Danıştay Kararı 6. Daire 2020/2953 E. 2020/10123 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/2953 E.  ,  2020/10123 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/2953
Karar No : 2020/10123

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … (…)
2-…Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ :Av. …
DAVANIN KONUSU :
…-… İl Yolu(Şehir Geçişi) Projesi kapsamında özel mülkiyete konu taşınmazlar ile üzerindeki müştemilatların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 03.03.2020 tarihli, 2196 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu işlemde kamu yararı bulunmadığı, mülkiyet hakkının ağır ihlaline yol açan ölçüsüz, orantısız bir işlem olduğu, sebep ve maksat yönünden hukuka aykırı olduğu, iptali gerektiği ileri sürmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlendikten ve dosya incelendikten sonra, 2577 sayılı Kanunun 14. Maddesi uyarınca, işin gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
… ili, … ilçesi, … Mahallesinde ilan edilen rezerv yapı alanı içerisinde bulunan özel mülkiyete konu parsellerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması için alınan 17.09.2019 tarih ve 1553 sayılı Cumhurbaşkanı kararı kapsamında davacıya ait … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından 27.09.2019 tarihinde anılan acele kamulaştırma kararının iptali için Danıştay Altıncı Dairesi E:2019/19467 sayılı dava açılmıştır.
Bu dava devam ederken …-… İl Yolu(Şehir Geçişi) Projesi kapsamında özel mülkiyete konu taşınmazlar ile üzerindeki müştemilatların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 03.03.2020 tarihli, 2196 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı alınmıştır. Davacıya ait … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden 03.03.2020 tarihli, 2196 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının iptali için bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk Devletinin öğesi olan idarece tesis edilen işlemlerin hukuka uygunluğu ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 08.06.2000 tarihli, 4577 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinde belirtildiği üzere, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davası olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri olan “dava açma ehliyeti”, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen sübjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
Dairemizin 28.04.2020 tarihli E:2020/2953 sayılı ara kararı ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden, dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi … ada, … parsel sayılı taşınmazın …-… İl Yolu Projesi kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise proje kapsamına alınmasına ilişkin acele kamulaştırma kararı ile ilgili bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verilmiş, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 20.07.2020 havale tarihli dilekçe ile uyuşmazlık konusu taşınmazın …-… İl Yolu(Şehir Geçişi) Projesi kapsamında bulunduğu ancak, anılan taşınmazın daha önce … ili, … ilçesi, … Mahallesinde ilan edilen rezerv yapı alanı içerisinde bulunan özel mülkiyete konu parsellerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması için alınan 17.09.2019 tarihli, 1553 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ekindeki listede yer aldığı, … Asliye Hukuk Mahkemesi E: … sayılı dosyasında acele el koyma istemiyle TOKİ başkanlığı tarafından dava açıldığı de dosyanın keşif aşamasında olduğu, TOKİ tarafından kamulaştırmanın tamamlanması sonrasında … şehir geçişi projesi kapsamında devri için Kamulaştırma Kanunu 30. maddeye göre TOKİ Başkanlığından istemde bulunulacağı bu nedenle dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın bu davanın konusu olan 03.03.2020 tarihli, 2196 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ekinde bulunan listede yer almadığı bilgisi verilmiştir.
Uyuşmazlıkta davacının maliki olduğu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz her ne kadar …-… İl Yolu(Şehir Geçişi) Projesi kapsamında yer almakta ise de dava konusu 03.03.2020 tarihli, 2196 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ekinde yer alan listede bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlem nedeniyle menfaati ihlal edilmeyen davacının bakılmakta olan davada subjektif dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.
Öte yandan uyuşmazlığa konu taşınmazın acele kamulaştırma kapsamında olduğu, … ili, … ilçesi, … Mahallesinde ilan edilen rezerv yapı alanı içerisinde bulunan özel mülkiyete konu parsellerin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması için alınan 17.09.2019 tarihli, 1553 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali için davacı tarafından Danıştay Altıncı Dairesi E:2019/19467 sayılı dosyasında açılan davada 4.02.2020 tarihli E:2019/19467 sayılı karar ile yürütmenin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 28.04.2020 tarihli E:2020/2953 sayılı ilk incelemeye esas ara kararı ile “dava konusu … ili, … ilçesi, … Mahallesi … ada, … parsel sayılı taşınmazın …-… İl Yolu Projesi kapsamına alınıp alınmadığının, alınmış ise proje kapsamına alınmasına ilişkin acele kamulaştırma kararı ile ilgili bilgi ve belgelerin istenilmesi ,” üzerine davalı idarede avukat olarak görev yapan vekilin imzasıyla bilgi ve belgelerin sunulduğu, bu haliyle söz konusu ara kararı gereklerinin yerine getirilmesinde hukuki yardımdan bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesi kapsamında kalan DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2.Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Yürütmenin durdurulması talebi değerlendirilmediğinden …-TL harcın davacının göstereceği hesap numarasına iadesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesi kapsamında olan davada bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.