Danıştay Kararı 6. Daire 2019/5623 E. 2020/8564 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/5623 E.  ,  2020/8564 K.
T.C

DANIŞTAY

ALTINCI DAİRE

Esas No:2019/5623

Karar No:2020/8564

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta … parsel sayılı taşınmaza verilen imar durum belgesi ile yapı kullanma izin belgelerinin iptalinin bildirimine ilişkin 24.11.2015 tarih ve 10602 sayılı … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işlemi ve bu işlem ile tebliğ olunan 18.11.2015 tarih ve 1189 sayılı … Belediyesi Encümeni Kararı ve 24.11.2015 tarihli yapı tatil tutanağının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; idere hukukunun temel prensiplerinden biri olan yetki ve usulde paralellik ilkesi gereğince, yasada aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir makama verilen yetkinin o makam tarafından kullanılacağı, 3194 sayılı Kanuna göre ruhsat ve imar durum belgesinin verilmesi, geri alınması ya da iptaline ilişkin kararlar hakkında belediye encümenine tanınmış herhangi bir yetkinin bulunmadığı, iptaline karar verilen yapı kullanma izin belgesinin Belediye Başkanı tarafından verildiği, dolayısıyla geri alma ya da iptal yetkisinin de yine belediye başkanlığında olduğu anlaşıldığından, belediye encümeni tarafından verilen ruhsat ve imar durum belgesinin iptaline ilişkin işlemde yetki unsuru yönünden aykırılık bulunduğu, dava konusu yapı ruhsatı ve imar durum belgesinin iptalinde hukuka uyarlık bulunmadığının saptanması karşısında, söz konusu yapının mühürlenmesine ilişkin yapı tatil tutanağında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ruhsat iptaline ilişkin Encümen Karanında yetki ve usulde paralellik ilkesine aykırılık olmadığı, işlemin esasının incelenmesi gerektiği, davacıya ait yapıda imar mevzuatı yönünden aykırılıkların bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

… İli, … İlçesi, …Mahallesi, … pafta … parsel sayılı taşınmaza verilen imar durum belgesi ile yapı kullanma izin belgeleri 18.11.2015 tarih ve 1189 sayılı …Belediyesi Encümeni Kararı ile iptal edilmiştir. Bunun üzerine, 24.11.2015 tarihli yapı tatil tutanağı düzenlenmiş ve 24.11.2015 tarih ve 10602 sayılı … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün bildirim işlemi ile bu işlemler davacıya tebliğ edilmiştir.

Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesinin c bendinde, “Gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek” belediyelerin yetki ve imtiyazları içerisinde sayılmış ancak bu yetkinin kullanımına yönelik olarak belediye meclisi veya belediye encümenine herhangi bir görev verilmemiştir. Bununla beraber aynı Kanunun 38. maddesinin p bendinde “Kanunlarla belediyeye verilen ve belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak” görevi belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30. maddesinde, “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir.

Belediyeler, valilikler mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır.

Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 32.maddesinde; bu Kanunun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine belediye ve valiliklerce o andaki inşaat durumunun tespit edileceği, yapının mühürlenerek derhal durdurulacağı, durdurmanın, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı, bu tebligatın bir nüshasının muhtara bırakılacağı, bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin yapıyı ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını isteyeceği, ruhsata aykırılık olan yapıda bu yapıda bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa mühürün belediye veya valilikçe kaldırılıp inşaatın devamına izin verileceği aksi takdirde ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binanın belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip veya valilikçe yıktırılacağı ve masrafların yapı sahibinden tahsil edileceği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşıldığı üzere, 3194 sayılı İmar Kanununun 30. maddesinin incelenmesinden; yapı kullanma izninin, yapının usulüne uygun olarak alınan ruhsat ve eklerine uygun bulunduğu ve kullanılmasında fen, sağlık ve çevre koşullarına uygunluk bakımından sakınca görülmediğinin tespiti üzerine verilen bir izin olduğu anlaşılmaktadır.

Öte yandan aynı Kanunun 32.maddesine göre ise, ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının idarece tespiti halinde, yapının mühürlenerek derhal durdurulacağı, durdurmanın, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı, ruhsata aykırılık olan yapıda aykırılığın giderilmemesi halinde ise ruhsatın iptal edileceği hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta … parsel sayılı taşınmaz için 6360 sayılı Kanun ile Tüzel kişiliği kaldırılan … Belediye Başkanlığı tarafından 14.10.2010 tarih ve 2010/49 sayılı imar durumu, 31.12.2010 tarihli yapı ruhsatı ve 06.07.2012 tarihli 2012/76, 2012/77, 2012/75 ve 2012/74 sayılı yapı kullanma izin belgeleri, 04.07.2012 tarihli 2012/73, 2012/72 ve 2012/71 sayılı yapı kullanma izin belgeleri ile 13.06.2013 tarihli 2013/84 sayılı yapı kullanma izin belgesi verildiği, ancak söz konusu yapının temel vizesinin yapılmadığı ve yapılarda “ön bahçe çekim mesafesinin 10 metre olması gerektiği halde 5 metre olduğu tespit edildiğinden” … Belediye Encümeni tarafından da 18.11.2015 tarihli ve 2015/1189 sayılı karar ile verilen yapı kullanma izin belgelerinin iptal edildiği görülmektedir.

İdare Mahkemesince, Belediye Başkanı tarafından verilmiş bulunan yapı ruhsatı ve imar durum belgesinin yetkide paralellik ilkesi uyarınca yine Belediye Başkanı veya görevlendireceği bir yetkili tarafından iptal edilmesi gerektiği gerekçesi ile Belediye Encümeni tarafından tesis edilmiş bulunan yapı ruhsatı ve imar durum belgesinin iptaline ilişkin işlem iptal edilmiş, ayrıca söz konusu belgelerin hukuka aykırı olmadıklarının saptanması sebebi ile yapının ruhsatsız yapılmış olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesi ile yapı tatil tutanağının da iptaline karar verilmiştir.

Davacıya ait yapı ruhsatı ve imar durum belgesinin iptalinin ele alındığı, Belediye Başkanının başkanlığında yapılan 18/11/2015 tarihli Belediye Encümeni toplantısında Belediye Başkanının da olumlu oy kullanmak suretiyle işlemin tesisi yönünde iradesini beyan ettiği göz önüne alındığında, dava konusu kararda yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu durumda, gerek yapı ruhsatı ve imar durumu bakımından, gerekse yine mahkeme tarafından, anılan belgelerin iptaline ilişkin kararın iptal edilmesi sebebi ile yapıların ruhsatsız olduğundan bahsedilmeyeceği gerekçesi ile iptal edilmiş bulunan yapı tatil tutanağı bakımından işin esas yönünden inceleme yapılarak yeni bir karar verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan; usul hukukunun en temel ilkelerinden biri olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, İdari Yargı mercilerinde açılan davalarda; İdare Mahkemelerinin, davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar verilemeyeceği açıktır.

Uyuşmazlıkta; davacı tarafından iptali istenilen 24.11.2015 tarih ve 10602 sayılı … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün bildirim işlemi ile ilgili olarak da, İdare Mahkemesince ayrı bir hukuki inceleme yapılmadığı ve hüküm kurulmamış olduğu anlaşıldığından, temyize konu kararda, eksik hüküm kurulmuş olması sebebiyle de hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 01/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.