Danıştay Kararı 6. Daire 2020/10596 E. 2023/4019 K. 25.04.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/10596 E.  ,  2023/4019 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10596
Karar No : 2023/4019

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : 1- … Şubesi
VEKİLİ : Av. …

2- … Şubesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Ankara İli, … havaalanları … hatları ve güney doğu yönündeki uçuş konisinde yapılaşma yüksekliğini 1160 metreye çıkaran … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının davacılar tarafından açılan başka bir davada …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi sonrasında, mania kotunu delen yapılara ait ruhsatların iptal edilmesi ve bu konuda bilgi verilmesi istemiyle davalı idareye yapılan 19/03/2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, Danıştay Altıncı Dairesinin 08/12/2016 tarihli ve 2016/72 Esas, 2016/8213 sayılı bozma kararına uyularak, ehliyet yönünden reddi yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’INN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 25/04/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY : İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri olan “dava açma ehliyeti”, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin buna bağlı olarak olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.

Anayasanın Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler arasında yer verdiği “Çevrenin korunması” hususu, hem herkes için “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını”, hem de “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek ” ödevini tüm vatandaşlar için “hak ve ödev” olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu bağlamda esasen çevre ve kültür varlıklarının korunması, kişilerin sağlıklı bir çevrede yaşamalarının sağlanması için idareye başvuruda bulunulması, yargı kararlarının uygulanmasının istenilmesi kural olarak gerçek kişilerin ve amaçları doğrultusunda kurulan kamu ve özel hukuk tüzel kişilerinin görev ve yetki alanına girmektedir.
TMMOB Mimarlar Odası, yasalara, planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı imar uygulamalarını kendi kuruluş amacı doğrultusunda dava konusu yapma ehliyetine sahiptir.
Esasen yapı ruhsatı işlemi özü itibariyle bireysel nitelikte olmakla beraber, bu davada olduğu gibi zaman zaman bireysel niteliği aşan uygulamalara olanak sağlayan niteliği de ortaya çıkmaktadır. Bir bütünün nihai aşamasını oluşturan ve ilk aşama olan imar planı ayrı dava konusu edilen uyuşmazlıkta önceki davayı açan davacının, sonuç doğurucu nitelikteki yapı ruhsatı işlemini dava konusu edemeyeceğini kabul etmek, yargılama sürecinin etkisiz kalması veya yargı kararlarının uygulanamaması sonucunu da yaratabilir.
Davaya konu yapı ruhsatının dayanağını oluşturan uygulama imar planının davacı oda tarafından iptal davasına konu edilmesi üzerine …. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, iptal kararının Dairemizin 16.05.2016 tarihli, E:2014/3301, K:2016/2777 sayılı kararı ile gerekçeli onandığı ve 08.12.2016 tarihli, E:2016/13017, K:2016/8211 sayılı kararı ile de kararın düzeltilmesi istemi reddedilerek kesinleştiği görüldüğünden davacı odanın dava açma ehliyeti bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı odanın dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin karar usul ve hukuka aykırı bulunduğundan davacının temyiz isteminin kabul edilerek idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.