Danıştay Kararı 6. Daire 2020/10698 E. 2022/1630 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/10698 E.  ,  2022/1630 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10698
Karar No : 2022/1630

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Otelcilik Turizm İnşaat
Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … tarihinde …Bakanlığı tarafından onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin Muğla ili, Milas ilçesi, … köyü, … mevki, …. pafta, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmı ile bu plana 28.03.2012 tarihinde yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 15/06/2016 tarih ve E:2016/2956, K:2016/4208 sayılı bozma kararına uyularak, feragat nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay Altıncı Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının temyizine yönelik kısmı yönünden onanması, davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın temyizine yönelik kısmı yönünden bozulması üzerine, bozma kararına uyularak kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.700,00-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere 1/2 oranında verilmesi yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerine ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI:
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının, (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 31. maddesinde ise, bu Kanun’da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda yasa gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 332. maddesinde, yargılama giderlerine, mahkemece kendiliğinden hükmedileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren bir tarifenin hazırlanacağı, avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı belirtilmiştir.
02.01.2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 21. maddesinde, “(1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarife esas alınır” düzenlemesine yer verilmiş, tarifenin ikinci kısımının, ikinci bölümünün, 17. satırında; İdare ve Vergi Mahkemelerinde takip edilen davalarda ödenecek ücret duruşmasız ise (a) bendine göre 990,00 TL olarak belirlenmiştir.
Kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücreti belirlenirken, Avukatlık Kanunu uyarınca, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınacağından, uyuşmazlıkta, hükmün verildiği tarihin ortaya konulması gerekmektedir.

Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesinin feragat nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki 30.03.2017 tarihli kararının, Dairemizin 27.06.2018 tarihli kararı ile; esasa ilişkin kısmının onanarak kesinleştiği, ”davalı idareye (tek olmak üzere)” şeklinde vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulduğu, İdare Mahkemesince bozma kararına uyularak, bozulan kısım hakkında 10.09.2020 tarihinde verilen karar ile davalı idareler lehine 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen (maktu) 1.700,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmüş ise de Mahkemece bozma kararı üzerine bozulan kısım hakkında verilen karar yeni bir karar olmayıp, 30.03.2017 tarihli ilk kararın tamamlayıcısı niteliğinde olduğundan, uyuşmazlığın esası yönünden hükmün verildiği tarihin 30.03.2017 tarihi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, uyuşmazlığın esası hakkında hükmün verildiği 30.03.2017 tarihli İdare Mahkemesi kararı tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen vekalet ücretinin davalı idareler lehine hükmedilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuşsa da bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendi uyarınca İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “iş bu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.700,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere 1/2 oranında verilmesine” ibaresinin, “30.03.2017 tarihli Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 990,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunmayan davacının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan “iş bu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.700,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere 1/2 oranında verilmesine” ibaresinin, “30.03.2017 tarihli Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 990,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.