Danıştay Kararı 6. Daire 2019/604 E. 2022/12181 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/604 E.  ,  2022/12181 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/604
Karar No : 2022/12181

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : I- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

II- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa ili, Nilüfer İlçesi, …Mahallesi, … ada, …parsel (eski … ada, …parsel) sayılı taşınmazı kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin Nilüfer Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın tashihine dair … tarih ve … sayılı kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın daha önce yapılan parselasyon ile oluştuğu ve uyuşmazlık konusu parselasyon işleminde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmadığı, ayrıca kamuya herhangi bir alan kazandırılmadığı, davacılara ait taşınmazın yapı yapılabilecek büyüklükte ve geometrik formda olmaması nedeniyle teknik zorunluluktan dolayı … ada, … parselde davacıların hisseli olarak paydaş edildiği, dava konusu işlemin, düzenleme sınırının tespiti, imar parsellerinin belirlenmesi, düzenleme ortaklık payı oranı ve davacılara yapılan tahsisler yönünden dağıtım ilkelerine, parselasyon tekniğine ve mevzuata uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarece, tevhit yapılarak taşınmazın iki parsel haline getirilmesi ve sadece Belediye ile hissedar yapılması mümkün iken, taşınmaz maliklerinin rızası şartını bertaraf etmek ve müdahile ayrıcalık sağlamak için dava konusu işlemin yapıldığı, hukuka ve mevzuata aykırı olan kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davalı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı Yanında Müdahil tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Bursa ili, Nilüfer İlçesi, … Mahallesi, … ada, …parsel (eski …ada, … parsel) sayılı taşınmazı kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin Nilüfer Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın tashihine dair … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin 1. fıkrasında, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri maliklerinin veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca çıkarılan ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlenmesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar” başlıklı 10. maddesinde, “İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır:
a) Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır,
b) Plân ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır,
c) Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde,
İmar parselasyon plânları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar adaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden davacıların, davalı belediye ile birlikte hissedar olduğu … ada,… parsel sayılı taşınmazın 1987 yılında yapılan parselasyon işlemi ile oluştuğu, bu taşınmazın dava konusu parselasyona dahil edildiği ve ada bazında yapılan söz konusu parselasyon işlemiyle oluşan … ada, … parsel sayılı taşınmazda ise, davalı belediye ve müdahil … ile hissedar olduğu anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu göz önüne alınarak -yukarıda belirtilen gerekçelerle- davanın reddine karar verilmiş ise de; dava dilekçesinde davacıların, dava konusu … ada, … parsel (yeni … ada, … parsel) sayılı taşınmazın müstakil parsel olduğu, herhangi bir yasal zorunluluk olmamasına karşın ikinci kez parselasyon yapıldığı, ayrıca teknik olarak tevhit işlemi yapılarak taşınmazın iki parsel haline getirilmesi ve sadece davalı Belediye ile hissedar yapılması mümkün iken, bunun yapılmayarak dava konusu parselasyon işlemi ile belediye yanında müdahil ile de hissedar yapıldığı yönünde iddiaları olduğu; davalı idare savunmasında, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında değişiklik yapılması üzerine, yani yasal zorunluluk nedeniyle dava konusu işlemin tesis edildiği, söz konusu imar planı değişikliğinden önce davacılara ait taşınmazda yapılaşma koşullarının bulunmadığı ileri sürülmüştür. Ancak karara esas alınan bilirkişi raporunda ve Mahkemece, tarafların iddia ve savunmasının yeterince incelenip değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
Zira dosya kapsamında, dava konusu parselasyon işleminin dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin belediye meclisi kararı, plan açıklama raporu, pafta örneği ile (özellikle parselasyon işleminin tümünü ilgilendiren minimum parsel büyüklüğüne ilişkin) plan notlarının bulunmadığı görülmüştür.
Bu nedenle Mahkemece, dava konusu parselasyon işlemi ile dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilip, davacının iddiaları da dikkate alınarak, yukarıda belirtilen hususların -gerekirse yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak- araştırılması, sonrasında uyuşmazlık konusu parselasyon işlemini gerektiren teknik koşulların oluşup oluşmadığı, parselasyon işleminin dayanak imar planına, dağıtım ve tahsis ilkeleri ile mevzuata uygun olup olmadığı yönlerinden değerlendirilerek yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, eksik inceleme sonucu verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 28/12/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.