Danıştay Kararı 6. Daire 2019/9598 E. 2020/8932 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/9598 E.  ,  2020/8932 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/9598
Karar No : 2020/8932

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :…. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … İli, … İlçesi, … Mahallesi, (eski) …, … ve … parselleri de kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemine ilişkin … günlü, … sayılı … Belediye Encümeni kararı ile parselasyon işlemi sonucu yolda kaldığı anlaşılan yapıların 7 gün içinde kaldırılması aksi takdirde Belediye tarafından kaldırılarak, masrafın %20 fazlası ile tahsil edileceğine ilişkin … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; … günlü, … sayılı … Belediye Encümeni kararı yönünden süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işlemine yönelik ise, davacının imar planında yolda kalan yere herhangi bir şekilde yapı yaptığının saptanmaması, aksine davacının daha önce inşa ettiği yapının daha sonra onaylanan imar planı ile yolda kalması, bu nedenle gerek niteliği, gerekse özelliği gereği sözkonusu yapının hukuken 3194 sayılı Kanunun 40. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve sonradan yapılan imar planı ile yolda kalan yapı ile ilgili olarak yapılacak iş ve işlemler konusunda değerlendirme ve karar verme yetkisinin belediye encümenine ait olmasına karşın, encümen tarafından karar alınmaksızın yetkisiz Fen İşleri Müdürlüğünce işlem tesis edilmesinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, iptal edilen dava konusu işlemin kesinleşmiş bir encümen kararına dayandığı, işgallerin kaldırılması için yeniden encümen kararına gerek olmadığı belirtilerek, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği iddia edilmiştir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçe değiştirerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
… İli, … İlçesi, … Mahallesi, (eski) …, … ve … parselleri de kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemine ilişkin … günlü, … sayılı … Belediye Encümeni kararının ve parselasyon işlemi sonucu yolda kaldığı anlaşılan yapıların 7 gün içinde kaldırılması aksi takdirde Belediye tarafından kaldırılarak, masrafın %20 fazlası ile tahsil edileceğine ilişkin … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işleminin tesis edilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın 8. maddesinde; “Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.” hükmü, 123. maddesininin birinci fıkrasında ise; “İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesinde ise; arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edileceği, tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzurun giderileceği, masrafın %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınacağı veya mahzur tevlit edenlerin faaliyetinin durdurulacağı hükmüne yer verilmiştir.
İdari işlemlerin yasal dayanağının olması “Kanuni idare” ilkesinin sonucudur. Bu sebeple, idarenin yasal dayanağı bulunmayan bir yetkiyi kullanması olanaklı değildir. Öte yandan, dayanılan yasa maddesininin idari işlemde belirtilmesi de “Kanuni idare” ilkesi açısından bir gereklilik olduğu gibi, idarenin yargısal denetimi yapılırken yasaya uygun hareket edip etmediğinin, ilgili yasa maddesinde yer alan usul ve esaslara uyulup uyulmadığının belirlenmesi açısından da önem arz etmektedir.
İdarenin kanuniliği ilkesi gereğince her idari işlemin yasal dayanağının bulunması gereklidir.
İdari işlemler hakkında açılan iptal davalarında, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygunluğu denetlenmektedir. Farklı kanunlarda, birbirinden farklı olaylar ve bu olaylara uygulanacak farklı usuller öngörülmüştür. Dolayısıyla idarelerce bir işlem tesis edilirken, bu işlemin dayanağı yasal düzenlemenin belirtilmesi, yargı yerince de bu husus dikkate alınarak bir inceleme yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, (eski) …, … ve … parselleri de kapsayan alanda yapılan parselasyon işlemi sonucu yolda kaldığı anlaşılan yapıların 7 gün içinde kaldırılması aksi takdirde Belediye tarafından kaldırılarak, masrafın %20 fazlası ile tahsil edileceğine ilişkin … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından … günlü, … sayılı işlemin tesis edildiği, ancak işlemde hangi kanun hükmünün dayanak yapıldığının belirtilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; hangi mevzuat hükmü uyarınca tesis edildiği belli olmayan dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararının bu kısmında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan, Mahkeme tarafından verilen ara kararı üzerine, dava konusu işlemin 3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesi gereğince tesis edildiği belirtilmiş ise de, umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzeri mahzura dair bir tespitin yapılmadığı dikkate alındığında, işlemde bu yönden de hukuka uyarılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın süre aşımı nedeniyle kısmen reddi, dava konusu işlemin kısmen iptali yolundaki …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararının iptale ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.