Danıştay Kararı 6. Daire 2020/1236 E. 2020/13439 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/1236 E.  ,  2020/13439 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/1236
Karar No : 2020/13439

DAVACI : … Restaurant Kafeterya Bar İşletmecileri Derneği
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : 04/06/2010 tarihli, 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu Yönetmelikte yapılan düzenlemeler ile 2872 sayılı Kanun ile Bakanlığa verilen yetki sınırlarının aşılarak, idari yaptırım ve cezai müeyyidelere ilişkin düzenlemeler yapıldığı, kanuni düzenleme gerektiren konularda Mahalli Çevre Kurullarına yetki verildiği, bu düzenlemeye dayanılarak alınan Mahalli Çevre Kurulu kararlarının müzikli eğlence yerlerinin tamamen kapanması sonucunu doğuracak nitelikte olduğu, Yönetmeliğin 24/1-(a) bendinde Mahalli Çevre Kurullarının İl sınırlarında çok hassas kullanılan alanlar ile bu alanları etkileyen açık ve yarı açık eğlence yerlerini belirlemesi gerektiğinin düzenlendiği, geçici 3. maddesinde ise bu işlemin 6 ay içinde tamamlanması gerektiğinin belirtildiği, Yönetmelikte eğlence yerlerinin çok hassas kullanımları etkileyen ve etkilemeyenler olarak ikiye ayrılmış olduğu, yaptırımların çok hassas kullanım alanlarındaki tüm eğlence yerlerini kapsamadığı, Mahalli Çevre Kurulu kararıyla anılan alanların belirlenmesi gerekirken, tüm eğlence yerleri kapalı hale getirilinceye kadar canlı müzik yayını yapılmasının yasaklandığı, Yönetmelikteki düzenleme ile idarenin keyfi davranışlarının önünün açılarak ölçülülük ve orantılılık ilkesine aykırı davranıldığı ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Davacı tarafından Yönetmeliğin tamamının iptalinin istenmesine rağmen dava dilekçesinde Yönetmeliğin 24/1-(a) bendi ile Geçici 3. maddesinde yapılan düzenlemelere yer verildiği, 18/11/2015 tarih ve 29536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile Yönetmeliğin 24/1-(a) maddesi, 7. maddesi ile geçici 3. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı, davanın konusuz kaldığı, dava konusu Yönetmeliğin hukuka uygun olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : 04/06/2010 tarihli, 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin iptali istemine ilişkin, kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen de davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ :
Dava; 04/06/2010 günlü ve 27601 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 41/2. maddesinde; Devletin, ailenin huzur ve refahını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı, teşkilatı kuracağı hüküm altına alınmış, 56. maddesinde; herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede hayat sürme hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğu hükme bağlanmış, devlete verilen bu görev çerçevesinde, 2872 sayılı Çevre Kanununun 12. maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usûl ve esasları çerçevesinde yapılır.”, 14. maddesinde; “Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır. Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirler alınır.” hükümlerine yer verilmiştir.
2872 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine dayanılarak 04.06.2010 günlü, 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ;çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak ve kademeli olarak uygulamaya konulmak üzere; değerlendirme yöntemleri kullanılarak çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin, hazırlanacak gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu ile belirlenmesi, çevresel gürültü ve etkileri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu sonuçları esas alınarak; özellikle çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin insan sağlığı üzerinde zararlı etkilere sebep olabileceği ve çevresel gürültü kalitesini korumanın gerekli olduğu yerlerde, gürültüyü önleme ve azaltmaya yönelik eylem planlarının hazırlanması ve bu planların uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı dernek tarafından dava konusu Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin tümünün iptali istenilmekte ise de Aydın İl Mahalli Çevre Kurulu kararı ve dava dilekçesindeki iddialar birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin 6.maddesinin birinci fıkrasının f bendi,24. Maddesinin birinci fıkrasının a bendi ile geçici 3 üncü maddesi kapsamında incelenmiştir.
04/06/2010 günlü ve 27601 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin İl çevre ve orman müdürlüklerinin görev, yetki ve sorumlulukları başlıklı 6.maddesinin birinci fıkrasının f bendinde Dini ve milli bayramlar ile yerel millî günler ve kutlamalar maksadıyla yapılacak faaliyetler için bu Yönetmelik çerçevesinde getirilen yasaklara İl Mahalli Çevre Kurul Kararı almak kaydıyla istisna getirmekle, istisna kapsamında alınan kararları kamuoyuna duyurmakla il çevre ve orman müdürlüklerinin görevli, yetkili ve sorumlu oldukları öngörülmüştür.
Anayasa’nın ve 2872 sayılı Yasa’nın ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ; Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde öngörülen amacın gerçekleştirilmesi için Dini ve milli bayramlar ile yerel millî günler ve kutlamalar maksadıyla yapılacak faaliyetler için bu Yönetmelik çerçevesinde getirilen yasaklara İl Mahalli Çevre Kurulunun ve il çevre ve orman müdürlüklerinin karar almak noktasında görevli ve yetkili olmasının hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin 24. Maddesinin birinci fıkrasının a bendi ile geçici 3 üncü maddesinin, iptali istemine gelince;
18/11/2015 günlü, 29536 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 3.maddesi ile Yönetmeliğin 24. maddesinin birinci fıkrasının a bendi,7.maddesi ile geçici 3.maddesi yürürlükten kaldırılmış olup anılan maddeler hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 04/06/2010 günlü ve 27601 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin
24. Maddesinin birinci fıkrasının a bendi ile geçici 3 üncü maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığı , 6.maddesinin birinci fıkrasının f bendi yönünden davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen Danıştay Ondördüncü Dairesinin 04/10/2011 tarih ve E:2011/8649, K:2011/1065 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30/01/2014 tarih ve E:2012/463, K:2014/120 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, davanın reddi yolunda verilen Danıştay Ondördüncü Dairesinin 20/06/2017 tarih ve E:2017/1300, K:2017/4189 sayılı kararının yeniden temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/10/2018 tarih ve E:2017/3071, K:2018/4282 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : 04/06/2010 tarihli, 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin iptali istenilmektedir.
Davacı tarafından, Aydın Valiliği İl Mahalli Çevre Kurulunun 22/07/2010 tarihli toplantısı sonucu Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 6., 24., 26., ve geçici 3. maddesi uyarınca alınan kararların haricen öğrenildiği, Yönetmelik hükümlerinin de anılan tarihte öğrenilmiş olduğu belirtilerek dava açılmıştır.
Aydın Valiliği İl Mahalli Çevre Kurulunun 22/07/2010 tarih ve 164 sayılı kararı incelendiğinde; Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 6. maddesinin (f) bendi, 24. maddesinin (a), (d), (h) bendleri, 26. maddesinin (ı) bendi ile geçici 3. maddesi uyarınca düzenleme yapıldığının belirtilerek; dini ve milli bayramlar ile yerel milli günler ve kutlamalar maksadıyla yapılacak faaliyetler için Yönetmelik çerçevesinde getirilen yasaklara istisna getirilmesine, çok hassas kullanım alanlarının belirlenmesine, belirlenen çok hassas kullanım alanlarının ilgililere tebliği, işletmelerin belirlenen tarihe kadar sınır değeri sağlayacak şekilde gerekli tedbirleri alarak kapalı hale getirilmesinin sağlanmasına, Yönetmeliğin 24. maddesinin (h) bendi uyarınca çevreyi olumsuz yönde etkileyecek şekilde elektronik ses yükseltici kullanarak müzik yayını yapan ve civarındaki halkın huzur ve sükununu bozan, mevcut açık ve yarı açık eğlence yerlerinde yapılan müzik yayınının saat:23.59’dan itibaren durdurulmasına, ilgili ruhsat makamlarınca çok hassas kullanın alanlarında kurulması planlanan açık ve yarı açık eğlence yerlerine izin verilmemesine, Belediye başkanlıklarınca yapılacak işlemlere, çok hassas alanları etkileyecek şekilde yakınında, bitişiğinde, altında veya üstündeki alanlarda konser, gösteri, miting, tören, festival, düğün ve benzeri gibi açık hava faaliyetlerinin yasaklanmasına, belirlenen çok hassas kullanım alanları dışında canlı müzik yapan açık ve yarı açık eğlence yerleri, bahçeli gazino, lunapark, piknik yerleri,… gibi kamuya açık yerler, lokanta, kahvehane…., gibi kapalı eğlence yerlerinde, eğlence yerlerinin oluşturduğu çevresel gürültüye maruz kalan kişilerin ve yaşanan şikayetlerin yoğunluğu göz önünde bulundurularak İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile çalışma saatlerine sınırlama getirilebilmesine, şikayetlerin devamı halinde ise canlı müzik yayının kaldırılabilmesine; belirlenen çok hassas kullanım alanlarına 500 mt. mesafede eğlence amacıyla patlayıcı, maytap,… gibi faaliyetlerin yasaklanması, bu faaliyetlere ilk maddede belirlenen dini ve milli bayramlar ile yerel milli günler ve kutlamalar maksadıyla yapılacak faaliyetler için istisna getirilmesine yönelik kararlar verildiği; yapılan düzenlemelerin dava konusu Yönetmeliğinin 6. maddesinin (f) bendi, 24. maddesinin (a), (b),(c), (h) bendleri, 26. maddesinin (ğ) ve (ı) bendleri ile geçici 3. maddesine İlişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 56. maddesinde; herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede hayat sürme hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğu hükme bağlanmış, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan 124. maddesinde de; “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla Yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun Gürültü başlıklı 14. maddesinde; “Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır. Ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirler alınır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihte yürürlükte bulunan 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “Hava kalitesinin korunması, hava kirliliği, gürültü, titreşim ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyonun kontrolü, azaltılması veya bertaraf edilmesi için hedef ve ilkeleri belirleyerek her türlü tedbiri almak ve uygulanmasını sağlamak, bu konuda yönetim ve acil müdahale planları yapmak, yaptırmak, konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmalar yaparak müdahale etmek, kriter ve standartları belirlemek, uygulamak, uygulanmasını sağlamak, ölçüm yaptırmak, verileri toplamak ve değerlendirmek.” Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmış, 29. maddesinde ise Bakanlığın Sürekli kurulları arasında Mahalli Çevre Kurulları da olduğu düzenlenmiştir.
4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 29. maddesine dayanılarak hazırlanarak 15/04/2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği’nin 6. maddesinde; Mahalli Çevre Kurullarının görevleri; ”a) Çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, kirliliğin önlenmesi amacıyla, Bakanlıkların mevzuatlarında belirlenen esaslar çerçevesinde gerekli kararları almak,…c) Alınan karar ve tedbirlerin il düzeyinde uygulanması için programlar hazırlamak,d) Hazırlanan programların ön görülen sürelerde uygulanmasını sağlamak,..f) İl düzeyindeki faaliyetleri izlemek ve yönlendirmek amacıyla çeşitli Bakanlık ve kuruluşlarla eşgüdümü sağlamak,…j) 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunla ve bu Kanun gereğince yürürlüğe giren yönetmeliklerce verilen görevleri yapmak.” olarak sayılmış, 10. maddesinde ise alınan Kurul kararlarının toplantı tarihinden itibaren bir hafta içerisinde, valilik ilan panosunda en az beş iş günü süreyle ilan edileceği düzenlenmiştir.
04/06/2010 tarihli, 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin amaç başlıklı 1. maddesinde, “Yönetmeliğin amacı; çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak ve kademeli olarak uygulamaya konulmak üzere; değerlendirme yöntemleri kullanılarak çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin, hazırlanacak gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu ile belirlenmesi, çevresel gürültü ve etkileri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu sonuçları esas alınarak; özellikle çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin insan sağlığı üzerinde zararlı etkilere sebep olabileceği ve çevresel gürültü kalitesini korumanın gerekli olduğu yerlerde, gürültüyü önleme ve azaltmaya yönelik eylem planlarının hazırlanması ve bu planların uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.” hükmüne, kapsam başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında “özellikle nüfusun yoğun olduğu alanlarda, parklarda veya yerleşim bölgelerindeki diğer sessiz alanlarda, açık arazideki sessiz alanlarda, okul, hastane ve diğer gürültüye hassas alanlar da dahil olmak üzere insanların maruz kaldığı çevresel gürültüler ile çevresel titreşime yönelik esas ve usulleri kapsar” hükmüne, 4. maddesinde, çevresel gürültünün, ulaşım araçları, kara yolu trafiği, demir yolu trafiği, hava yolu trafiği, deniz yolu trafiği, açık alanda kullanılan teçhizat, şantiye alanları, sanayi tesisleri, atölye, imalathane, işyerleri ve benzeri ile rekreasyon ve eğlence yerlerinden çevreye yayılan gürültü dâhil olmak üzere, insan faaliyetleri neticesinde oluşan zararlı veya istenmeyen açık hava seslerini; eylem planının, gerektiğinde gürültü seviyesinin düşürülmesi de dahil olmak üzere gürültü ile ilgili sorunlar ve etkileriyle baş etmek için tasarlanan planları, ifade ettiği hükme bağlanmış, 5. maddesinde ise; bakanlığın; kişilerin huzur ve sükûnunu beden ve ruh sağlığını gürültü ile bozmayacak bir çevrenin geliştirilmesi gayesiyle, çevresel gürültüyü azaltacak program ve politikaları belirlemek, buna yönelik mevzuat ve mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırıcı her türlü dokümanı hazırlamak, bu Yönetmeliğin uygulanmasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla, Çevre Kanunu çerçevesinde il çevre ve orman müdürlükleri ve yetki devri yapılan belediyelerle işbirliği ve koordinasyon içinde gürültü kaynaklarını denetlemek, gerektiğinde gürültü kaynakları için akustik rapor veya çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu hazırlattırmak, bu raporları incelemek ve değerlendirmek, bu Yönetmeliğin ihlalinin tespiti halinde idari yaptırım uygulamak, yetki devri yapılacak kurumlarda aranacak esasları belirleyip yetki devri yapmakla, bu Yönetmeliğin uygulanmasından yetkili ve sorumlu kılınan kurum ve kuruluşlar ile bu Yönetmelik gereği hazırlanacak akustik rapor, çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu, gürültü haritası ve eylem planı hazırlayacak kurum ve kuruluş temsilcilerinin uzmanlaşmasını sağlayıcı programların içeriği ve programların uygulama prosedürünü belirlemekle, akustik rapor, çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu, gürültü haritası ve eylem planı hazırlayacak kurum ve kuruluşların sağlaması gereken esasları belirlemek, esasları sağlayanlara ön yeterlik/yeterlik belgesi vermek, ön yeterlik/yeterlik belgesi alan ve bu kapsamda görev yapan kurum ve kuruluşları denetlemek, belgelendirme esaslarına aykırı davranılmasının tespiti halinde gerekli yaptırımın uygulanmasını sağlamak ve gerekirse ön yeterlik/yeterlik belgesini iptal etmekle, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğin Ek-1’inde yer alan işletme ve tesislere verilecek çevre izin veya çevre izin ve lisans belgesi kapsamında değerlendirme yapmak, bu çerçevede işletmeleri denetlemek, bu Yönetmelikte belirtilen esaslara aykırılık halinde gerekli yaptırımı uygulamak ve uygulanmasını sağlamakla yetkili ve sorumlu olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin, Rekreasyon ve eğlence yerlerinin çevresel gürültü kriterleri başlıklı 24. maddesinde, (1) Müzik yayını yapan eğlence yerleri ve rekreasyon alanlarından kaynaklanan çevresel gürültü seviyesi ve gürültünün önlenmesine ilişkin esaslar aşağıda belirtilmiştir: a) Çok hassas kullanım alanları ile bu alanları etkileyen açık ve yarı açık eğlence yerleri İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile belirlenir. b) Çok hassas kullanım alanlarını etkileyen açık ve yarı açık eğlence yerlerinde canlı müzik yapılması yasaktır. Bu alanlarda, açık ve yarı açık olan eğlence yerlerinin kurulmasına izin verilmez. c) Çok hassas kullanım alanlarını etkileyen mevcut açık ve yarı açık eğlence yerleri, bu maddenin (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen sınır değerleri sağlayacak şekilde gerekli tedbirler alınarak kapalı hale getirilir. ç) Çok hassas kullanım alanları dışında canlı müzik yapan üzeri ve etrafı fiziksel olarak açık ve yarı açık eğlence yerleri, bahçeli gazino, lunapark, animasyon ve eğlence merkezleri, fuar, piknik yerleri, açık hava sinemaları gibi kamuya açık olan yerler ile lokanta, kahvehane, dükkân, gazino, dans salonu, diskotek, kulüp, bar ve düğün salonu gibi kapalı eğlence yerlerinden çevreye yayılan çevresel gürültü seviyesi, Leq gürültü göstergesi cinsinden arka plan gürültü seviyesini 5 dBA’dan ve 7 dBC’den daha fazla aşamaz. d) Birden fazla eğlence yerinden çevreye yayılan toplam gürültü seviyesi, Leq gürültü göstergesi cinsinden arka plan gürültü seviyesini 7-10 dBA aralığından fazla aşamaz. Bu aralık esas alınmak kaydıyla, toplam çevresel gürültü seviyesi; gürültüye maruz kalınan alandaki etkilenen kişi sayısı, gürültü kaynağı ile gürültüye hassas mekanlar arasındaki mesafe gibi faktörler göz önünde bulundurularak İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile belirlenir. Bu bentte verilen sınır değerin aşılması halinde, arka plan gürültü seviyesine katkısı olan her bir eğlence yeri sınır değer aşımından eşit olarak sorumludur. Gürültüye katkı oranları belirlendikten sonra her bir işletme gerekli tedbirleri alır. e) Kapalı eğlence yeri veya yerlerinin çok ve orta derecede hassas kullanım alanlarının altında, üstünde, bitişiğinde olması halinde; hassas kullanım alanı içinde Leq gürültü göstergesi cinsinden arka plan gürültü seviyesi sağlanır. f) Bu madde kapsamında canlı müzik yapabilecek eğlence yeri veya yerlerinin İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre Canlı Müzik İzni alması şarttır. Bu izin verilirken yetkili idarenin bu maddede belirtilen esaslara ilişkin uygun görüşü alınır, gerekli görüldüğü takdirde yetkili idare Çevresel Gürültü Seviyesi Değerlendirme Raporu hazırlatır ve rapora ilişkin yetkili idarenin uygun görüşü esas alınır. g) Kapalı eğlence yerlerinin dış giriş kapılarının üzerine “Dikkat: İçerideki ses seviyesi insan sağlığına zararlıdır.” şeklinde ışıklı ikaz levhalarının asılması zorunludur. ğ) Bu maddede belirtilen eğlence yerlerinde gürültüden etkilenme seviyesinin işitme sağlığı ve kritik sağlık etkilerinin değerlendirilmesi ve izlenmesi, 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesinde yapılır. h) Bu maddede belirtilen eğlence yerlerinin oluşturduğu çevresel gürültüye maruz kalan kişilerin ve yaşanan şikâyetlerin yoğunluğu göz önünde bulundurularak İl Mahalli Çevre Kurul Kararı ile çalışma saati sınırlaması getirilebilir veya canlı müzik yayını kaldırılabilir. ı) Bu maddede belirtilen esasların sağlanıp sağlanmadığı, yetkili idarenin belirleyeceği sürelerde sunulacak Çevresel Gürültü Seviyesi Değerlendirme Raporu ve/veya yetkili idare koordinasyonunda diğer mevzuat kapsamında yetkili kılınan kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içinde yapılacak denetimler çerçevesinde kontrol edilir. i) Birden fazla eğlence yerinin bulunduğu alanlarda, yetkili idare tarafından gerekli görülmesi halinde yukarıda sıralanan esasların dışında ayrıca çevresel gürültü seviyesinin kontrol altına alınması amacıyla periyodik olarak veya gerekli görülmesi halinde gürültü seviyesinin sürekli ölçülmesine yönelik sistem kurulur veya kurdurulur., düzenlemesine; Gürültüye hassas kullanımlar için gürültü kontrolü başlıklı 26. maddesinde, “ğ) Eğlence amacıyla patlayıcı, maytap, havai fişek ve benzeri şeyleri kullanmak, ateşlemek gibi benzeri faaliyetlerin, çok hassas kullanımların bulunduğu alanlarda yapılması yasaktır. Bu faaliyetler çok hassas kullanımların bulunduğu alanlarda ancak İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile belirlenecek alanlarda ve saatlerde, 14/8/1987 tarihli ve 87/12028 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzüğün 117 nci maddesine istinaden yerel mülki amirinden izin alınarak yapılabilir…. ı) Çok hassas kullanımları etkileyebilecek şekilde yakınında, bitişiğinde, altında veya üstündeki alanlarda konser, gösteri, miting, tören, festival, düğün ve benzeri gibi açık hava faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi yasaktır. Bu faaliyetler çok hassas kullanımların bulunduğu alanlarda ancak İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile belirlenen alanlarda yapılabilir. Orta derece hassas kullanımların bulunduğu alanlarda bu tür faaliyetlerden çevreye yayılan gürültü seviyesi Leq gürültü göstergesi cinsinden mevcut arka plan gürültü seviyesini 5 dBA’dan fazla aşamaz.” düzenlemesine; Açık ve yarı açık eğlence yerlerinde alınacak tedbirlere yönelik verilen süre başlıklı geçici 3. maddesinde ise, ” (1) 24 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen çok hassas kullanım alanları ve bu alanları etkileyen mevcut açık ve yarı açık eğlence yerleri 6 ay içinde İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile belirlenir. (2) 24 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen esaslar bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren 1 yıl içerisinde yerine getirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının iddiaları; Aydın Valiliği İl Mahalli Çevre Kurulunun 22/07/2010 tarih ve 164 sayılı kararındaki düzenlemelerin dayandığı belirtilen hükümler ile düzenlemenin kapsamının birlikte değerlendirilmesinden; Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 6. maddesinin (f) bendi, 24. maddesinin (a), (b),(c),(d), (h) bendleri, 26. maddesinin (ğ) ve (ı) bendleri ile geçici 3. maddesi yönünden değerlendirme yapılmıştır.
Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 24. maddesinin (a), (b),(c),(d), (h) bendleri, 26. maddesinin (ğ) ve (ı) bendleri ile geçici 3. maddesi yönünden incelenmesinden;
Dava konusu Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 04/06/2010 tarihli, 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinden sonra, 27/04/2011 tarih ve 27917 sayılı Resmi Gazetede Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu Yönetmeliğin 3. maddesi ile 24. maddenin başlığı ile birlikte değiştirildiği, 5. maddesi ile 26. maddenin (ğ) ve (ı) bendlerinin, 9. Maddesi ile geçici 3. maddesinin değiştirildiği; 18/11/2015 tarih ve 29536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile 24. maddenin (a) bendinin yürürlükten kaldırılarak, (d) bendinde değişiklik yapıldığı, 4. maddesi ile 26. maddenin (ğ) ve (ı) bendleri değiştirildiği ve 7. maddesiyle de geçici 3. madde yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmış olup, iptali istenen Yönetmeliğin 24. maddesinin (a), (b),(c),(d), (h) bendleri, 26. maddesinin (ğ) ve (ı) bendleri ile geçici 3. maddesinin esası hakkında karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.
Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 6. maddesinin (f) bendinde yer alan düzenlemeye gelince;
Yönetmeliğin, İl ve Çevre Orman Müdürlüklerinin görev, yetki ve sorumlulukları başlıklı 6. maddesinin (f) bendinde, “Dini ve milli bayramlar ile yerel millî günler ve kutlamalar maksadıyla yapılacak faaliyetler için bu Yönetmelik çerçevesinde getirilen yasaklara İl Mahalli Çevre Kurul Kararı almak kaydıyla istisna getirmekle, istisna kapsamında alınan kararları kamuoyuna duyurmakla yetkili ve sorumludur” düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; Çevre ve Şehircilik Bakanlığına (Çevre ve Orman Bakanlığı) çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozulmamasını sağlamak amacına yönelik olarak gürültünün kontrolü, azaltılması veya bertaraf edilmesi için hedef ve ilkeleri belirlemek, bu hususta her türlü tedbiri almak ve bu tedbirlerin uygulanmasını sağlamak, gürültü kaynaklarının çevresel gürültü düzeylerine ilişkin esas ve kriterler belirlemek ve bu kapsamda gürültünün saptanan standartlar seviyesinde tutulması için ölçüm, denetim ve izleme yapmak, belirlenen standartlara uymadığı saptananlara yaptırım uygulamak konusunda yetki verildiği, bu çerçevede, dini ve milli bayramlar ile yerel millî günler ve kutlamalar maksadıyla yapılacak faaliyetler için bu Yönetmelik çerçevesinde getirilen yasaklara yönelik istisnaların belirlenmesi amacıyla Bakanlığın sürekli kurulu şeklinde örgütlenmiş olan ve illerde 4856 sayılı Yasa ve ilgili mevzuatla verilen görevleri yapmakla yükümlü bulunan Mahalli Çevre Kuruluna yetki verilmesinde; istisna kapsamında alınan kararların kamuoyuna duyurulması konusunda İl Çevre ve Orman Müdürlüklerine verilen yetki ve sorumlulukta da hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda; Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 6. maddesinin iptali istenen (f) bendinde yer alan düzenlemede dayanağı Kanun hükümlerine, ilgili mevzuata ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 04/06/2010 tarihli, 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 24. maddesinin (a), (b),(c),(d), (h) bendleri, 26. maddesinin (ğ) ve (ı) bendleri ile geçici 3. maddesi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2. Yönetmeliğinin 6. maddesinin (f) bendi yönünden ise DAVANIN REDDİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin …-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL’sinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4.Temyiz aşamasında yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden …-TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, …-TL vekâlet ücretinin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
6. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davalıya iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 04/06/2010 tarih ve 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin iptali istemiyle 04/10/2010 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı; davacının, Aydın Valiliği İl Mahalli Çevre Kurulu’nun 22/07/2010 tarihli kararını dava tarihinde öğrenmekle dayanağı yönetmeliğe dava açtığını belirttiği; davalı idare tarafından sunulan 04/08/2010 tarih ve 6392 sayılı Aydın Valiliği İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yazısı ve ekindeki tutanaktan, 22/07/2010 tarih ve 164 sayılı Mahalli Çevre Kurulu Kararının 23/07/2010- 29/07/2010 tarihleri arasında asılarak duyuru yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; 04/06/2010 tarih ve 27601 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin iptali istemiyle açılan davanın, 22/07/2010 tarih ve 164 sayılı Mahalli Çevre Kurulu Kararının en son ilan tarihi olan 29/07/2010 tarihinden itibaren dava açma süresi içinde en geç 27/09/2010 tarihinde açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra, 04/10/2010 günü açılan davada, süre aşımı nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenmesine olanak bulunmadığından, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen karara katılmıyorum.