Danıştay Kararı 6. Daire 2020/4806 E. 2022/11694 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/4806 E.  ,  2022/11694 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/4806
Karar No : 2022/11694

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnş. Eğitim ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda, ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca yapı sahibi sıfatıyla … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve davacı şirkete tapudaki hisselerine göre 610.261,72.-TL, aynı zamanda yapı müteahhidi sıfatıyla davacı şirkete 610.261,72.-TL para cezası verilmesine ilişkin Ataşehir Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dava konusu encümen kararının davacı şirketin 915.392,58-TL (1/2 oranında yapı sahibi (305.130.86-TL) ve yapı müteahhidi sıfatıyla (610.261,72-TL)) idari para cezası verilmesine ilişkin kısmında; dosya içeriğinde bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun bir arada değerlendirilmesinden, idari para cezasına yönelik olarak yapı tatil tutanağı tanzimi esnasında hesaplanmış olan aykırılıktan etkilenen alan hesabının yer almadığı, hesaplamanın bu bağlamda açıklayıcı bir tutanağının bulunmadığı işleme dayanak alınan yapı tatil tutanağında, ruhsat eki mimari projesine aykırı olarak yurt binası ruhsatlı olduğu halde binanın okul olarak kullanıldığının görüldüğü ve ruhsat eki onaylı projesinden farklı olarak kullanılan alanların tespitlerinin detaylıca belirtilmesi karşın bu aykırılıkların yüzölçümünün açık ve somut olarak ortaya konulmadığı, temel para cezasının ise aykırılıktan etkilenen alanın 10.087,72 metrekare olduğu kabul edilerek hesaplandığı, hesap raporunda aykırılıktan etkilenen alan toplamına nasıl erişildiğine edildiğine ilişkin herhangi bir açıklama da yapılmadığı… davaya konu yapıda 2. bodrum katta 520 metrekare ebatlı sığınak alanı + 1. Bodrum katın tümünün açığa çıkması sebebi ile toplam 1971,10 metrekarelik alanı + zemin katta teknik odaların fonksiyon değişimleri nedeni ile toplam 201,76 metrekarelik kullanım alanı + 1. Katta teknik oda ve balkon odaların fonksiyon değişimleri nedeni ile toplam 112,13 metrekare + 2.-3. ve 4. Katlarda teknik oda ve balkon odaların fonksiyon değişimleri nedeni ile toplam 222,65 x3 = 667,95 metrekare, 5. Kat fuaye alanında işletme olarak eklenen kullanım alanı ve cam bölme ile kapatılarak ayrılmış alanların kullanımları nedeni ile toplam (55 m2 + (61 m2x2))= 177 metrekare ve bir basamak yükseltilmiş olan sahne alanı kullanım alanı nedeni ile toplam 100 metrekare olmak üzere aykırılıktan etkilenen toplam alan: (520+1971,10+201,76+112,13+667,95+177+100) hesabı ile yaklaşık 3.750 metrekare olduğu, dolayısıyla 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca temel para cezasının tespitinin mümkün olamayacağı, temel para cezasına dayanak aykırılıktan etkilenen alan hesaplamasında hata yapıldığı ve söz konusu hatanın temel cezayı etkileyen nitelikte olduğu dikkate alındığında, idarece hatalı hesaplamalar üzerinden davacının 3194 sayılı Kanunun 42. maddesine istinaden verilen encümen kararının yapı sahibi olması hasebiyle hissesine düşen 305.130.86 TL ile inşaatın müteahhidi sıfatıyla 610.261,72-TL olmak üzere toplam 915.392,58 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu encümen kararının diğer yapı sahibi dava dışı … Nakliyat İnşaat San. Tic. Şti’nin 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca 305.130.86-TL idari para cezası verilmesine ilişkin olarak ise; dava konusu işlemle 3194 sayılı Kanunun 42. maddesine istinaden tapu hisse oranına göre (mal sahibi olması hasebiyle) … Nakliyat İnş. San. Tic. Ltd.Şti. ile birlikte davacının 610.261,72-TL imar para cezası ile tecziye edildiği, dolayısıyla diğer pay sahibi olan … Nakliyat İnş. Dan. Tic. Ltd.Şti.’nin payına düşen 305.130.86-TL idari para cezasının iptalini isteme hususunda davacının güncel ve meşru menfaati olmadığından dava konusu işlemin bu kısmında davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin “dava konusu encümen kararının davacı şirketin 915.392,58-TL (1/2 oranında yapı sahibi (305.130.86-TL) ve yapı müteahhidi sıfatıyla (610.261,72-TL)) idari para cezası ile tecziyesine ilişkin kısmına ilişkin” kısmının iptaline, dava konusu işlemin “diğer yapı sahibi dava dışı … Nakliyat İnşaat San. Tic. Şti’nin 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca 305.130.86-TL idari para cezası ile tecziyesine ilişkin” kısmı yönünden ise davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu Encümen kararının ve dayanağı yapı tatil tutanağının hukuka uygun olduğu, yapılan aykırılıktan binanın tamamının etkilendiği ileri sürülerek para cezasının reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı tarafından, dava konusu Encümen kararının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilen para cezasına ilişkin kısmının değişik gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde mevcut 2BK + ZK + 5NK + Çatı Arası ilaveli yurt binasında 2. bodrum kattaki sığınağın yemekhane olarak kullanıldığı, 1. bodrum katın tamamen hafredilerek sağ yan cephede pencerelerin büyütüldüğü, otopark girişinin kapatılarak otoparkın depo olarak kullanıldığı, teknik hacimden ilave giriş yapıldığı, 1. bodrum kat ve zemin kattaki teknik hacim, teknik odaların sınıf ve sosyal aktivite alanları olarak kullanıldığı, 1., 2., 3. ve 4.normal katlarda ise teknik oda, kat bahçeleri, teknik hacim ve odaların sınıf ve idari işler olarak kullanıldığı, 5. katta ise fuayenin bir kısmının kantin ve bir kısmının ise kat bahçesi ile birlikte spor alanına dönüştürüldüğü ve sahnenin yükseltildiğinin … tarih ve … sayılı yapı tatil tutanağı ile tespit edilmesi üzerine, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca yapı sahibi sıfatıyla …Nakliyat İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve davacı şirkete tapudaki hisselerine göre 610.261,72.-TL, aynı zamanda yapı müteahhidi sıfatıyla davacı şirkete 610.261,72.-TL para cezası verilmesine ilişkin Ataşehir Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı tesis edilmiştir.
Bunun üzerine, anılan Encümen kararının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5940 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 42. maddesinin 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede belirtilen şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Anayasanın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
Suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesindeki “yapı sahibi” ifadesinden fiilen ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıyı yapan kişinin anlaşılması gerektiği, öte yandan, yapı sahibinin her zaman taşınmaz maliki ya da ruhsat sahibi ile aynı kişi olmayacağı da tabiidir.
Yukarıda aktarılan Anayasal hükümler ve yapılan açıklamalara göre; idarenin işlemlerinin belirli, açık, kesin ve anlaşılır olması gerekmektedir. Bu nedenle bir idari işlem kim veya kimler hakkında tesis edilmiş ise, bu kişilerin açık ve kesin bir şekilde işlemde belirtilmesi zorunludur. Aksi takdirde, bu konudaki bir belirsizlik kişinin idari işlemin muhatabı olup olmadığı konusunda duraksamaya düşmesine, bunun akabinde bu işleme karşı yetkili mercilere itiraz hakkını ya da yargı mercileri önünde dava açma hakkını kullanamamasına neden olabilecektir. Böyle bir durumun hukuk devleti ilkesini, kişinin hak arama özgürlüğünü zedeleyeceği açıktır.
Hukukun genel ilkelerinden biri olan “ne bis in idem” ilkesi uyarınca, bir kişinin tek bir eylemden dolayı iki ayrı cezaya çarptırılması olanaklı değildir. Bu ilkeye göre, kişinin suç teşkil eden kaç eylemi varsa o kadar suç ve o kadar ceza olmalıdır. Bu ilke, tek bir eylemden dolayı iki farklı cezalandırma yapılmasını ve kişinin hukuka aykırı eyleminden dolayı birden fazla cezai sorumluluğuna gidilmesini engelleyen bir ilkedir. Genel olarak ceza hukukuna ait olan bu ilkenin idari yaptırımlar açısından uygulanabilirliğinin olup olmadığı konusu doktrinde tartışmalı olmakla birlikte; 5326 sayılı Kabahatler Kanunuyla getirilen düzenlemelerle idari yaptırımların genel ilkeler bakımından Türk Ceza Kanununda öngörülen ceza yaptırımları ile benzeştirildiği, Kabahatler Kanununda düzenleme bulunmayan bir çok hususta Türk Ceza Kanununa atıf yapıldığı (zaman ve yer bakımınından uygulama, hata, hukuka uygunluk nedenleri gibi), öte yandan; aynı Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasında; “Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde bu kabahatlere ilişkin tanımlarda sadece idarî para cezası öngörülmüşse, en ağır idarî para cezası verilir.” düzenlemesi ile “ne bis in idem” ilkesinin yansımalarından olan “fikri içtima” müessesesinin de idari yaptırımlar açısından kabul edildiği dikkate alındığında; bu ilkenin genelde idari yaptırımlar, özelde ise 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca verilecek idari para cezaları için uygulanabilir olmadığından bahsetmek olanaklı değildir.
Bu sebeple; ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapı yapılması ve yapı sahibi ve müteahhidinin aynı kişi olması durumunda, eylemin tek olduğu dikkate alındığında; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca belirlenecek para cezasının aynı kişiye iki ayrı sıfatından dolayı iki kez verilebileceğinin kabulü, aynı kişinin bir eylem nedeniyle iki kez cezalandırılması sonucunu doğuracağından, mükerrer cezalandırmaya yol açacak bu durumun hakkaniyete ve başta “ne bis in idem” ilkesi olmak üzere hukukun genel ilkelerine uygun olacağından söz edilmesi olanaklı olmadığından, böyle bir durumda maddede öngörülen cezanın, yapı sahibi ve müteahhidi olan kişiye bir kez uygulanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; dava konusu işlemin dayanağı niteliğindeki yapı tatil tutanağında “yapı sahibinin …Nakliyat İnş. San. Tic. Ltd.Şti ve … İnş. Eğitim ve Tic. A.Ş.” olarak belirlendiği, dava konusu para cezası verilmesine ilişkin encümen kararında ise, para cezasının tapudaki hisselerine göre yapı sahibi sıfatıyla … Nakliyat İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ve davacı şirkete 610.261,72.-TL ve yapı müteahhidi sıfatıyla davacı şirkete 610.261,72.-TL olmak üzere (davacı şirkete toplam; 915.392,58-TL para cezası) işlem tesis edildiği görülmektedir.
Bu durumda; hem yapı sahibi, hem de müteahhit olan davacıya, yapı sahibi ve müteahhit olması nedeniyle aynı cezanın iki kez verildiği görüldüğünden, dava konusu para cezası verilmesine ilişkin encümen kararlarında bu yönüyle hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda; dava konusu para cezası verilmesine yönelik encümen kararında belirtilen yönleriyle hukuki isabet bulunmadığı anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilen para cezası verilmesine ilişkin encümen kararının iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen ehliyet yönünden reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.