Danıştay Kararı 6. Daire 2020/4450 E. 2020/11501 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/4450 E.  ,  2020/11501 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/4450
Karar No : 2020/11501

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı, tapuda Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin olarak Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının, söz konusu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davaya konu edilen işlemlerin özünde davacının bilimsel kriterler çerçevesinde araştırma yapılarak taşınmazın sit derecesinin yeniden değerlendirilmesi hususunun bulunduğu dikkate alındığında; Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına yapılan itiraz üzerine yapılan inceleme sonucu düzenlenen 28/09/2015 tarihli raporda ayrıntılı inceleme yapılması gerektiği belirtilmesine karşın idare tarafından somut bir neden gösterilmeksizin davacının başvurusunun reddine yönelik tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu Koruma Bölge Kurulu ve Koruma Yüksek Kurul kararlarının hukuka uygun olduğu, yöreye ait 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planlarının Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca uygun bulunarak, Bakanlıkça onaylanması sonrası askıya çıkartıldığı, Kültürel değerlerin zenginliği ve çeşitliliği açısından önemli bir yere sahip olan bölgede, 2863 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek tescil edilen I. ve II. derece arkeolojik sit alanlarının bilimsel kazılar dışında aynen korunacak alanlar olduğu, aynı Kanunun 35. maddesi uyarınca bu kanun hükümlerine tabi, taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını meydana çıkarmak üzere, araştırma, sondaj ve kazı yapma hakkının sadece Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olduğu, Teichiussa Antik Kentinin Didim bölgesi içerisinde kent kimliği açısından önemli bir yere sahip olduğu, dava konusu parsellerin Teichiussa Antik Kentinde yerleşim yerinin sit bütünlüğü içerisinde tamamlayıcı nitelikte olduğu, sit alanı içerisinden çıkartılmasının sit bütünlüğünü bozacağı, korumacılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği belirtilerek, istemin reddi gerektiği, 2/B arazisi niteliğinde olan taşınmazların Koruma Kurulu kararı ile II. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmesi nedeniyle Maliye Hazinesinden satın alınamadığı, dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin temyize konu Mahkeme kararından sonra … tarih ve … sayılı Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile dava konusu alanın I. derece arkeolojik sit olarak tesciline karar verildiği, taşınmazların arkeolojik sit niteliği taşıyıp taşımadığının bilimsel araştırma ve inceleme ile belirlenmesi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı, tapuda Maliye Hazinesi adına kayıtlı, … tarih ve … sayılı İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile tescil edilen, … tarih ve … sayılı Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile sınırları 1/5000 ölçekli paftalarda yeniden belirlenerek son şeklini alan Teichiussa antik kenti II. Derece Arkeolojik Sit alanı sınırları içerisinde yer alan taşınmazlara ilişkin olarak, davacı tarafından, 2/B arazisi olan taşınmazların II. Derece arkeolojik sit alanında kaldığından kendisine satışının yapılamadığı, taşınmazların arkeolojik sit niteliği taşımadığı, içerisinde hiçbir arkeolojik bulgunun olmadığı, gerekli inceleme, kazı, araştırma çalışmalarının yapılıp, durumun tespit edilerek sit derecesinin düşürülmesi yönünde 18/06/2014 tarihli dilekçe ile Didim Mal Müdürlüğü’ne yaptığı başvurusunun iletilmesi üzerine, yapılan inceleme sonucu 27/08/2014 tarihli rapor düzenlenerek, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile sit derecesinin düşürülmesi için sondaj kazısı yapılması talebinin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı ilke kararı gereği II. Derece arkeolojik sit alanlarını korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanları olduğundan sondaj kazısı ve sit alanı derecesinin düşürülme talebinin uygun olmadığına karar verilmiştir.
28/10/2014 tarihli dilekçe ile istemin tekrarı üzerine, inceleme yapılıp 15/04/2015 tarihli rapor düzenlenerek, taşınmazlara yönelik … tarih ve … sayılı kararın geçerli olduğuna ilişkin Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının verildiği, anılan işleme davacı tarafından 13/05/2015 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine, yeniden inceleme yapılarak 28/09/2015 tarihli rapor düzenlendiği, … tarih ve … sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kararı ile itirazın reddine karar verildiği, davacının 25/06/2018 tarihinde yeniden başvuruda bulunarak söz konusu parsellere ilişkin arkeolojik ve bilimsel incelemeler yapılarak sit derecesinin yeniden değerlendirilmesi talebinde bulunduğu, söz konusu talebinin de 27/06/2018 tarihli Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü işlemiyle reddi üzerine; Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile birlikte bu işlemin dayanağı Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun …. tarih ve … sayılı kararının, söz konusu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 3. maddesinin 3. bendinde; “Sit”; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu taşınmazın tescili tarihinde yürürlükte bulunan 10/12/1987 günlü, 19660 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit-Tescil ve Sit Alanı İlanı Sırasındaki Müktesep Hakların Korunması ile İlgili Yönetmeliğin 3. maddesinde; “arkeolojik sit”; antik bir yerleşmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında bilinen veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanlar olarak tanımlanmış,”Tespitlerde Değerlendirme Kıstasları” başlıklı 4/h maddesinde; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarından korunması gereklilerin tespitinde arkeolojik sit’ler için; yazılı bilgi, sathi kalıntılar, bilimsel araştırmalar, çevresel gözlemler, ekolojik gözlemler, bilimsel tahmin ve topografik yapı yönlerinden niteliklere sahip olması gerektiği hususlarının göz önünde bulundurulacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 13/03/2012 tarih ve 28232 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde Arkeolojik sit: İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanlar” olarak tanımlanmış, “Tespitlerde değerlendirme kıstasları” başlıklı 4. maddesinin (d) bendinde (Değişik paragraf:RG-9/1/2015-29231) “Arkeolojik sitler için; yazılı bilgilere, sathi kalıntılara veya bilimsel araştırmalara dayanması; çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar veya topoğrafik açılardan yeterli niteliklere sahip olması; 1) Birinci Derece Arkeolojik Sitlerde; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent kalıntıları ile yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş; taşınmaz kültür varlıklarına ait kalıntılar ve buluntuların veya bunu destekleyen taşınır kültür varlığı buluntularının yoğun olarak yer aldığı alanlardan olması, 2) İkinci Derece Arkeolojik Sitlerde; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini kısmen yansıtan yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş alanlardan olması; ancak Birinci Derece Arkeolojik sitler kadar yoğun kültür varlığı kalıntı ve buluntusuna sahip olmayan veya kısmen modern yerleşme birimleri ile de doku bozulmaları görülen arkeolojik alanlardan olması, 3) Üçüncü Derece Arkeolojik Sitlerde; ender rastlanılan buluntulardan ve/veya bilimsel araştırmalar, çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar sonucunda kültür varlığı veya kalıntısı bulunma olasılığı olan alanlardan olması veya Birinci ve İkinci Derece Arkeolojik Sitlerle etkileşim içinde ve bu alanların korunmasında uzun ya da kısa vadede kamu yararı olan alanlardan olması”…hususları göz önünde bulundurulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
05/11/1999 günlü, 658 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kararında ise, Arkeolojik Sit; insanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünleri, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanlar, I.Derece Arkeolojik Sit; korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak arkeolojik alanlar, II.Derece Arkeolojik Sit; Korunması gereken, ancak koruma ve kullanma koşulları koruma kurulları tarafından belirlenecek, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanları, III.Derece Arkeolojik Sit; Koruma – kullanma kararları doğrultusunda yeni düzenlemelere izin verilebilecek arkeolojik alanlar olarak tanımlanmıştır.
13/10/1999 gün ve 23845 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 1. maddesinde; “Bu sözleşmenin amacı, Avrupa’nın ortak anı kaynağı olduğu kadar, bilimsel ve tarihi araştırma gereci olarak da arkeolojik mirası koruma” olarak belirtilmiş olup, 1/3. maddesinde ise; “Yapılar, inşaatlar, mimari eser grupları, açılmış sit alanları, taşınır varlıklar, diğer tür anıtlar ve bunların çevresi, ister toprakta, ister su altında bulunsunlar, arkeolojik mirasa dahildir” denilmiş, 2.ii maddesinde de; “Maddi izlerin gelecek kuşaklar tarafından incelenmek üzere korunması için toprak üstünde veya su altında görünür bir kalıntı olmasa bile arkeolojik rezerv alanları oluşturulması” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. maddesinde, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, Mahkemece bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği; korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde teknik yönden keşif ve bilirkişi incelemesinin gerektiği durumlarda yukarıda yer alan tanım ve taşınmaz kültür varlıklarının özelliği gereği, taşınmazın arkeolojik sit alanı özelliği taşıyıp taşımadığı hususunun tespiti yönünden, yazılı bilgi, sathi kalıntılar, bilimsel araştırmalar, çevresel gözlemler, ekolojik gözlemler, bilimsel tahmin ve topografik yapı yönlerinden yeterli niteliklere sahip olup olmadığı; ayrıca sit derecesinin tespiti açısından, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini kısmen yansıtan yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş alanlardan olmasına; birinci derece arkeolojik sitler kadar yoğun kültür varlığı kalıntı ve buluntusuna sahip olmayan veya kısmen modern yerleşme birimleri ile de doku bozulmaları görülen arkeolojik alanlardan olmasına, ender rastlanılan buluntulardan ve/veya bilimsel araştırmalar, çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar sonucunda kültür varlığı veya kalıntısı bulunma olasılığı olan alanlardan olması veya birinci ve ikinci derece arkeolojik sitlerle etkileşim içinde ve bu alanların korunmasında uzun ya da kısa vadede kamu yararı olan alanlardan olmasına ilişkin niteliklerinin anlaşılabilmesi için konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle inceleme yaptırılarak hukuki uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Teichiussa antik kenti II. Derece Arkeolojik Sit alanı sınırları içerisinde yer alan, Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı, tapuda Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin olarak, davacı … tarafından; 2/B arazisi olan taşınmazların II. Derece arkeolojik sit alanında kalması nedeniyle kendisine satışının yapılamadığı, taşınmazların arkeolojik sit niteliği taşımadığı, içerisinde hiçbir arkeolojik bulgunun olmadığı belirtilerek, gerekli inceleme, kazı, araştırma çalışmalarının yapılıp, durumun tespit edilerek sit derecesinin düşürülmesi yönünde istemde bulunulduğu, dava konusu işlemlerle isteminin reddi üzerine bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu taşınmazlar ile tescil edilen alanın bir bütün olarak dikkate alınması suretiyle, geniş ve özellikli bir bölge içerisinde yer alan dava konusu parsellerin II.derece arkeolojik sit tanımına uygun özellikler gösterip göstermediğinin, II. derece arkeolojik sit alanı dışına çıkartılması halinde, bu durumun sit alanının bütünlüğünü ne şekilde etkileyeceğinin kamu yararı da dikkate alınarak somut bir biçimde incelenmesi amacıyla alanın özelliğine göre konusunda uzman bilirkişilere keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.