Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/3920 E. , 2023/2910 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/3920
Karar No : 2023/2910
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin … tarih ve … sayılı Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisi kararına yapılan itirazın reddine yönelik Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak davanın ehliyet yönünden reddi yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla iptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.
Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel menfaat ilişkisinin varlığı ise, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır.
Ayrıca, iptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanmasına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesine, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine olanak sağlandığından, bu davalarda menfaat ilişkisinin bu amaç doğrultusunda da yorumlanması gerekmektedir.
Öte yandan, çevrenin, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda, belde veya semt sakini sıfatıyla açılan davalarda, dava açma ehliyetinin daha geniş yorumlanmak suretiyle belirlenmesi gerektiği Danıştay içtihatları ile kabul edilmekte, bu doğrultuda kamuya tahsisli alanlara ilişkin plan değişikliklerine karşı açılan davalarda, belde sakini olmak dava açma ehliyeti için yeterli görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, … Mahallesi, … pafta, …. ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin … Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile söz konusu taşınmazın park alanından sanayi alanına dönüştürüldüğü görülmektedir.
Bu durumda, her ne kadar davacının aynı belediye sınırları içinde maliki olduğu taşınmaz bulunmasa ve aynı belediye sınırları içinde ikamet etmekte olmasa da, davacı tarafından; … Belediyesi sınırları içerisinde bulunan parkın sadece o belediye sınırlarında yaşayan kişilere değil, tüm il bütününe hizmet ettiği, uyuşmazlık konusu alanda kamusal kullanımların sanayi kullanımına çevrilmesinde kamu yararının bulunmadığı, tamamen belirli kişilere özel menfaat temin etmek amacıyla imar planı değişikliği yapıldığı iddialarıyla planın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı görüldüğünden davanın konusunun kamu yararını yakından ilgilendirmesi nedeniyle davacının dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın esasının incelenmesi gerektiği oyuyla davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki Mahkeme kararının onanmasına ilişkin Dairemiz kararına katılmıyoruz.