Danıştay Kararı 6. Daire 2020/2435 E. 2020/10745 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/2435 E.  ,  2020/10745 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/2435
Karar No : 2020/10745

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- …Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … Sitesi … Blok ..,…,…,…ve … nolu bağımsız bölümlerin maliki bulunan davacı tarafından, söz konusu taşınmazın bulunduğu alanın Bakanlar Kurulu Kararı ile ”Afete Maruz Bölge” ilan edilmesi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen 1.140.500,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 1.160.500,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 15/06/2015 günlü, E:2015/4819, K:2015/4179 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabulü, 372.320,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere davalı idarelerden alınarak davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin taleplerin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 25/01/2018 tarih ve E:2017/2529, K:2018/125 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak 559.650,00-TL maddi, 20.000-TL manevi tazminat isteminin kabulü, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasının ikinci bendinde, temyiz incelemesi sonucu Danıştay’ın kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyize konu karara dayanak alınan bilirkişi raporunda tazminata ilişkin tespitler 2016 yılına ilişkin Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ hükümlerine göre yapıldığından, maddi tazminata uygulanacak faiz başlangıcının değer tespitlerinde esas alınan yıkım tarihi olarak belirlenmesi gerektiği halde hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden ” …idari başvurunun yapıldığı 23.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine,” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşıldığından, dosyanın geldiği aşama da dikkate alınmak suretiyle, kararın hüküm kısmının 34 nolu paragrafının c bendinde yer alan ”…idari başvurunun yapıldığı 23.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine,” şeklindeki ifadenin ”… 01.01.2016 tarihinden itibaren (Değer tespitinde esas alınan 2016 yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğin yürürlük tarihi) işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine,” şeklinde düzeltilerek; yine kararın hüküm kısmının 36 nolu paragrafının c bendinde yer alan ”…idari başvurunun yapıldığı 23.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine,” şeklindeki ifadenin, ”… taleple bağlı kalınarak dava tarihi olan 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine,” şeklinde düzeltilerek; … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın temyize konu kısmının ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 11/11/2020 tarihinde, esas yönünden oybirliği, manevi tazminata faiz yürütülmesi yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :

Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir.
Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi, manevi tazminat, esasen bütün hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlendiğinden manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği oyuyla kararın bu kısmına katılmıyorum.