Danıştay Kararı 6. Daire 2020/2911 E. 2023/3873 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/2911 E.  ,  2023/3873 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/2911
Karar No : 2023/3873

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1) … Ticaret Pazarlama Limited Şirketi
2) … Petrol Nakliye Ticaret Limited Şirketi
3) … Kollektif Şirketi
4) …
5) …

VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVACI : … Petrol Kollektif Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Osmaniye ili, Kadirli ilçesinde akaryakıt istasyonu işletmecisi olan davacılar tarafından, Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, … Mahallesi, … ada, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların akaryakıt ve LPG satış istasyonu alanına alınmasına yönelik … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan mahkeme kararının kaldırılması, davanın ehliyet yönünden reddi yolunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY : Dava, Osmaniye ili, Kadirli ilçesinde akaryakıt istasyonu işletmecisi olan davacılar tarafından, Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, … Mahallesi, … ada, …. parsel sayılı taşınmazların akaryakıt ve LPG satış istasyonu alanına alınmasına yönelik … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
İdari bir karar münhasıran davacıyı etkileyebileceği gibi, uyuşmazlığın niteliğine göre vatandaş veya belde sakini sıfatıyla da iptal davası açılabilmesinin hukuken olanaklı olduğu, ticari kar ve ekonomik menfaat kavramlarının da ehliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
İdare Mahkemesince dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kabul edilerek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacıların Osmaniye ili, Kadirli ilçesinin muhtelif yerlerinde faaliyet gösteren akaryakıt istasyonlarının maliki oldukları, davacılara ait akaryakıt istasyonlarının imar plan değişikliği yapılan uyuşmazlık konusu taşınmazla aynı yönde olmadığı, dava konusu taşınmazla aynı yönde akaryakıt ve LPG istasyonu bulunmayan davacıların, dava konusu imar planı değişikliklerinin iptali için dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacıların aynı ilçede akaryakıt işletmecisi olması ve dava konusu işlemin ekonomik menfaatlerine aykırı olması nedeniyle iptali istenilen işlemle arasında meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunduğu, dolayısı ile davacıların bakılan davada ehliyetli olduğu açıktır.
Bu durumda, davacıların dava açma ehliyeti bulunduğu sonucuna varıldığından, işin esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.