Danıştay Kararı 6. Daire 2019/940 E. 2022/12182 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/940 E.  ,  2022/12182 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/940
Karar No : 2022/12182

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 06.03.2018 tarih ve E:2016/1485, K:2018/1994 sayılı bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, komşu parsel olan İstanbul ili, Bağcılar İlçesi, …Mahallesi, …ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan yapının, 3194 sayılı İmar Kanununa ve projesine uygun olup olmadığının tespit edilerek uygun olmaması durumunda yapı ruhsatının iptal edilmesi istemiyle 21.01.2014 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile davalı idarenin ara karara cevap yazısı ve ekleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı idareye verdiği dilekçedeki hususların mahallinde incelendiği ve değerlendirildiği, davacının hissedarı olduğu yapıya komşu olan dava konusu yapının, projesine, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapıldığı ve yapı kullanma izni verildiği, yapıda mevzuata aykırı bir hususun bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının iddiaları ile ilgili yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan, sadece davalı idarenin sunduğu belgeler esas alınarak karar verildiği, eksik inceleme sonucu verilen kararın yanlış ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacı tarafından, komşu parsel olan İstanbul ili, Bağcılar İlçesi, …Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan yapının, 3194 sayılı İmar Kanununa ve projesine uygun olup olmadığının tespit edilerek uygun olmaması durumunda yapı ruhsatının iptal edilmesi istemiyle 21.01.2014 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı ruhsatiyesi” başlıklı 21. maddesi, “Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir.; Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda; bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz…” hükmünü; aynı Kanunun “Ruhsat alma şartları” başlıklı 22. maddesi, “Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı kroki eklenmesi gereklidir.; Belediyeler veya valiliklerce ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.; Eksik veya yanlış olduğu takdirde; müracaat tarihinden itibaren onbeş gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç onbeş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.” hükmünü; “Yapı kullanma izni” başlıklı 30. maddesi, “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik bürolarından; 27. maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir.” hükmünü; “Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar” başlıklı 32. maddesi, “Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmünü içermektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul ili, Bağcılar İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:…adresindeki apartmanda kat maliki olan davacı tarafından, taşınmazına bitişik olan komşu parseldeki 16 no lu binanın yıkılarak burada yeniden yapılan inşaat sırasında binaya daha önce her iki sokağa cephesi olmasına karşın, iki bina arasında kalan cepheden giriş verildiği, bu hususta yerinde inceleme yapılması ve imar mevzuatına aykırılık tespit edilmesi halinde gerekli işlemlerin yapılması talebiyle değişik tarihlerde davalı idareye başvuruda bulunulduğu; davalı tarafından verilen cevapta, söz konusu yapının bina girişinin ve çekme mesafelerinin projesine uygun olduğunun belirtildiği; en son 21.01.2014 tarihli dilekçe ile önceki dilekçelerinde talep ettiği hususlar yanında, anılan inşaatın projesine, imar planına ve ilgili mevzuata uygun olup olmadığının tespit edilmesi, uygun olmadığının tespiti halinde projede değişiklik yapılarak bina girişinin yola cephe olan tarafa alınmasının sağlanması, alınamadığı taktirde ruhsatın iptal edilmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, davalı belediyeden, davacının 21.01.2014 tarihli dilekçesi üzerine bir işlem yapılıp yapılmadığı, dilekçeye konu yapıya yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verilip verilmediği sorulmuş; davalı tarafından sunulan cevabi yazıda, söz konusu yapıya yürürlükteki uygulama imar planı ve plan notlarının yapılaşma hükümlerine ilişkin 7. maddesi esas alınarak 05.04.2012 tarihinde istikamet rölevesinin düzenlendiği, gerekli belgelerin tamamlanarak 06.06.2013 tarihinde yapı ruhsatı verildiği, akabinde binanın temel üstü seviyesinde İstanbul Kadastro Müdürlüğünden alınan 01.07.2013 tarihli aplikasyon krokisine istinaden yapının doğru aplike edildiğinin tespit edildiği ve yapıya zemin üstü vizesi verildiği, 20.02.2014 tarihinde tadilat yapı ruhsatı düzenlendiği, taşınmazın proje ve eklerine uygun yapıldığı tespit edilerek 20.03.2014 tarihinde de yapı kullanma izin belgesi düzenlendiği yönündeki bilgiler esas alınarak söz konusu yapıda mevzuata aykırı bir hususun bulunmadığı sonucuna varılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak davacının, komşu parselde bulunan İstanbul ili, Bağcılar İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde (… ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde) yapılan binanın girişinin ve çekme mesafesinin imar planına uygun olarak yapılmadığı, planda bitişik nizam olması gereken yapının bu koşulu sağlamadığı, bu hususlarda teknik inceleme yapılmadığı yönündeki iddialarının Mahkemece incelenmediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle Mahkemece, davacının iddiaları da dikkate alınarak, dava konusu yapıya ilişkin yapı ruhsatının, proje ve eklerine, imar planlarına ve imar mevzuatına uygun olup olmadığı hususlarında yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak değerlendirilmesi ve yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, eksik inceleme sonucu verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.