Danıştay Kararı 6. Daire 2019/9151 E. 2020/13015 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/9151 E.  ,  2020/13015 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/9151

Karar No : 2020/13015

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

DİĞER TEMYİZ EDEN : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Balıkesir İli, Burhaniye İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parsel, … Turistik Tesisleri İşletmesi içerisinde, krokide A ile gösterilen 121,907m²’lik ve B ile gösterilen 46,766m²’lik yapıların kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde bulunan devletin hüküm ve tasarrufundaki alan içerisinde kaldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca mühürlenmesine ilişkin 11/06/2010 tarihli yapı tatil tutanağının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 28/05/2015 tarih ve E:2012/8624, K:2015/4554 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak 3194 sayılı İmar Kanunun 32. maddesi uyarınca düzenlenen yapı tatil zaptında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararının usul ve hukuka aykırı olduğu, dosya içerisindeki belgelerin dikkate alınmadığı, 1964 tarihli ruhsatta tek tek belirtilmemiş olsa da dava konusu yapıların bu ruhsat kapsamında bulunduğu ve yapıların ruhsatlı olduğu, aynı alanda bulunan duvar yapısının yıkımına ilişkin işleme karşı yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından mülkiyet haklarının ihlaline karar verildiği, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, …’ın temyiz isteminin ise incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

…’ın temyiz istemi yönünden;

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinin 1. fıkrasında; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, hüküm altına alınmıştır.

… tarafından, davaya konu 11/06/2010 tarihli yapı tatil tutanağının iptali istemiyle, 09/07/2010 tarihinde … İdare Mahkemesinin … esasına kayıtlı davanın açıldığı, dava devam ederken, …’ın davaya konu yapının bulunduğu tesisteki hisselerinin bir kısmını …’a sattığı, bunun üzerine … İdare Mahkemesinin, … günlü, E: …, K: … sayılı kararı ile, dosyanın işlemden kaldırıldığı, 03/10/2011 tarihinde verilen yenileme dilekçesinde sadece …’ın davacı olarak gösterildiği, davanın bu şahıs adına incelenerek karar verildiği, işlemden kaldırma kararının ve sonrasında dilekçenin yenilenmesi üzerine esastan verilen kararın … tarafından temyiz edilmediği, dolayısıyla bakılmakta olan davada, …’ın taraf sıfatı bulunmadığı görülmektedir.

Mahkeme kararlarına karşı ancak uyuşmazlıkta taraf olanlarca kanun yollarına başvurulabileceği, davada taraf olmayanların karar aleyhine temyiz yoluna başvurma ehliyetinin bulunmadığı bilinen usul kurallarındandır. Bu nedenle, davanın tarafı olmayan …’ın temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

Davacı …’ın Temyiz istemine gelince;

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmelerine ilişkin sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. fıkrasında sayılmış, aynı maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıkların bulunması halinde kararın düzeltilerek onanacağı belirtilmiştir.

Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararının esasına ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Ancak temyize konu Mahkeme kararının “Bununla birlikte; yapı tatil tutanağı, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca düzenlenen ve bir yapının ruhsatsız ya da ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapıldığını tespit eden, düzenlendiği tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapının ruhsata uygun hale getirilerek veya ruhsat alınarak yapının imar mevzuatına uygun hale getirilmesini amaç edinen bir işlem olup bu işlemin hukuka uygun bulunmuş olmasının yapıların doğrudan yıktırılması sonucunu doğurmayacağı, bu kapsamda, encümence yıkım kararı alınmadan önce, ilgililerine, iyi niyetleri ölçüsünde belirlenecek yapı bedelinin ödenmesi gerektiği de açıktır.” kısmının karardan çıkarılmak suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle,

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3. …’ın temyiz isteminin ise İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,

4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere,16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.