Danıştay Kararı 6. Daire 2019/9565 E. 2020/9892 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/9565 E.  ,  2020/9892 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/9565

Karar No : 2020/9892

TEMYİZ EDEN TARAFLAR: 1- (DAVACI) … A.Ş.

VEKİLİ: Av. …

2- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı

VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF: 1- … Belediye Başkanlığı

2- … A.Ş.

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının davacı tarafından gerekçe yönünden, davalı idare tarafından esası yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi üzerinde yapılan kontrolde davacı şirketin taşındığı alanda bulunan toprakla karışık kömür ve kömür tozlarının kaldırılmadığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 40. ve 42. maddeleri gereğince 5.988,68-TL idari para cezası verilmesine ve 30 gün içerisinde mahzurun kaldırılmasına, kaldırılmadığı taktirde belediyece kaldırılarak masrafın %20 fazlasıyla tahsil edileceğine dair Gebze Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararın iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yerinde yapılan denetim ve fotoğraf kaydıyla taşınmaz üzerindeki alana toprakla karışık kömür ve kömür tozlarının döküldüğünün sabit olduğu, Hafriyat Toprağı İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne aykırı olarak hafriyat dökülmesi durumunda, bu konuda özel düzenleme getiren Çevre Kanunu uyarınca para cezası verilmesi gerektiği, çevreyi kirletme eyleminin niteliği itibariyle 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında değerlendirilmesi ve bu eylem nedeniyle aynı Kanun uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiğinden, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: 1- (DAVACI) Her ne kadar dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; davacı şirketin kiracı olarak faaliyet gösterdiği davaya konu taşınmazı 2012 yılında tahliye ederek, sahibine teslim ettiği, faaliyette bulunmadığı adreste yapılan iş ve işlemlerden sorumlu tutulamayacağı, gerek Çevre Kanunu gerek İmar Kanununu çerçevesinde değerlendirilsin dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, Mahkeme kararının gerekçesi itibarıyla isabetsiz olduğu ileri sürülmektedir.

2- (DAVALI) : Hem 2872 sayılı Çevre Kanunu hem de 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili hükümleri beraber incelendiğinde, davacının fiilinin “… umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz ve birikintiler” niteliğinde olduğu ve dava konusu edilen işlemin iptalini gerektirebilecek bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca Çevre Kanununun 27. maddesi gereğince de İmar Kanununu 40. maddesinin uygulanmasının önünde bir engel olmadığı ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASININ ÖZETİ: Usul ve Kanuna aykırı olan Mahkeme Kararının gerekçesi yönünden bozulması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Davalının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi üzerinde yapılan kontrolde 21/04/2015 tarihli durum tespit tutanağı ile davacı şirketin taşındığı alanda toprakla karışık kömür ve kömür tozlarının kaldırılmadığının tespit edilecek 24/04/2015 tarihli tebliğ tutanağı ile mahzurun giderilmesi için davacı şirkete süre verilmesinin ardından, 3194 sayılı İmar Kanununun 42/3. maddesi gereğince 5.988,68-TL idari para cezası verilmesine ve 30 gün içerisinde mahzurun kaldırılmasına, kaldırılmadığı taktirde belediyece kaldırılarak masrafın %20 fazlasıyla tahsil edileceğine dair … tarih ve … sayılı Gebze Belediye Encümeni işleminin tesis edilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesinde; arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edileceği, tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzurun giderileceği, masrafın %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınacağı veya mahzur tevlit edenlerin faaliyetinin durdurulacağı hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 42. maddesinin 3. fıkrasında; 18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.

2872 sayılı Çevre Kanununun Diğer kanunlarda yazılı cezalar başlıklı 27. maddesinde; bu kanunda yazılı fiiller hakkında verilecek idari nitelikteki cezalar, bu filler için diğer kanunlarda yazılı cezaların uygulanmasına engel olmaz hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Davacının gerekçe yönünden temyiz istemi yönünden;

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının gerekçe kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Davalı idarenin temyiz istemine gelince:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 3194 sayılı Kanunun 40. maddesinde; umumun sağlık ve selametini ihlal eden şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilere, gürültü ve duman oluşturan tesislere, çukur, mecra, lağım ve benzerlerinin mahzurlara ilişkin olup, yine bu mahzurların tespiti, belli bir süre verilerek bunların giderilmesinin tebliğ edilmesi, gerekenin yapılmaması durumunda mahzurların idare tarafından giderilmesine ve belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddeye aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, aynı Kanunun 42. maddesinin 3. fıkrası uyarınca para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.

27/11/2012 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında davacı şirketin adresinin nakledilmesi kararlaştırılmış ve bu karar ilgili mercilere bildirilmiştir. Bununla birlikte davacı şirketin faaliyetinin kömür eleme, torbalama ve paketleme içerdiği, davaya konu taşınmazdaki hafriyat atığının da toprakla karışık kömür ve kömür tozları ile karışık atık niteliğinde olduğu dikkate alındığında cezayı gerektiren fiilin davacı tarafından işlendiğinin sabit olması karşısında davalı idarece 3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesi gereğince işlem yapılarak, aynı Kanunun 42/3. maddesi uyarınca para cezası verilmesine, mahzurun 30 içinde kaldırılmaması durumunda belediyece kaldırılarak yapılan masrafın % 20 fazlasıyla tahsil edileceği yönündeki dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne, davacının temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.