Danıştay Kararı 6. Daire 2020/10872 E. 2022/11787 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/10872 E.  ,  2022/11787 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10872
Karar No : 2022/11787

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1-… Tur. İnş. Taah. Tic. A.Ş.
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Mamak ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapıya ilişkin olarak yol katılım bedelinden muaf olunduğu iddiasıyla ödenen stabilize yol teknik alt yapı bedelinin iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı işleminin iptali ve ödenen bedelinin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından 3194 sayılı İmar Kanununun 23. maddesine istinaden … tarih ve … sayılı tahsilat makbuzu karşılığında 216.922,40-TL stabilize yol ve teknik altyapı katılım bedeli ödendiği, ödeme tarihini izleyen dava açma süresi içerisinde davacının ödediği bedele yönelik herhangi bir davanın açılmadığı, dava açma süresi geçirildikten sonra davacı vekili tarafından 17/04/2018 tarihinde kayda giren dilekçelerle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ve devamı maddeleri kapsamında düzeltme talebinde bulunulduğu, bu talebin davalı idarenin 09/05/2018 tarih ve 46774 sayılı yazısıyla reddedilmesi üzerine bu isteğin reddi yolundaki işlemin iptali ile yersiz ödendiği ileri sürülen bedelin iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 23. maddesi uyarınca ödenen stabilize yol teknik altyapı bedeline ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ve devamı maddeleri kapsamında düzeltme şikayet yoluna başvurulmasına hukuken olanak bulunmadığı, 3194 sayılı Yasanın 23. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan stabilize yol teknik altyapı bedelinin ilgilisinden talep edilmesi üzerine doğrudan doğruya ya da 2577 sayılı Yasanın 11. maddesindeki başvuru üzerine usulüne uygun şekilde, ödeme yapılması halinde ise ödemeyi izleyen dava açma süresi içerisinde dava açılabileceği, ancak davacı tarafından, yukarıda aktarılan dava açılmasına ilişkin yöntemlerden hiçbirine başvurulmadan dava açıldığı, kaldı ki vergi niteliği taşımayan bu ödemeye karşı düzeltme şikayet yoluna başvurulmuş olmasının dava açma süresini canlandırmayacağı, süresinde açılmadığı neticesine varılan davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisinden hukuka aykırı olarak alınan bedel dolayısıyla dava açma süresinin tahsilat tarihi itibariyle başlatılmasının uygun olmadığı, dava açma süresinin ancak, başvuru mercii ve süresini gösteren işlem üzerine başlayacağı, ancak kendilerine bu şekilde yapılmış bir bildirim bulunmadığından sürenin işlemeye başlamadığı, ayrıca 2577 sayılı Kanun hükümleri uyarınca idari eylemlerden kaynaklanan davaların zamanaşı süresinin beş yıl olduğu, bu durumda süresinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından, idarece stabilize yol ve teknik altyapı katılım bedelinin talep edilmesi üzerine doğrudan doğruya ya da 2577 sayılı Yasanın 11. maddesindeki başvuru üzerine usulüne uygun şekilde yahut talep edilen bedelin ödendiği tarih olan 18/05/2017 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak altmış günlük dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 09/07/2018 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu neticesine ulaşıldığı yolundaki değişik gerekçeyle temyize konu kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Ankara ili, Mamak ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile riskli yapı niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda, davacı taşınmazında inşa edilecek yapıya ilişkin yapı ruhsatının verilmesi aşamasında, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği uyarınca taşınmazın yol teknik altyapı bedeli muafiyeti kapsamında olduğu değerlendirilerek yol ilişiği bulunmadığına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yol ve Asfalt Şube Müdürlüğü işlemi tesis edilmiştir.
Mamak Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısında, anılan parselde … Tur. İnş. Taah. Tic. A.Ş. tarafından … tarih ve … sayılı yapı ruhsatı ve … tarih ve … sayılı tadilat ruhsatı uyarınca yapılmakta olan inşaatta yapılan denetim ve incelemeler neticesinde; riskli yapı olarak adlandırılan Kutlu Mahallesi sınırları içinde yer alan gecekondu ile … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazın herhangi bir illiyet bağının bulunmadığı, dolayısıyla davacının 6306 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliği hükümleri uyarınca muafiyet kapsamında olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davacıdan stabilize yol teknik altyapı bedelinin tahsili gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre, İmar Kanununun 23. maddesine göre hesaplanan 216.922,40-TL stabilize yol teknik altyapı bedelinin davacı tarafından ödendiğini tevsik eden … tarih ve … sayılı tahsilat makbuzu düzenlenmiştir.
Davacılardan … tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Mali Hizmetler Dairesine sunulan 17/04/2018 tarihli dilekçe ile davaya konu parselin 6306 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliğinin istisna hükümleri kapsamında olduğu belirtilerek ödemenin sehven yapıldığından bahisle ödenen tutarın iadesini talep edilmiştir.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yol ve Asfalt Şube Müdürlüğünce verilen … tarih ve … sayılı cevapta, yapılan işlemlerde hukuka aykırı yan bulunmadığından bahisle davacının ödediği bedelin iadesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Bunun üzerine anılan ret cevabının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinin 1. fıkrasında; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü bulunmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinde, “1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. 2. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, (…) Tarihi izleyen günden başlar. (…) 4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.” hükmü, aynı Kanunun 10. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler; Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.” kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasal güvence altındaki temel hak ve özgürlüklerden olan mülkiyet hakkının süregelen biçimde ihlal edilmesi halinde, ilgililerin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca, taşınmazları ile ilgili olarak ilgili idareden ihlalin kaldırılmasına yönelik olarak her zaman istemde bulunabilecekleri ve istemlerinin reddi üzerine dava açma süresi içinde bu işlemin iptali istemiyle dava açabilecekleri tabiidir.
Uyuşmazlıkta, davacıdan talep edilen bedelin, 18/05/2017 tarihinde davacı tarafından ödendiği, ödenen stabilize yol teknik altyapı bedelinin parasal bir değer olması nedeniyle mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetildiğinde; bu bedele ilişkin olarak 6306 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliği hükümleri uyarınca muafiyet kaspamında olduğundan bahisle kendisinden tahsil edilen bedelin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla idareye yapılan 17/04/2018 tarihli davacı başvurusunun, süregelen mülkiyet hakkı ihlalinin davalı idare tarafından giderilmesini sağlamaya yönelik olması nedeniyle 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı idarenin 09/05/2018 tarihli ret cevabının davacıya tebliğ tarihine ilişkin olarak dosya kapsamında bilgi-belge bulunmamakta ise de; ret cevabının en erken, işlem tarihinde tebliğ edilmiş olabileceği düşünülerek hesaplama yapıldığında, son günü hafta sonu tatiline denk geldiğinden izleyen iş gününün mesai saati bitimine kadar uzayan dava açma süresinin, 09/07/2018 olduğu, davanın bu tarihe göre süresinde olduğunun anlaşılması durumunda, ret cevabının davacıya daha sonraki bir tarihte tebliğ edilmiş olması halinde de davanın evleviyetle süresinde olacağı anlaşılmıştır.
Bu durumda, her ne kadar dava konusu işlemin tebliğ tarihi bilinemiyor ise de davacı başvurusunun reddine ilişkin 09/05/2018 tarihli davaya konu idari işlemin davacıya tebliği üzerine işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde, 09/07/2018 tarihinde, açıldığı anlaşılan davada süre aşımı bulunmadığından idare mahkemesince işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.