Danıştay Kararı 6. Daire 2020/4560 E. 2020/10711 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/4560 E.  ,  2020/10711 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/4560
Karar No : 2020/10711

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Belediyesi Başkanlığı
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN ÖZETİ: … İli, … İlçesi, …, … ada, … parsel sayılı taşınmazın “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak belirlenmesinin uygun olduğuna ilişkin … Bölge Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı makam olurunun iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 11/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Dava, … İli, … İlçesi, … , … ada, … parsel sayılı, I. Derece Doğal ve Tarihi Sit ve III. Derece Arkeolojik Sit olarak tescilli taşınmazın “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak belirlenmesinin uygun olduğuna ilişkin … Bölge Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı makam olurunun iptali istemiyle dava açılmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan Korunan Alanların Tespit, Tescil Ve Onayına İlişkin usul Ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde, “(1) Korunan alanların belirlenmesi, değerlendirilmesi ve korunmasında aşağıdaki ilkelere uyulur. a) Korunan alanların statüsünün belirlenmesi ve değerlendirilebilmesi için zamana bağlı değişimleri ortaya koyan ekolojik süreçler tanımlanır.b) Herhangi bir korunan alanın güncel durumu tespit edilmeden, o alanın korunan alan statüsü yeniden değerlendirilemez. c) Korunan alanların güncel durumu; alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi, hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirlenir.” düzenlemesine, 6. maddesinde “1) Doğal sit alanları, aşağıdaki özelliklerden bir ya da birkaçını ihtiva eden alanlardır. (2) Doğal sit alanları; kesin korunacak hassas alanlar, nitelikli doğal koruma alanları ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları olarak üç kategoriye ayrılır.” düzenlemesine, 9. maddesinde “Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının ayırt edici özellikleri (1) Kesin korunacak hassas alanlar veya nitelikli doğal koruma alanlarını etkileyen, bu koruma bölgeleri ile bütünlük gösteren, korumaya katkı sağlayacak, doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetler, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlardır.(2) Bu alanlar aşağıdaki özelliklerden bir veya birkaçını bünyesinde bulundurur a) Peyzajı ile uyumlu insan yerleşimlerini içinde bulundurur. b)Doğal kaynak yönetim sistemleri ve ilgili kültürel değerleri, ekosistemleri ve habitatları içerir veya korunmasına katkı sağlar c)İnsanlar ve doğa arasında dengeli ilişkilerin geliştirilmesine ve muhafaza edilmesine katkıda bulunur ç) Uygulanabilir durumlarda yerel halkın sosyal ve ekonomik kazançlarına katkı sağlar d)Ulusal, bölgesel ve yerel seviyelerde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ve kalkınmaya destek olur e) Ekolojik, ekonomik ve sosyal boyutları dikkate alarak doğal kaynakların sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanımına elverişli alanlardır.”şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile yönetmelik hükümlerinin birlikte incelenip değerlendirilmesinden, I. Derece Doğal sit alanı olarak tescilli taşınmazın statüsünün yeniden tespit edilebilmesi için, öncelikle güncel durumunun alanın biyolojik çeşitliliği, hidrolojisi, hidrojeolojisi başta olmak üzere her açıdan durumu en az ardışık dört mevsimi kapsayan ekolojik temelli bilimsel araştırma yapılarak belirlenmesi, ardından Yönetmelikte doğal sit alanları için belirlenen kategori özelliklerine göre değerlendirme yapılarak statüsünün belirlenmesi gerekirken, güncel durumun tespit edilmesine yönelik yeterli bilimsel araştırma ve inceleme yapılmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.