Danıştay Kararı 6. Daire 2020/2735 E. 2020/11006 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/2735 E.  ,  2020/11006 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/2735
Karar No : 2020/11006

TEMYİZ EDENLER: I-(DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ: Av. …
II-(DAVACI) …
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF:I-(DAVACI) …
II-(DAVALI) … Belediye Başkanlığı
DİĞER DAVALI: … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kısmen tazminat isteminin kabulü, kısmen davanın reddi, kısmen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile park olan kısmın davalı Tuzla Belediye Başkanlığı adına tapuya tesciline, yol alanında kalan kısmının ise yol olarak tapudan terkinine ilişkin kararının, davalı Tuzla Belediye Başkanlığı vekili tarafından tazminat isteminin kabullüne ilişkin kısmı, davacı vekili tarafından davanın reddine ilişkin kısmı ile yargılama gideri yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Köyü, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın imar planlarında kısmen yol ve kısmen de park alanı olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık … -TL (ıslah edilmiş haliyle) maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi ile Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 17. maddesi hükmüne uygun biçimde belirlenen bilirkişilerle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının hissesine karşılık gelen taşınmaz değeri olan … -TL maddi tazminatın dava açma tarihi olan 04.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Tuzla Belediye Başkanlığı tarafından davacıya ödenmesi, davacının talebinin geriye kalan … -TL’lik kısmı yönünden ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden davanın reddi gerektiği, 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile eklenen Ek 1. maddenin ikinci fıkrası gereğince, dava konusu taşınmazın park alanında kalan kısmının davalı Tuzla Belediye Başkanlığı adına park olarak tapuya tesciline, yol alanında kalan kısmının ise tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle kısmen tazminat isteminin kabulüne, kısmen davanın reddine, … ili, … ilçesi, … Köyü, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile her türlü takyidattan (kısıtlamadan) ari bir şekilde, park alanında kalan kısmının davalı Tuzla Belediye Başkanlığı adına tapuya tesciline, yol alanında kalan kısmının ise yol olarak tapudan terkinine, karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davalı Tuzla Belediye Başkanlığı vekili tarafından, imar planında park ve dinlenme alanında kalan taşınmazın kamulaştırmasından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu, temyize konu kararın tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı vekili tarafından, davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerektiği, davanın reddine ilişkin kısmı ile yargılama giderleri yönünden temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından, usul ve yasaya uygun mahkeme kararının onanması gerektiği belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı Tuzla Belediye Başkanlığı vekili tarafından, savunma verilmemiştir.
Davacı vekili tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının temyiz edilen kısımlarının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının; 2942/6745 sayılı Kanunun Ek-1 ve Geçici 11. maddesi uyarınca hukuken uyuşmazlığın esası hakkında karar verme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle bozulması yolundaki Dairemizin 22/11/2017 tarih ve E:2016/1145, K:2017/9860 sayılı kararına karşı … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla ısrar edilmesi ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/03/2019 tarih ve E:2018/4670, K:2019/1160 sayılı kararıyla ısrar kararının onanarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacının maliki olduğu … ili, … ilçesi, … Köyü, … pafta, … parsel sayılı, 8.269,00-m² yüzölçümlü taşınmazın, 30.04.2005 onaylı 1/5000 ölçekli … , …, … , …, … Mahalleleri Nazım İmar Planında “ayrıntılı jeolojik etüt gerektiren alan” sınırı içerisinde “park ve dinlenme alanları” lejantında kaldığı, söz konusu taşınmazın 03.12.2004 onay tarihli 1/1000 ölçekli … Mahallesi Uygulama İmar Planında “kısmen park alanı, kısmen yol alanında” kaldığı, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle, imar planı tadilatı yapılarak taşınmazın her türlü kısıtlamadan ari olarak davacıya iadesi, aksi halde taşınmazın bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen usullere göre tespiti ve davacıya ödenmesi talebiyle 15.05.2014 tarihinde davacı adına davalı idarelere başvuruda bulunulduğu, davacının başvurusunun davalı Tuzla Belediye Başkanlığı’nın … tarihli, … sayılı işlemi uygun görülmemesi üzerine, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla …-TL kamulaştırmasız el atma bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle 04.08.2014 tarihinde bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 04.07.2019 tarihli değişiklikle getirilen “İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler” başlıklı 13. maddesinde; “Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle,
ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
” düzenlemesi yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile eklenen Ek Madde 1’de; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.
Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir.
Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kanuna 6745 sayılı Kanunun 34. maddesiyle “Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.
Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu madde kapsamında kalan taşınmazlara ilişkin dava ve takipler hakkında da uygulanır.” hükmünü içeren Geçici 11. madde eklenmiştir.
… İdare Mahkemesinin E: … sayısına ve … İdare Mahkemesinin E: … sayısına kayıtlı dosyalarda, Geçici 11. maddenin; derdest olan davaların esası hakkında karar verilmesini engelleyici bir düzenleme olduğu, mülkiyet hakkı üzerindeki kısıtlamaların daha uzun sürmesine yol açtığı, yargı yetkisinin kullanılmasında genel hukuk ilkelerine uygun olmayan sınırlamalar getirildiği, bu sebeple ilgili kuralın mülkiyet hakkını, hak arama hürriyetini ve hukuk devleti ilkesini zedelediği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 5., 9., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğundan bahisle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiş, bu başvurular üzerine … Mahkemesinin … tarihli, E: … , K: … sayılı kararıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Geçici 11. maddenin Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir.
Öte yandan, … Mahkemesinin … tarihli, E: …, K: … sayılı kararıyla da Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinin birinci fikrasının ilk cümlesi dışındaki kısımların da Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek-1.maddesinin yukarıda açıklanan kısımlarının ve Geçici 11. maddesinin … ahkemesi tarafından yukarıda belirtilen gerekçeyle iptal edilmiş olması karşısında, uygulama imar planında kısmen park kısmen yol alanına ayrılan taşınmazın belirlenen işlevi nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlandığı sabit olup, tazminatın ödenmesine karar verilecek ise de, dosyada bulunan imar planı paftasından, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu park alanının 214,418 m2 olduğu, büyükşehire hizmet edecek bir park alanı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda uyuşmazlık konusu taşınmazın park alanına isabet eden kısmının kamulaştırılması görevi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında bulunduğundan anılan kısım için belirlenen tazminatın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından ödenmesine karar verilmesi gerekirken davalı ilçe belediyesi olan Tuzla Belediye Başkanlığı tarafından ödenmesine karar verilmiştir.
Öte yandan, hukuki el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan davalardan farklı olarak, 3194 ve 2942 sayılı Kanunlar kapsamında açılan davalar olduğundan, hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibariyle talep edilen miktar için, dava tarihinden geçerli olmak üzere, ıslah edilen kısım için ıslah tarihi itibariyle hesaplanması gerekmektedir.
Temyize konu kararın uyuşmazlık konusu taşınmazın tescili ve terkinine ilişkin kısımları her ne kadar temyiz edilmemiş ise de, Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “taşınmazın idare adına tescili ve terkinine hükmedillir” kısmının Anayasaya Mahkemesi tarafından iptaline karar verilmesi nedeniyle bozma kararı sonrası verilecek kararda bu hususun dikkate alınacağı tabiidir.
Bu itibarla, idare mahkemesi kararının kısmen tazminat isteminin kabulü, kısmen davanın reddine ilişkin kısmında isabet bulunmamaktadır.
Davacı vekili tarafından İdare Mahkemesi kararı yargılama giderleri yönünden de temyiz edilmiş ise de, mahkeme kararı esas itibariyle bozulmuş olduğundan ve bozma kararı üzerine verilecek kararda bu husus hakkında yeniden değerlendirme yapılacağından bu aşamada ayrıca hüküm kurulmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının ve davalı Tuzla Belediye Başkanlığının temyiz istemlerinin kabulüne,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının kısmen tazminat isteminin kabulü, kısmen davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 18/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.