar Belediye Başkanlığın’dan alınarak davacıya verilmesi; %30’una tekabül eden 168.966,00-TL’sinin, 151.726,50-TL’sine zararın ortaya çıktığı 27/11/2013 tarihinden, 17.239,50-TL’sine ıslah tarihi olan 07/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alınarak davacıya verilmesi; %60’ına tekabül eden 337.932,00-TL’sinin, 303.453,00-TL’sine zararın ortaya çıktığı 27/11/2013 tarihinden, 34.479,00-TL’sine ıslah tarihi olan 07.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınarak davacıya verilmesi, fazlaya ilişkin 17.403,86-TL maddi tazminat isteminin, Mahkemenin … tarih, E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilen ve kesinleşen 3.770,47-TL’lik kısmının mahsubu sonucu kalan 13.633,39-TL’kısmı yönünden davanın reddi; 10.000,00-TL manevi tazminatın zararın ortaya çıktığı 27.11.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere, 1.000,00TL’lik kısmının davalı Avcılar Belediye Başkanlığından, 3.000,00TL’lık kısmının davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığından, 6.000,00TL’lık kısmının ise davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınarak davacıya verilmesi yolundaki … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, kabule ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, davalı idareler tarafından bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın temyize konu kısmının ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03/11/2020 tarihinde, esas yönünden oybirliği, manevi tazminata faiz yürütülmesi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.