Danıştay Kararı 6. Daire 2020/1938 E. 2020/9609 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/1938 E.  ,  2020/9609 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/1938
Karar No : 2020/9609

TEMYİZ EDENLER : 1-(Davacı) …
VEKİLİ : Av. …
2-(Davalı) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1-(Davacı) …
2-(Davalı) … Belediye Başkanlığı
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda parselasyon yapılmasına ilişkin … Belediye Encümeninin 11.10.2006 tarihli, 2006/67 sayılı kararı ve dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılan davada; parselasyon işleminin mahkemece hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi nedeniyle, dava sürecinde taşınmazın kullanılamaması ve yıkım riski nedeniyle oluşan 21 aylık kazanç kaybı olan 10.500,00 TL ile parsel üzerinde kalan dükkanın korunması için yapılan kepenk bedeli 1.520,00 TL, yine 10.000,00 TL avukatlık masrafı ve 300,00 TL yol masrafı toplamı olan 22.320,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 52.320,00 TL tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; … İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddine yönelik kararının, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 19/03/2019 tarih ve E:2014/6189, K:2019/1487 sayılı kararı ile işin esasına yönelik kısmının onanmasına, reddedilen miktar yönünden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak reddedilen tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; Mahkeme kararının gerekçesinin yeterli olmadığı, kurulan maddi olay ile dava konusunun farklı olduğu, yargılama giderlerinin davalı idare üzerine bırakılması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı tarafından; Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Davacı tarafından; Savunma verilmemiştir.
Davalı tarafından; Davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: Davacının esasa ilişkin temyiz isteminin incelenmeksizin reddi, vekalet ücretine ilişkin temyiz isteminin reddi ve davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Davacının kararın esasına ilişkin temyiz istemi bakımından yapılan değerlendirmede;
Dosyanın incelenmesinden, tazminat istemlerinin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 19/03/2019 tarih ve E:2014/6189, K:2019/1487 sayılı kararı ilen redde ilişkin kısmının onandığı, reddedilen miktar yönünden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulduğu, tarafların karar düzeltme isteminde bulunmaması neticesinde Mahkeme Kararının onanan kısımlarının kesinleştiği, İdare Mahkemesince bozulan kısım yönünden yeniden verilen kararda, bozma kararına uyularak, reddedilen tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiği, davacının temyiz dilekçesinde ise Mahkeme Kararının daha önce onanarak kesinleşen kısımlarının bozulmasının istenildiği, dava konusu işlemlerin mevzuata aykırı olduğuna yönelik iddialara yer verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacı tarafından Mahkeme Kararının daha önce onanarak kesinleşen kısımlarının bozulması talep edildiğinden ve incelemeden geçerek kesinleşen kısımlar hakkında da hukuken inceleme yapılamayacağından, davacının temyiz isteminin incelenmesine imkan bulunmamaktadır.
Davalı idarenin ve davanın vekalet ücretine ilişkin temyiz istemi bakımından yapılan değerlendirmede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin ve davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA, davacının esasa ilişkin temyiz isteminin ise İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.