Danıştay Kararı 6. Daire 2020/4423 E. 2020/10299 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/4423 E.  ,  2020/10299 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/4423
Karar No : 2020/10299

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …Bakanlığı
VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Belediyesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İli, … İlçesi, … Tesisler … Sokak, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … Apartmanı … nolu bağımsız bölümün maliki bulunan davacı tarafından, söz konusu taşınmazın bulunduğu alanın Bakanlar Kurulu kararı ile ”Afete Maruz Bölge” ilan edilen alanda kalması sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen 91.445,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi zararın, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 01/10/2013 tarih ve E:2013/4852 K:2013/5440 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, davacının maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüyle, 91.445,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 101.445,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalı idareler tarafından davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 17/10/2018 tarih ve E:2018/2152, K:2018/6174 sayılı kararıyla temyiz edilen kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak, 91.365,62-TL maddi, 10.000-TL manevi tazminat isteminin kabulü fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, kabule ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, davalı idareler tarafından bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi ile temyize konu Mahkeme kararının, arsa değer kaybı ve faiz başlangıcı yönünden bozulması, diğer hususlar yönünden ise düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasının ikinci bendinde, temyiz incelemesi sonucu Danıştay’ın kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyize konu karara dayanak alınan bilirkişi raporunda tazminata ilişkin tespitler yapı değeri yönünden yıkım tarihi olan 2014 yılına ilişkin Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ hükümlerine göre, arsa değer kaybı yönünden ise 2016 yılı değerlemesine göre yapıldığından; maddi tazminata uygulanacak faiz başlangıcının yapı bedeli yönünden yıkım tarihi olarak belirlenmesi, arsa değer kaybı yönünden ise 2016 yılı olarak belirlenmesi gerektiği halde hükmedilen maddi tazminat yönünden ” …dava tarihi olan 29.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine,” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşıldığından, dosyanın geldiği aşama da dikkate alınmak suretiyle, kararın hüküm kısmında yer alan ”54.819,37-TL maddi tazminatın ve 6,000,00-TL manevi tazminatın, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan, manevi tazminat ile maddi tazminatın dava tarihi olan 29/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacılara ödenmesine, 27.409,69-TL maddi tazminatın ve 3.000,00-TL manevi tazminatın davalı Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan, manevi tazminat ile maddi tazminatın dava tarihi olan 29/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak, davacılara ödenmesine, 9.136,56-TL maddi tazminatın ve 1.000,00-TL manevi tazminatın ise … Belediye Başkanlığı’ndan, manevi tazminat ile maddi tazminatın dava tarihi olan 29/12/2011 tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak, davacılara ödenmesine, şeklindeki ifadelerin ”54.819,37-TL maddi tazminatın ve 6,000,00 TL manevi tazminatın, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan (tazminatın yapı bedeline isabet eden 26.520,00-TL’lik kısmı için yıkım tarihi olan 29.12.2014 tarihinden, arsa değer kaybına isabet eden 28.299,37-TL’lik kısmı için ise tespite esas alınan 2016 yılından itibaren, manevi tazminat kısmına ise dava tarihi olan 29/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) alınarak davacılara ödenmesine; 27.409,69-TL maddi tazminatın ve 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan (tazminatın yapı bedeline isabet eden 13.260,00-TL’lik kısmı için yıkım tarihi olan 29.12.2014 tarihinden, arsa değer kaybına isabet eden 14.149,68-TL’lik kısmı için ise tespite esas alınan 2016 yılından itibaren, manevi tazminat kısmına ise dava tarihi olan 29/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) alınarak davacılara ödenmesine; 9.136,56-TL maddi tazminatın ve 1.000,00-TL manevi tazminatın ise … Belediye Başkanlığı’ndan (tazminatın yapı bedeline isabet eden 4.420,00-TL’lik kısmı için yıkım tarihi olan 29.12.2014 tarihinden arsa değer kaybına isabet eden 4.716,56-TL’lik kısmı için ise tespite esas alınan 2016 yılından itibaren, manevi tazminat kısmına ise dava tarihi olan 29/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) alınarak davacılara ödenmesine; şeklinde düzeltilerek, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın temyize konu kısmının ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03/11/2020 tarihinde, esas yönünden oybirliği, manevi tazminata faiz yürütülmesi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):

Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.