Danıştay Kararı 6. Daire 2019/8530 E. 2020/7599 K. 15.09.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/8530 E.  ,  2020/7599 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/8530
Karar No : 2020/7599

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parselde bulunan yapıda imara aykırı uygulamalar yapıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca söz konusu imalatın yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 14/02/2012 tarih ve 501 sayılı … Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu işlemin imar para cezasına ilişkin kısmın iptali, yıkıma yönelik kısmının ise reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 06/05/2015 tarih ve E:2013/9296, K:2015/3695 sayılı kararıyla temyiz edilen iptale ilişkin kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden, imar para cezasının İmar Kanununun 42. maddesinde belirlenen kriterlere uygun olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu olayda, yapı tatil tutanağının fiili duruma uygun olup olmadığı ve para cezasının mevzuata uygun hesaplanıp hesaplanmadığının mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşturulması gerektiği; ancak keşif tarihinden çok önce yapının davalı idare tarafından yıkılarak molozların da idare tarafından kaldırıldığı, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesinde dava konusu yapının yıkılmış olması nedeniyle gerekli incelemelerin yapılamadığı, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Dosyanın incelenmesinden; … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parsel üzerinde B+Z+1 normal kattan ibaret eski işgalli kaçak yapıdaki balkon çıkmasının … ada, … parsel sayılı boş parsele tecavüzlü olduğunun 05/01/2012 tarihli yapı tatil zaptı ile tespit edilerek, verilen sürede yükümlülükler yerine getirilmediğinden bahisle 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarıca söz konusu yapının yıkımına ve aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 7.281,75-TL para cezasına ilişkin 14/02/2012 tarih ve 501 sayılı … Belediye Encümeni kararı verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (…) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 3. fıkrasında, “18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 3. fıkrasında; belirli maddeler sayılarak bu maddelerdeki mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı sahibine ve sorumluluğu bulunan fıkrada sayılı diğer kişilere verilecek para cezalarına ilişkin düzenleme bulunmakta, sayılan maddeler arasında 32. madde de yer almaktadır. Anılan Kanunun 42. maddenin ikinci fıkrasında, ruhsat alınmaksızın ya da ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapılması fiilinin cezalandırıldığı halde, üçüncü fıkrada; ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapının tespiti halinde, 32. maddedeki mükellefiyeti yerine getirmeyerek bir ay içinde ruhsat alınmaması ya da yapıyı ruhsata uygun hale getirmeme fiilinin cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, ruhsat almadan ya da ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının tespiti halinde, yapı tatil tutanağının düzenlenmesinden itibaren 32. maddede öngörülen bir aylık süre sonunda ruhsatın alınmamış ya da ruhsata aykırılıkların giderilmemiş olduğunun tespiti durumunda, üçüncü fıkraya göre ceza verilebileceği, mükellefiyeti yerine getirmeme fiilinin can ve mal emniyetini tehdit ettiğine ilişkin somut tespitin varlığı halinde 6.000 TL maktu para cezası verilebileceği sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda; 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca verilen 7.281,75-TL (yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunan güncellenmiş tutar) para cezasının, aynı Kanunun 32. maddesindeki mükellefiyetlerin yerine getirilmemesinden ve anılan fiilin can ve mal emniyetini tehdit ettiğinden bahisle verildiği görülmektedir. Dosyada; dava konusu fiilin can ve mal emniyetini tehdit ettiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı; İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda ise 3194 sayılı İmar Kanunun 42/3. maddesindeki hüküm uyarınca yapı sahibine 6.000-TL (2012 yılı için 7.281,75- TL) para cezası verilmesinin Kanun maddesine uygun olduğu belirtilmesine rağmen, can ve mal emniyetini tehdit ettiğine ilişkin somut bilgiye yer verilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı tarafından 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesindeki mükellefiyetlerin yerine getirilmediği açık olmakla birlikte, anılan mükellefiyetleri yerine getirmeme fiilinin can ve mal emniyetini tehdit ettiği yönünde inceleme ve araştırma yapılmadan ve bu husus somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadan, can ve mal emniyetini tehdit ettiğinden bahisle para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, para cezasının kısmen iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verilmesi gerekirken, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.